Ceza davası dosyası açılacağı zaman savcılığın bir iddianame hazırlaması gerekir. Savcılık bazı durumlarda kendiliğinden yani re ’sen bazı suçlarda ise şikâyete bağlı olarak soruşturma başlatarak kamu davası açar. Savcılık makamı toplumu temsilen devlet tarafından görevlendirilir. Kamunun haklarının korunması için savcılık makamının görev alanına ihtiyaç duyulur.
Ceza davalarının tümü kamu davası niteliği taşır. Bu davalarda mahiyetin ne olduğuna bakılmaksızın kamu davası da birlikte açılır. Ceza davaları Ağır Ceza Mahkemesi ve Asliye Ceza Mahkemesi olarak adlandırılan genel mahkemelerde görülür. Bunun yanı sıra Çocuk Mahkemesi, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi ve Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi olarak adlandırılan özel mahkemeler de bulunur.
Bu mahkemeler suçun niteliğine ve suç işleyenin sıfatına istinaden bu adları alır. Ceza davası açılmadan önce soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği görev alır. Soruşturma aşamasındaki kararları bu hakimlik vermektedir. Şimdi, ceza dava dosyası nedir? sorusuna daha yakından mercek tutacağız. İlgili ziyaretçilerimizin dikkatle incelemesini tavsiye etmekteyiz.
Ceza Dava Dosyası Nedir?
Ceza davası kamu davası niteliğini haiz olan bir dava türüdür. Bu dava açılacağı zaman Cumhuriyet savcılığı bir iddianame hazırlar. Hazırlanan iddianame suç işlediğine dair yeterli şüphe olması durumunda şahsın yargılanması amacını güder. Ceza davasında işlenen suçun niteliği dikkate alınarak dava açılır.
Şikâyete tabi suçlar ve kendiliğinden soruşturma, kovuşturma başlatılan suçlar farklıdır. Şikâyete tabi suçlarda öncelikle bir şikâyet gerekir. Hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranan suçlar Şikâyeti yapacak olanlar şu kişilerden biri olabilir.
- Müşteki,
- Mağdur,
- Suçtan zarar gören.
Şikâyete tabi suçlarda şikâyetin oluşmaması savcılığın kendiliğinden hareket etmesi yönünde engel teşkil eder. Takibi şikâyete tabi olmayan bütün suçlar için savcılık re’sen soruşturma başlatabilir. Takibi şikâyete bağlı olmayan suçlar söz konusu olduğunda savcılık; ihbar aldığında, şikâyet gerçekleştiğinde ya da suç işlendiğini öğrendiği anda soruşturma başlatır.
Savcılık delilleri toplamaya başlar ve bir iddianame hazırlar. Ceza davası açılacağı zaman hazırlanan iddianame yetkili ve görevli mahkemeye sunulur. Ceza mahkemesine sunulan iddianamenin ardından ceza davası açılan mahkemede iddianame incelenir. İddianamede soruşturma neticesinde elde edilen delillere bağlı olarak bir kimsenin suç işlediğine dair kanaat oluştuğunda buna yer verilir.
İddianamede yer verilen; suç teşkil eden fiillin suçun kanun maddesindeki karşılığı elde edilen delillerle ilişkilendirilmesidir. Şüpheli görülen kişi, bu değerlendirme kapsamında yargılanması isteği ile iddianamede yer verilen kişidir. İddianamenin düzenlenmiş olması demek savcılığın suç işlendiği yönünde yeterli delile sahip olduğu anlamına gelmektedir.
Savcılığın suç işlendiğine dair yeterli bir delile sahip olmaması durumunda takipsizlik kararı vermesi gerekir. Takipsizlik kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar alınmış olur. Savcılık iddianame hazırlayarak mahkemeye sunduğunda mahkeme bu dosyayı inceler.
İddianame uyarınca ceza davasının açıldığı mahkeme, iddianameyi inceledikten sonra eksiklikler görmesi durumunda mahkemeye sunulmasının ardından 15 günlük süresi içerisinde savcılığa iadesine karar verebilir. İddianamede eksiklikler yoksa iddianamenin kabulü gerçekleşir.
Hazırlanan iddianamede eksikliklerin görülmesi ve savcılığa iade edilmesinin ardından da savcılık mahkemenin vermiş olduğu iade kararına itiraz etme hakkını kullanabilir. Mahkemenin kararında belirtilen eksiklikleri giderdikten sonra savcılık yeniden bir iddianame düzenlemek sureti ile dava açar.
Açılan dava uyarınca da duruşma hazırlığı yapılır. Duruşmaya kadar yapılacak hazırlıkların belirlenmesi ve duruşma gününün tespiti tensip zaptı hazırlanmak sureti ile tamamlanır. Mahkeme, duruşma gününe karar verdiğinde taraflara tebligat yapılır.
Tensip zaptının hazırlanmasının ardından mahkeme taraflara bildirim yapmak üzere tebliğ eder. Tensip zaptının hazırlanmasına kadar geçecek süre özellikle ceza davalarında mahkemelerin yoğunluğuna, tamamlanacak işlemlerin kapsamına bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Tensip zaptını ilgili mahkemenin hâkimi hazırlar.
Ceza Dava Dosyası Neden Açılır?
Hukuk kuralları toplumsal yaşamın düzenlenmesi için de gereklidir. Kamunun düzen içinde yaşaması devletin istediği bir durumdur. Kamuda ortaya çıkan kargaşa ve düzensizlik devletin yapısını tehlikeye düşürme özelliğine sahiptir. Ceza davalarının kamu davası niteliğine haiz olması bu sebeplere dayanır.
Ceza davalarına konu olan suçlar toplum nizamını bozabilecek mahiyette olacağından devlet, kamunun zarar görmesini istemez. Toplumsal nizamın sürdürülebilirliği hukuk düzeni ile mümkün olacağından kanun koyucu bu unsurları dikkate alarak hareket etmek zorundadır.
Ceza davası kapsamında bir suç işlendiğinde devletin temsilcisi ve kamunun haklarını korumakla sorumlu tutulan savcılık makamına gereksinim duyulur. Savcılık kamu adına harekete geçen taraf olurken işlenen suçun şikâyete tabi olup olmamasına bağlı olarak savcılık soruşturma başlatır.
Savcılığın başlatacağı soruşturma şikâyete tabi suçlarda şikâyetin ardından, kendiliğinden soruşturulan suçlarda ise savcılığın olayı haber aldığı andan itibaren başlar. Savcılık delilleri toplayarak bir iddianame hazırlar ve mahkemeye bu iddianameyi sunar. İddianamenin kabulü ile de ceza davası açılır.
Ceza Dava Dosyası Nasıl Kapanır?
Ceza davası, takibi şikâyete bağlı suçlarda şikâyetin sonlanmasının ardından davanın düşmesi ile sonuçlanır. Takibi şikâyete bağlı olmayan suçlarda ise kamu davası düşmez. Müştekinin şikayetini geri alması tüm haklarından feragat ettiği anlamına gelir. Müşteki şikayetini geri aldığında katılan sıfatı ile ceza davasına iştirak edememektedir.
Ceza yargılaması sonucunda alınan kararı beğenmese dahi müşteki hukuki haklarını kullanamaz. Bu durumda da temyiz, istinaf veya itiraz hakkı geçerli olmaz. Ceza davalarında savcılık, şikâyete tabi olmayan suçlarda dava sonuçlanıncaya kadar davayı takip etmekle yükümlüdür.
Savcılık hüküm kesinleşene kadar davayı kendiliğinden takip eder. Ceza davalarını ilgilendiren önemli bir konu da mecburilik ilkesidir. Bu ilke kapsamında savcılık kamu davası neticelene kadar davayı takip etmek zorundadır. Ceza davası açıldığında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilirse dosya kapanır.
KYOK kararı alınabilmesi için delillerin yeterli suç şüphesi oluşturmaması ya da kovuşturmanın mümkün olmaması gerekir. Bu koşullar sağlandığında dosya kapanır. Bunun yanı sıra uzlaşma kapsamında olan suçlar söz konusu ise ve taraflar uzlaşmadan yararlanırsa dava kapatılabilir. Ceza davasının kapanabilmesi bu üç koşulda mümkün olur.
Ceza Dava Dosyası Sorgulama
Dava dosyası sorgulama işlemleri UYAP sisteminden yapılabilmektedir. Kişinin UYAP sisteminde kaydı olması durumunda bu davalara ilişkin bilgiler ve dosya içerikleri sorgulanabilmektedir. Adalet Bakanlığı’na bağlı dava dosyası sorgulamaya girildiğinde kimlik doğrulaması yapılması istenir.
Hizmetten faydalanmak için e-devlet şifresi, mobil imza, elektronik imza, T.C. kimlik numarası veya internet bankacılığı doğrulama yöntemleri arasında yer almaktadır. Bu doğrulama yöntemlerinden biri tercih edilerek giriş yapıldıktan sonra kişi hakkında açılmış bir dava olup olmadığı, davanın durumu gibi bilgilere ulaşılabilir.
Ceza Dava Dosyası Örneği
Ceza dava dosyası örneği alınacağı zaman bizzat müracaat edilmesi gerekir. Ceza mahkemesine yapılması gereken bu başvuru yargılamaya taraf olan kişilerce gerçekleştirilebilmektedir. Müşteki ya da sanığın alabileceği ceza dava dosyası örneği davaya taraf olmayanlarca alınamaz.
Ceza dava dosyası alınacağı zaman da bir dilekçe hazırlanmak sureti ile başvurunun gerçekleştirilmesi gerekir. Dava soruşturma aşamasında ise savcılığa dilekçe verilir. Davanın kovuşturma aşamasına geçtiği durumlarda ise mahkemeye talep dilekçesi sunulur. Dilekçe hazırlanırken istenilen bilgiler eksiksiz ve tam olmalıdır.
Ceza Davası Nedir?
Ceza davası kamu davası niteliği taşıyan ve en ağır cezaların uygulanabildiği bir dava türüdür. Bu davalarda savcılık kamu adına görev yapar. Savcılık bir suç oluştuğunda kendiliğinden soruşturma başlatır. Savcılığın kendiliğinden başlatacağı soruşturma sonucunda iddianame hazırlayarak kamu davası açması söz konusu olur.
Savcılık kamu davası açtığında bu dava sonuçlanana kadar savcılık makamı, davaya iddia makamı olarak dahil olur. Dava hükmü kesinleşene dek kamu davası kapanmaz. Kamu davaları devletin kamuyu korumak amacı ile tesis ettiği hukuki bir yoldur.
Hukuk kuralları aracılığı ile toplumun düzeni sağlanırken toplumda asayişi bozacak olayların vuku bulması durumunda bu olaylar suç teşkil edeceğinden kamu davası açılması gerekir. Kamu davası toplum nizamının tesisi için açılır. Savcılık şikâyete tabi suçlarda şikâyetin ardından soruşturma başlatır.
Şikâyete tabi suçlarda şikâyetin geri alınması durumunda dava dosyası kapanır. Ceza davasına konu olan suçun takibi şikâyete bağlı değilse ve suç uzlaştırma kapsamında yer alan suçlar arasındaysa bu defa uzlaştırmanın gerçekleşmesi ile dava dosyası kapanabilir. Dava dosyasının kapanması bu yolların dışında KYOK kararı ile de olabilir.
KYOK kararı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar anlamına gelir. Bu kararı savcılık makamı vermektedir. Kovuşturmanın mümkün olmadığı durumlarda ya da suç şüphesi ile toplanan delillerin suç işlendiğine dair yeterli görülmemesi durumunda savcılık KYOK kararı alabilir. Bu üç durumun dışında ceza davası açıldığında hüküm kesinleşene kadar kamu adına davayı savcılık takip etmek zorundadır.
Ceza davaları sonucunda hürriyeti kısıtlayıcı cezalar verilebilir. Bu sebeplerle ceza davasına konu olan suçlarla ilgili sanık, şüpheli, müşteki sıfatına sahip olanların hukuki destek alması önem arz eder. Hukuk bilimsel bir disiplindir. Bu disiplinin kendine özgü bir dili olması nedeni ile çoğu zaman anlaşılması zordur.
Kişilerin kendileri haklarını savunurken kanunları bilmesi, ne tür hukuki haklara sahip olduklarını anlaması zordur. Alanında uzmanlaşmış bir ceza avukatı ile temsil edilmek her zaman için yarar sağlayacak bir durumdur.
Avukatlık mesleğinde belirli bir branşta uzmanlaşma söz konusu olmamakla birlikte aynı türde davalara sık giren avukatların tecrübeleri daha fazla olur. Bir avukat her davaya girebilme yetkinliğinde olurken belli tür davalar üzerinde yoğun çalışan avukatların o alana yönelik deneyimlerinde artış olması kaçınılmazdır.
Ceza Davası Nasıl Açılır?
Ceza davasının açılması suçun niteliği dikkate alınarak yapılır. Takibi şikâyete bağlı suçlar veya kendiliğinden soruşturulan suçlar söz konusu olduğunda savcılık bu doğrultuda hareket eder. Suç şikâyete tabi suçlar arasında ise şikâyetin gerçekleşmesi savcılığın soruşturma başlatabilmesi için zorunludur.
Şikâyeti gerçekleştirecek olanlar; mağdur, müşteki veya suçtan zarar görendir. Suçun takibi şikâyete bağlı olmadığında ise savcılık re ’sen soruşturma başlatabilir. Bu durumda suç işlendiğini haber aldığında savcılık harekete geçer. Delilleri toplamak sureti ile de bir iddianame hazırlar. Bu iddianame mahkemeye sunularak kamu davası açılır.
Savcılık makamı iddianamede yer alan suça yönelik delillerin yeterli suç şüphesi oluşturduğuna kanaat getirdiğinde dava açılır. Savcılık toplanan delilleri suç şüphesine yönelik yeterli olmadığını düşünürse takipsizlik kararı vermesi gerekir. Bu durumda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.
Savcılık bir iddianame hazırlamak sureti ile mahkemeye kamu davası açtığında mahkeme iddianamede eksikler bulursa mahkemeye iddianamenin sunulmasından itibaren 15 gün içinde savcılığa iade edebilir. Bu durumda da savcılık mahkeme kararına itiraz edebileceği gibi karadaki eksikleri tamamlayarak yeni bir iddianame hazırlayabilir.
Mahkemenin iddianameyi kabulü davanın açıldığı anlamına gelir. Dava açıldığında mahkemenin duruşmaya yönelik hazırlanması gerekir. Bu süreçte tensip zaptı hazırlanarak taraflara tebliğ edilir. Tensip zaptı hazırlandı demek mahkemenin dosyayı incelediği anlamına gelir.
Duruşma gününün tespit edildiği ve taraflara tebliğ edildiği de tensip zaptının hazırlanmış olmasından anlaşılır. Bazı durumlarda sorgulama sırasında tensip zaptı hazırlanıyor şeklinde bir bilgi ile karşılaşılabilir. Bu mahkemenin hazırlıklarının devam ettiği anlamına gelmektedir.
Mahkeme bu süreçte dava dosyasını inceler ve duruşmaya yönelik olarak yapılması gereken iş ve işlemleri tamamlar. Bazı davalarda bu süre uzayabileceği gibi bazı davalarda birkaç gün içinde sonuçlanabilir. Davanın kapsamına ve yapılacak işlemlerin durumuna göre bu süre değişebilir. Ayrıca mahkemelerin yoğunluğu da süre üzerinde etkili olur.
Ceza Davası Ne Kadar Sürede Açılır?
Şikâyete tabi suçlarda ceza davası açılacağı zaman soruşturma işlemlerinin kapsamına bağlı olarak hazırlanacak dosyanın süresinde farklılıklar olabilmektedir. Bazı suçlarda tanıkların, şikayetçilerin ya da mağdurların sayısı fazla olabilir.
Bu kişilerin ifadeleri alınırken geçen süre, delillerin hukuka uygun olarak tespiti ve toplanması, başka kurumlardan gelecek bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu hazırlanması gibi ihtiyaçlar dava dosyasının hazırlanma süreci üzerinde direkt etkisi olan unsurlardır.
Soruşturma süresi bakımından da savcılığın belirlenmiş bir soruşturma süresine tabi olmadığı görülmektedir. Savcılığın soruşturması somut olayın durumuna göre birkaç gün içinde sonuçlanabilir. Bunun yanı sıra bazı olaylarda soruşturmanın tamamlanma süresi birkaç yılı bulabilmektedir. Bir ceza davasının açılması için gerekli olan süre genel olarak 6 ay aralığında olmaktadır.
Ceza Davasında Şikâyet ve Şikâyetten Vazgeçme
Ceza davalarına yönelik suçlarda şikâyete tabi olanlar ve re ‘sen soruşturulanlar olmak üzere iki ayrımdan söz edilebilir. Kendiliğinden yani re ‘sen soruşturulan suçlarda savcılık şikâyete gerek duymadan olayı haber aldığı andan itibaren soruşturma başlatabilir.
Şikâyete tabi olarak işlenen suçlar için ceza davası açılacağında ise bir şikâyetin yapılmış olması gerekir. Bu durumda savcılık şikâyet yapıldıktan sonra soruşturma başlatır. Takibi şikâyete bağlı suçlarda mağdur ya da suçtan zarar görenin şikâyeti olması gerekmektedir.
Takibi şikâyete bağlı suçlarda failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 aylık süre içerisinde şikâyetin gerçekleştirilmiş olması gerekir. Kişi bir suçun mağduru ya da zarar göreni olarak şikâyet hakkını kullandığında davada bireysel iddia makamı sıfatı ile yer alır.
Mahkeme sırasında da yargılama süresince yapılan işlemler hakkında görüş bildirebilir. Bunun yanı sıra şikayetçi sıfatına haiz olan kişi mahkemede delilleri tartışabileceği gibi itiraz ileri sürüp, usulüne uygun olmak kaydı ile tanık, sanık gibi kişilere de soru yöneltebilir.
Takibi Şikâyete Bağlı Suçlar Nelerdir?
Takibi şikâyete bağlı suçlarda fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aylık süre içinde şikâyet yapılması gerekir. Mağdur ya da suçtan zarar gören tarafından yapılacak şikâyet sonrasında savcılık soruşturma başlatır. Takibi şikâyete bağlı bazı suçlar aşağıdaki gibidir:
- Taksirle yaralama,
- Kasten basit yaralama,
- Cinsel saldırı suçları,
- Tehdit etme suçu,
- Cinsel taciz,
- Israrlı takip,
- Hakaret,
- Haberleşme gizliliğini ihlal,
- Kişi hatırasına hakaret,
- Mala zarar verme,
- Özel hayatın gizliliğini ihlal etme,
- Kullanma hırsızlığı,
- Hileli iflas,
- Taksirli iflas,
- Dolandırıcılık,
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması,
- Konut dokunulmazlığı ihlali,
- Bilgi vermeme,
- Güveni kötüye kullanma,
- Bedelsiz senet kullanma.
Takibi şikâyete bağlı suçlar için şikayetçi gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Tüzel kişilerin şikâyet hakkını kullanırken yetkili organları aracılığı ile hareket etmesi gerekmektedir. Şikâyet hakkını kullananın bizzat hak sahibi olması gerekir.
Ceza Davalarında Arabuluculuk/Uzlaştırma Mümkün mü?
Mahkeme dışı bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olan arabuluculuk, özel hukuk davalarında uygulanır. Ceza davalarında ise uzlaştırma kurumundan yararlanılır. Uzlaştırmadan yararlanılacağı zaman ise bazı suçlar için bu durum geçerli olur.
Asliye Ceza Mahkemesi’nin yetki alanında bulunan bazı suçlar için uzlaştırma hükümlerinden yararlanılabilir. Bazı durumlarda ise Ağır Ceza Mahkemesi’nde suç vasfının değişmesine bağlı olarak uzlaştırma hükümleri ceza dava dosyasına uygulanmak üzere uzlaştırma bürosuna gönderilebilmektedir.
Ceza Davasında Savunma Nasıl Yapılır?
Şüpheli ve sanık kavramları soruşturma ve kovuşturma aşamasını ilgilendirmektedir. Kişi soruşturma aşamasındayken şüpheli olarak adlandırılmaktadır. Ceza davası aşamasında şüpheli olan kişi sanığa dönüşür. Sanık ceza davasında hakkında yargılama yapılan kişidir ve mahkemece verilecek karar doğrultusunda da mahkûmiyet, beraat ya da farklı bir karara konu olacak olan taraftır.
Ceza davasının tüm safhalarında sanığın kendisini yazılı ve sözlü olarak savunma hakkı bulunmaktadır. Ceza davaları kapsam itibarı ile karışık süreçlerin karşılaşılabileceği dava türleridir. Bu davalarda savcılık makamı da kamunun temsilcisi sıfatıyla davanın iddia makamı olarak yer alır.
Ceza davalarında hukuki temsilciden destek alınması hak kayıplarının engellenebilmesi açısından önem taşır. Yargılama yapılırken sözlü bölüm duruşma olarak adlandırılmaktadır. Savunma duruşma sırasında yapılabilir ve iddialar da ileri sürülebilir. Sanığın yanı sıra müşteki ve tanıkların dinlenmesi, savunmaların yapılması duruşma sırasında olmaktadır.
Ceza davaları görülürken savunma duruşma sırasında sözlü olarak yapılmaktadır. Sanığın sorgusu ilk duruşmada yapıldıktan sonra kendisini savunma fırsatı verilmektedir. Sanık duruşma aralarında mahkemeye yönelik yazılı savunma verme hakkını da kullanabilmektedir. Yargılamanın son aşaması karar bölümüdür.
Bu aşamada son savunma yapılırken son sözün söylenmesi için sanığa söz hakkı verilmektedir. Mahkeme görülürken avukattan yardım alınmaması çeşitli hak kayıpları ile karşılaşılmasına yol açar. Kişi kendisi bir avukat tutabileceği gibi ekonomik gücü yeterli olmayanlar için barodan tayin edilecek bir ceza davası avukatı ile temsil edilmesi sağlanır.
Ceza Davası Savunma Dilekçesi Örneği
Ağır ceza davası savunma dilekçesi örneği:
… AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA,
DOSYA NO : …/… E
SANIK :
MÜDAFİİ :
KONU : Esasa İlişkin Savunmalarımızı İçerir Dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR :
1-)
2-)
3-)
4-)
5-)
6-)
NETİCE – İ TALEP : Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle, sanık müvekkilin, üzerine atılı bulunan rüşvet suçundan beraatına, mahkemeniz yapılacak değerlendirme sonunda aksi kanaate ulaşırsa, sanık müvekkil hakkında lehe olan yasa maddeleri ile yasal indirim nedenlerinin uygulanmasına karar verilmesini, vekaleten arz ve talep ederim…/…/…
Sanık Müdafii
Av.
Ceza Davasında Tutuksuz Yargılanma
Ceza davasında tutuksuz yargılanma yapılması durumunda sanığın duruşmaya katılmaması söz konusu olabilir. Sanığın sorgusu yapıldığı takdirde mahkemeden duruşmalara iştirak etmek istemeyen sanıklar için vareste tutulma kararı istenir. Mahkemenin bu kararı vermesi durumunda sanık duruşmaya katılmak zorunda olmaz. Bu tür bir durumla karşılaşıldığında ise sanığı temsilen bir ceza avukatının duruşmayı takip etmesi yeterli olur.
Ceza Davası Ne Kadar Sürer?
Ceza davalarında iddia makamını temsilen savcılık makamı da yer alır. Bu davalar geniş kapsamı ile dikkat çeken ve en ağır cezaların uygulandığı dava türleridir. Ceza davaları nedeni ile hürriyeti kısıtlayıcı hapis kararları verilebilir. Ayrıca adli para cezaları da bu davalarda alınabilen kararlar arasındadır. Ceza davasının kapsamı davanın süresi hakkında da aşağı yukarı fikir oluşturabilir.
Kapsam itibari ile geniş bir dava konusu söz konusu olduğunda davanın tamamlanma süreci de uzun olur. Bu tür davalarda müşteki, tanık ve sanıkların ifadelerinin alınması, delillerin hukuka uygun olarak toplanması, olay mahallinde keşif yapılma gerekliliği, bilirkişi raporu hazırlanması, kurumlar arası yazışmalar olabileceğinden davanın süreci de uzun olabilir.
Ortalama bir ceza davası yaklaşık 2 yıl sürebilirken delillerin toplanma sürecinde çıkabilecek aksamalar bu süreyi uzatabilmektedir. Ceza davalarının en önemli uzama sebepleri arasında tanıklara ulaşılmasında yaşanan zorluklar yer alır. Kolluk kuvvetleri tanıklara bazı durumlarda ulaşamamakta ya da ulaşsa bile mahkemeye zorla getirme gerçekleştirilememektedir.
Ceza Davalarının Aşamaları
Ceza davaları en ağır yaptırımlara konu olabilecek suçlara yönelik yargılamanın yapıldığı dava türleridir. Bu davalarda süreç aşama aşama ilerler. Ceza davalarında; soruşturma, kovuşturma, istinaf, temyiz aşamaları bulunmaktadır. Ceza davasına konu olan suçlar için şikâyete bağlı olarak ya da re’sen Cumhuriyet savcısı soruşturma başlatır.
Bu aşamada soruşturmaya yönelik delillerin toplanması ile bir iddianame hazırlanarak ceza davası açılması yönünde mahkemeye sunulur. Soruşturma aşaması ceza davasının başlamasından önceki aşamayı ifade eder. Soruşturma suç işlendiği öğrenildiği andan itibaren ya da şikâyete tabi suçlarda şikâyetin yapılması ile başlatılır.
Soruşturmayı Cumhuriyet savcısı başlatmaktadır. Ceza davası açılarak yargılamaya başlandığında kovuşturma aşamasına da geçilmiş demektir. Mahkemenin kuracağı hükme tarafların 7 gün içerisinde istinaf başvurusu yapması durumunda ise ceza davası için istinaf aşaması söz konusu olur.
İstinaf; yerel mahkeme kararlarına karşı üst derece mahkemelerinin inceleme yapması amacı ile başvurulan bir hukuk yoludur. Temyiz aşaması ise istinaf mahkemesinin vermiş olduğu kararlara karşı tarafların koşulları sağlamaları durumunda yapabilecekleri yüksek mahkeme başvurusudur. Temyiz incelemesini Yargıtay yapmaktadır.
Ceza Davası Zamanaşımı Süresi
Ceza davalarını ilgilendiren iki tür zamanaşımından söz edilebilir. Dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı. Dava zamanaşımında suç işlenmesi ile süre başlar. Ceza davalarında verilecek hüküm kesinleşene kadar geçecek olan süre dava zamanaşımı süresidir. Dava zamanaşımı süresi içerisinde mahkemenin karar vermesi gerekirken kararın da kesinleşmiş bir karar olması koşulu aranır.
Bu koşullar sağlanmadığı takdirde ceza davası düşebilir. Ceza zamanaşımı süresi ise ceza davasının kesinleşmesi ile başlar ve belli bir süre geçmesine rağmen hüküm infaz edilmediğinde geçerli olur. Ceza zamanaşımı süresi aşıldığında infaz işlemi gerçekleştirilememektedir.
Ceza Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Talebi
Ceza davalarında maddi ve manevi tazminat talebi oluşturulamamaktadır. Bu davalar sırasında bir iddianame hazırlanır. Savcılığın hazırlamış olduğu bu iddianame uyuşmazlığın sınırlarını da belirleme özelliğine sahiptir. Ceza yargılamasının yapılmasının nedeni bir fiilin suç teşkil edip etmediğinin ortaya konulmasıdır. Fiil suç teşkil ettiğinde de kanunda ön görülen cezalar bu fiili işleyen kişi ya da kişilere uygulanır.
Ceza davaları kamu davası olma özelliğine sahiptir. Bu davalarda iddianameyi savcılık makamı kamu adına düzenler. Ceza davası kesinleşmeden önce ya da kesinleştikten sonra tazminat davası açılabilir. Bu durumda maddi veya manevi tazminat talebi oluşturulmak sureti ile dava açılması icap eder.
Ceza Davalarında İstinaf Süresi
Ceza davalarına bağlı olarak itiraz kanun yolu ya da istinaf kanun yolu başvurusu yapılacağı zaman karar öğrenildikten sonra 7 günlük süresi içinde müracaatların gerçekleştirilmesi gerekir. Karar sanığın yüzüne karşı okunduğunda süre başlar.
Kararın sanığın yokluğunda okunması durumunda ise tebliğ tarihi esas alınır. Karar duruşma sırasında sanık ya da kanuni temsilcisi tarafından öğrenildiğinde öğrenme tarihi istinaf başvurusunun başlama süresi olarak kabul edilir.
Ceza Davası İstinaf Dilekçesi Örneği
Ceza davası istinaf dilekçesi örneği aşağıda yer almaktadır. Dilekçe örneği öncesinde özellikle değinmek gerekir ki, gerek yerel mahkeme sürecinde gerekse istinaf sürecinde hak, menfaat veya zaman kaybı yaşamamak adına yetkin ve deneyimli bir ceza avukatından yardım almak en doğru yaklaşım olacaktır.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
Sunulmak Üzere
… CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE,
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN SANIĞIN;
ADI VE SOYADI :
T.C. KİMLİK NUMARASI :
ADRES:
VEKİLİ :
ADRES :
MAĞDUR/MÜŞTEKİ :
ADI VE SOYADI :
T.C. KİMLİK NUMARASI :
ADRES :
VEKİLİ :
ADRES :
SUÇ VE SUÇ TARİHİ :
TALEP KONUSU : … Ceza Mahkemesi’nin …/…/… Tarih ve …/… E., …/…K. Sayılı Kararın İstinaf Talebi.
KARARIN TEBLİĞ TARİHİ : …/…/…
KARARIN ÖZETİ : Müvekkilimiz … hakkında, kasten öldürme suçuna ilişkin olarak ……. Ceza Mahkemesi’nde …/…/… tarihinde dava açılmış ve mahkemenin …/… E. …/… K. sayılı kararıyla müvekkilimiz sanık hakkında … yıl … ay hapis cezasına …/…/.. tarihinde hükmedilmiştir.
İSTİNAFA BAŞVURU SEBEPLERİ VE İZAHAT;
A) USUL YÖNÜNDEN :
- Tanık listemizde (EK-1) de ismiyle adresi bulunmakta olan tanık … …’nın …/…/… tarihli duruşmada ifadesine başvurulmasına karar verilmesine rağmen sonraki duruşmalarda tanığın ifadesine müracaat edilmeyerek, bu kararın gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
- Esaslı işlemlerin yapıldığı …/…/… tarihli duruşma tutanağının bir, iki ve 3. sayfalarının zabıt katibi tarafından imzalanmaması (EK-2) suretiyle CMK’ nın 219/1. maddesine aykırı davranılmıştır.
- Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan müvekkilim hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası’nın 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmama sebebinin gerekçeli kararda tartışılmamış olması ilk derece mahkemesi yargılamasında eksik inceleme ile karar verildiğini göstermektedir.
B) ESAS YÖNÜNDEN :
- Maktulün, müvekkilimiz sanığa elindeki bıçakla saldırdığı esnada müvekkilimizin maktulün elinden bıçağı almaya çalışırken, müvekkilimizin …/…/… tarihli Adli Tıp raporunda (EK-3) da sabit olmak üzere, ilk saldırının maktul tarafından gerçekleştirilmesi ve müvekkilimizin faydalanması hususunun 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’ nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümleri çerçevesinde incelenmemesi hukuka aykırı olmakla birlikte, adil yargılanma hakkının da ihlalini teşkil etmektedir.
- Maktul ile müvekkilimiz arasında vukua gelen hadise neticesinde; maktul henüz ağır yaralıyken anında müdahale edip maktulü en yakın hastaneye yetiştiren (EK-4) müvekkilimiz hakkında daha az cezaya hükmedilmesi hususunun yeterli ve hukuki bir gerekçe olarak ileri sürülmeden ve karar yerinde tartışılmadan uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
HUKUKİ NEDENLER : 5271 S. K. m. 219, 280 – 5237 S. K. m. 29 – 5395 S. K. m. 35
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ettiğimiz sebep ve gerekçelerle re ’sen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak;
- Mahalli ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı hususlarının izah ettiğiniz neden ve gerekçelerle müvekkilimiz lehine ortadan kaldırılmasına,
- Müvekkilimiz hakkında TCK ilgili maddelerinin tatbik edilerek beraatine karar verilmesini arz ve talep ederiz.
EKLER :
- Tanık Listesi
- Zabıt katibi tarafından imzalanmayan …/…/… tarihli duruşma tutanağı
- Adli Tıp raporu
- Hastane kayıt raporu
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN
SANIK VEKİLİ
AV. (…)
Ceza Davalarına Taraf Olan Kişiler
Ceza davalarında iddia makamı ve savunma makamı yer alır. İddia makamı savcılık olurken savcılık kamu adına hareket eder. Sacılar şikâyete tabi suçlarda şikâyetin ardından re’sen soruşturulan suçlarda ise olayı haber aldıkları andan itibaren soruşturma başlatır. Savcılık makamı soruşturma aşamasında şüpheli ya da sanık hakkında aleyhte ve lehte olan tüm delilleri toplar.
Bu deliller toplandıktan sonra yeterli suç şüphesi oluşturdukları takdirde iddianame düzenlenir. Savcılığın topladığı deliller yeterli suç şüphesini oluşturmuyorsa ya da kovuşturmanın mümkün olmadığı hallerde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebilir. Bu kararı savcı verir. Ceza davalarında mağdur suçtan zarar gören kişiyi ifade eder. Suçun olumsuz etkilerini mağdur yaşar.
Suçtan zarar gören ise hak ve menfaatleri zarara uğrayandır. Mağdur ve suçtan zarar gören aynı kişiler olabileceği gibi farklı kişiler de olabilir. Bir suç sebebi ile kişinin ölmesi durumunda maktul mağdur olan kişidir. Ölenin yakınları ise maktulün öldürülmesi sebebi ile suçtan zarar gören taraf olacaktır. Ceza davalarında şikâyete tabi suçlarda şikayetçi de taraftır.
Bazı suçlarda dava açılabilmesi için şikâyet koşulu aranmaktadır. Bu sebeple de savcılığın iddianame hazırlayıp kamu davası açabilmesi için şikayetçinin şikâyeti gerçekleştirmiş olması gerekir. Uygulamada şikayetçi olarak tanımlanan taraf müşteki sıfatı ile davada yer alır. Ceza davalarında katılan sıfatı ile mağdur ya da suçtan zarar gören kişiler yer alabilir.
Ceza davalarında müşteki olabilmek için suçun mağduru ya da suçtan zarar gören olmak gerekir. Şikâyet hakkı mutlaka gerçek kişiye ait olmak zorunda değildir. Tüzel kişiler de şikâyet etme hakkına sahiptir. Tüzel kişilerin şikâyet gerçekleştirmesi ise yetkili organları aracılığı ile olmak zorundadır. Şikâyet hakkı yalnızca müştekiye tanınan bir haktır.
Bu kapsamda suçtan zarar gören ya da mağdur yalnızca şikâyeti gerçekleştirebilen taraftır. Gerçek kişiler şikâyet hakkını bizzat kendileri kullanabilir. Şikâyet hakkı kişiye bağlı haklardan biridir. Bu hakkın devredilmesi mümkün olmadığından kişi yalnızca kendisi şikâyet hakkını kullanabilir.
Kişi şikâyet hakkını bizzat kullandığında ve dava sürerken vefat ederse bu durumda mirasçıları davaya katılan sıfatı ile şikâyeti sürdürebilmektedir. Şikâyet için öngörülen hak düşürücü süre aşıldığında şikâyet hakkı kaybedilmiş olur. Bu sebeple de şikâyete bağlı suçlarda müştekinin şikâyet süresi içinde başvurusunu yapması önem arz eder.
Şikâyete tabi suçlarda şikâyet süresi suçun öğrenilmesinden itibaren 6 ay olur. Şikâyet hakkı bulunan kişi şikayetinden vaz geçebilir. Bunun yanı sıra şikâyetten vazgeçmeden vazgeçme mümkün olmamaktadır. Mağdur fiili ve faili her zaman aynı anda öğrenemeyebilir. Fiilin ya da failin hangisi daha geç öğrenildiyse şikâyet süresi buna göre başlatılır.
Ağır Ceza Mahkemesinin Görevine Giren Ceza Davaları
Ağır ceza davaları sonucunda kişi hürriyetini kısıtlayıcı hükümler verilebilir. Bu davalar yaptırımları en ağır dava türleri arasında yer almaktadır. Ağır ceza davalarında ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezaları verilebilir. Üst sınırı 10 yıl ve üzeri olan cezaların verileceği tüm suçlarda Ağır Ceza Mahkemeleri görev alır. Ağır ceza mahkemelerinde görülen davalarda aşağıdaki suçlara yönelik yargılama yapılmaktadır:
- Kasten adam öldürme,
- Yağma (Gasp),
- İrtikap,
- Zimmet,
- Rüşvet,
- Nitelikli dolandırıcılık,
- Resmi belgede sahtecilik,
- Hileli iflas,
- Taksirle ölüme sebebiyet,
- Devlete karşı işlenen suçlar,
- Anayasal düzene karşı işlenen suçlar,
- Devlet sırlarına karşı işlenen suçlar, casusluk,
- Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yer alan siyasi suçlar.
Asliye Ceza Mahkemesinin Görevine Giren Ceza Davaları
Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından görülen davalarda da hapis cezası ve adli para cezası gibi yaptırımlarla karşılaşılır. Bu mahkemelerin bakmakla yükümlü olduğu ceza davaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- İhaleye fesat karıştırma,
- Vergi kaçakçılığı,
- Kasten yaralama,
- Taksirle adam yaralama,
- Uyuşturucu kullanmayı kolaylaştırma,
- Cinsel taciz,
- Reşit olmayanla cinsel ilişki,
- Tehdit,
- Şantaj,
- Cinsel saldırı,
- Hakaret,
- Konut dokunulmazlığı ihlali,
- Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma,
- Özel hayatın gizliliği ihlali,
- Kişisel verileri kaydetme,
- Hırsızlık,
- Mala zarar verme,
- Güveni kötüye kullanma,
- Bedelsiz senet kullanımı,
- Basit dolandırıcılık,
- Kişilerin huzur ve sükununu bozma,
- Karşılıksız yararlanma,
- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma,
- Mühür bozma, Resmî belgeyi bozma,
- Özel belgede sahtecilik,
- Parada sahtecilik,
- İmar kirliliğine yol açma,
- Gürültüye sebep olma,
- Suç işlemeye tahrik,
- Suçluyu ve suçu övme,
- Halkı kin ve düşmanlığa sevk etme veya aşağılama,
- Hayasızca hareketler,
- Tefecilik,
- Bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girmek,
- Çocuğu kaçırma, alıkoyma,
- Dilencilik,
- Fuhuş,
- Kumar oynamak için yer ve imkân sunma,
- Müstehcenlik,
- Banka ya da kredi kartlarının kötüye kullanımı,
- İftira,
- Suç üstlenme,
- Suç uydurma,
- Suçluyu kayırma,
- Suçu bildirmeme,
- Soruşturma-kovuşturma gizliliğini ihlal,
- Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs,
- Başkası yerine infaz kurumuna ya da tutukevine girme,
- Halkı askerlikten soğutma,
- Yasak askeri bölgelere girme,
- Hükümlü ya da tutuklunun kaçması, ayaklanması,
- Muhafaza görevini kötüye kullanma,
- Gerçeğe aykırı bilirkişi, tercümanlık,
- Yalan tanıklık.
Ceza Davası Yargıtay Kararları
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 24.12.2019 tarihli kararı:
“20. Ceza Dairesi 2016/2619 E. , 2019/7529 K.
“İçtihat Metni”
Mahkeme : DENİZLİ 6. Asliye Ceza Mahkemesi
Kararın Tarihi – Numarası : 30/12/2015 – 2015/412 esas ve 2015/723 karar
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2019/5352 esasında kayıtlı, Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/86 esas ve 2016/141 karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
Sanığın yokluğunda verilen 30/12/2015 tarihli hükmün tebligat tarihi itibariyle sanık cezaevinde bulunduğu esnada mernis adresine Tebligat Kanununun 21/2.maddesi uyarınca tebliğ edilmesi karşısında tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın, Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/86 esas ve 2016/141 karar sayılı dosyasına konu 17/02/2015 tarihli eylemi nedeniyle 10/04/2015 tarihinde kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, aynı dosyaya konu 24/02/2015 tarihli eylemi denetimin ihlali sayılıp verilen kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak sanık hakkında 14/05/2015 tarihli iddianame ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesince eylemin uyuşturucu madde ticareti suçunu oluşturucağı geçekçesi ile bu suça ilişkin delilleri tartışma ve değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği ve Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesince sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verildiği ve bu kararın Dairemizin 24/12/2019 tarih, 2019/5352 esas ve 2019/7526 sayılı kararı ile onandığı, sanığın dosyamıza konu 28/02/2015 tarihli eylemi hakkında 13/04/2015 tarihinde kamu davası açılmasının ertelenmesine karar verildiği ancak sanık hakkında bu eylemin 10/04/2015 tarihinde verilen kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı kapsamında bir ihlal niteliğinde olduğu belirtilerek, 13/04/2015 tarihli kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 05/07/2015 tarihli iddianame ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmakla;
Dairemizin 24/12/2019 tarih, 2019/5352 esas ve 2019/7526 sayılı onama kararı karşısında, sanığın 28/02/2015 tarihli eylemi sırasında hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilmiş bir kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı ve denetimli serbestlik tedbiri bulunmadığından, eyleminin bir denetim ihlali kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, mahkemece kovuşturma şartının henüz gerçekleşmemesi nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinin 2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Sıkça Sorulan Sorular
Ceza Dava Dosyası Örneği Nasıl Alınır?
Ceza dava dosyasının örneğinin bizzat alınması gerekir. Davanın açıldığı ceza mahkemesine gidilerek alınan dosya yargılamaya taraf olanlarca talep edilebilir. Müşteki veya sanık bu dosya örneğini talep edebilir.
Dosyayı alabilmek için eksiksiz ve tam hazırlanmış bir dilekçe ile müracaat edilmesi gerekir. Soruşturma aşamasına geçildiğinde dosya savcılıktan talep edilir. Kovuşturma aşamasında ise mahkemeden istenir.
Ceza Dava Dosyası Ne Demek?
Ceza dava dosyası bir suç işlendiğinde suçun niteliğine bağlı olarak hazırlanır. Bu dosyada davaya ilişkin suça yönelik deliller, tanık, sanık, mağdur ve şüpheli gibi kişilere ait bilgiler yer alır. Savcılık tarafından hazırlanan iddianame kapsamında ceza davası açılır. Bu davalar kamu davası olma özelliğine haizdir.
Ceza Dava Dosyası ne Zaman Kapanır?
Ceza dava dosyası şikâyete tabi suçlar için açılan davalarda şikâyetin sonlanmasına rağmen kapanmaz. Bu tür bir durumda savcılık kamu adına davayı takip eder. Dava sonuçlanana dek savcılığın davayı takip etme zorunluluğu bulunur.
Takibi şikâyete bağlı olmayan suçlarda şikâyetten vaz geçilmesi, uzlaşma kapsamındaki suçlarda ise şikâyete bağlı suçlar arasında bu suç bulunmuyorsa uzlaşmanın sağlanması dosyanın kapanmasını sağlar. Bunun yanı sıra savcılık KYOK kararı alırsa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar alınmış olacağından dava dosyası kapanır.
Ceza Davası Ne Kadar Sürer?
Ceza davası açılacağı zaman savcılığın da olaya dahil olduğu görülür. Şikâyete tabi suçlarda şikâyetin ardından kendiliğinden araştırılan suçlarda ise savcılığın haber alması ile iddianame hazırlanır.
Suçun niteliğine, davanın kapsamına bağlı olarak delillerin tespit edilmesi, ifadelerin alınması ve dava dosyasının hazırlanması süresinde değişiklik olur. Dava açıldıktan sonra da davanın süresinde değişiklik olabilir. Suçun niteliğine bağlı olarak ceza davalarının süresi birbirinden farklıdır.
Ceza Davası Hangi Hallerde Düşer?
Ceza davası sanığın ölümü ile düşebilir. Dava zamanaşımı süresinin aşılması durumunda, genel af çıkmışsa, KYOK kararı verildiğinde, uzlaşmaya tabi suçlarda uzlaşma sağlanırsa, şikâyete tabi suçlarda şikâyetten vaz geçme ile dava düşebilir.
Ceza Davası Nedir?
Kamu davası niteliğine haiz olan ceza davaları savcılığın dahil olduğu dava türlerindendir. Savcılık makamı kamuyu temsilen ve devlet adına bu davalarda iddia makamı olarak görev alır.
Şikâyet tabi suçlarda şikâyetin ardından şikâyete tabi olmayan suçlarda ise kendiliğinden savcılık makamı iddianame hazırlar ve kamu davası açar. Ceza davaları bir suç işlendiğine dair yeterli şüphe olduğunda re’sen açılır.
Ceza Davasını Kimler Açabilir?
Ceza davaları kamu davası niteliğindedir. Dava açma yetkisi bu sebeple Cumhuriyet Savcılarına aittir. Cumhuriyet savcısına şikâyete bağlı suçlarda şikâyet gerçekleştiğinde dava açılır. Şikâyete tabi olmayan suçlarda ise savcılık kendiliğinden soruşturma başlatır.
Ceza Davası Nasıl Kesinleşir?
Ceza davası açıldıktan sonra mahkemenin hükmü kesinleşirse ve bu karar temyiz edilmediği takdirde ya da temyiz edilmesine rağmen Yargıtay tarafından onanmazsa ceza kararı kesinleşir. Kesinleşen kararın ardından hükmün infazı yapılır.
Ceza Davalarına Hangi Mahkemeler Bakar?
Ceza davalarına bakmakla görevli mahkemeler şunlardır: Ağır Ceza Mahkemesi, Asliye Ceza Mahkemesi, Çocuk Mahkemesi, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi.