İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu ve Cezası

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu ve Cezası

Çevrenin korunması her bireyin sağlıklı bir ortamda yaşayabilmesi için gerekli olan ön koşuldur. Çevrenin korunmasına yönelik düzenlemeler her ülkenin önemsediği konular arasında ilk sırada yer alırken Türkiye için de aynı durum geçerlidir.

Çevrenin yapısında oluşacak bozulmalar çevreye verilen zararlarla doğru orantılı olurken ekolojik dengenin bozulması sonuçlarını doğurur. Doğa ve insanlar arasındaki bağın ortadan kalkmasına sebebiyet veren çevre kirliliği insan sağlığı açısından önemli bir tehlikeyi de beraberinde getirir.

İmar kirliliğine neden olma suçu kapsamında korunan hukuki değer insanların sağlıklı ve dengeli bir ortamda yaşama hakkını korumak üzerine şekillenmektedir. Belediyelerin sınırları dahilinde yer alan özel imar rejimi kapsamındaki yerlerde hukuka aykırı biçimde inşa edilen yapılar ya da bu yapıların kullanılması için tesis edilen gerekli alt yapı hizmetleri imar kirliliğine sebep olduğundan suç olarak değerlendirilir.

Çevreye karşı işlenen suçlar arasında yer alan imar kirliliğine neden olma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 184 uyarınca yaptırıma tabidir. İmar kirliliğine neden olma suçunda korunmuş olan hukuki değer çevre olurken imar kirliliği topluma karşı işlenen suçlar kapsamında yer alır. Bu sebeple suçun mağduru gerçek veya tüzel kişiler değildir. TCK m. 184 şöyledir:

(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.

(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.

(6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu TCK 184

İmar kirliliğine neden olma suçu Türk Ceza Kanunu kapsamında yer alan suçlardan biridir. TCK 184 bu konuya yönelik gerekli düzenlemeleri kapsar. İmar mevzuatlarına aykırı hareket edildiğinde çevre zarar görür. Çeşitli fiiller aracılığı ile işlenebilen imar kirliliğine neden olma suçu belediye sınırları içerisinde ya da özel imar rejimi kapsamındaki yerlerde oluşabilir. Bu suç aşağıdaki fiilleri işlemek sureti ile oluşabilir:

  • Yapı ruhsatı almadan bina inşa etmek.
  • Yapı ruhsatı alınmakla birlikte yapı ruhsatına aykırı hareket etmek.
  • Yapı ruhsatı alınmadan başlatılmış olan inşaat faaliyetlerine su, elektrik, telefon bağlantısı yapılmasına izin vermek.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Unsurları

Her birey sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Bu sebeple de çevrenin korunması her ülke için üzerinde durulması gereken önemli sorunlardan biridir. İmar kirliliğine neden olma suçu çeşitli biçimlerde işlenebilir. İmar kirliliğine neden olma suçunun unsurları söz konusu olduğunda fail, mağdur, eylem, konu ve nedensellik bağının maddi unsurlar arasında yer aldığı görülmektedir.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunun Konusu ve Mağduru

İmar kirliliğine neden olma suçunun konusu belediye sınırları içerisinde ya da özel imar rejimine tabi olan alanlarda inşa edilen binalardır. Bina olarak tanımlanan yapılar kendi başına kullanılabilir niteliktedir. Bu yapıların üzeri örtülüdür ve insanlar içine girerek oturma, çalışma, barınma, eğlenme ve dinlenme gereksinimlerini karşılayabilir.

Bu yapılarda hayvanlar ve eşyalar korunur. Bu yapılar ibadet etme amacı ile inşa edildiğinde de bina olarak adlandırılır. İmar kirliliğine neden olma suçu söz konusu olduğunda fail, ruhsatsız veya ruhsata aykırı şekilde bina inşa ettiren veya inşa eden kişidir. Eylem üç şekilde gerçekleştirilebilir.

Yapı ruhsatı alınmadan binanın inşa edilmesi veya yapı ruhsatına aykırı hareket edilerek inşa faaliyetlerinin yürütülmesi eylemi meydana getiren faaliyetler arasındadır. Üçüncü olarak yapı ruhsatı alınmamasına rağmen inşaat faaliyeti sırasında elektrik, su ve telefon gibi hizmetleri vermek de eylem kapsamında kabul edilir.

TCK 184 çerçevesinde bu suçun taksirle işlenmesi mümkün olmamaktadır. İmar kirliliğine neden olma suçu topluma karşı işlenen suçlar arasında yer alır. İlgili kişinin rızasının olması hukuka uygunluk sebebi değildir. Suç ilgili amirin emri ile işlendiğinde ilgili amirin emir vermesi de hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilmez. Bu sebeple emri veren ve emri yerine getiren kişi sorumlu tutulur.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Şikayet Süresi

Topluma karşı işlenen suçlar kapsamında yer alan imar kirliliğine neden olma suçunda şikayet şartı aranmaz. Bu suç takibi şikayete tabi suçlardan değildir. Savcılık makamı imar kirliliğine sebep olma suçunda re ’sen hareket etme yetkisine sahiptir.

Takibi şikayete bağlı olmayan suçlarda savcılık makamı olayı haber alır almaz soruşturma başlatır. Bu suçun topluma karşı işlenmiş olması kamunun zarar görmesi anlamına gelir. Kamuya zarar veren suçlarda Cumhuriyet savcısı kamunun temsilcisi sıfatı ile iddia makamı olarak soruşturma başlatma yetkisine sahiptir.

Bu durumda yeterli suç şüphesi oluşması halinde savcılık iddianame düzenlemek sureti ile kamu davası açar. Ceza davaları kamu davası olması bakımından şikayetten vaz geçilmesi durumunda davanın düşmesi sonucu doğmaz. Kamu davalarında savcılık makamı iddia makamı sıfatı ile dava sonuçlanana kadar kamuyu temsilen davaya müdahil olur.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Dava Zamanaşımı

İmar kirliliğine neden olma suçu için öngörülen dava zamanaşımı süresi ise 8 yıl olarak belirlenmiştir. Suçun işlenmesinin ardından geçen 8 yıl içinde dava açılmadığında zamanaşımı söz konusu olur. İmar kirliliğine neden olma suçu ceza davası kapsamında görülür. Bu suçla ilgili olarak doğrudan para cezası verilemez. Bununla birlikte hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi mümkündür.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Görevli Mahkeme

İmar kirliliğine neden olma suçunda savcılık re ‘sen hareket ederek olayı haber alır almaz soruşturma başlatma yetkisine sahiptir. Bu sebeple suç takibi şikayete bağlı olmayan suçlar arasında yer alır.

Savcılık makamı iddia makamı sıfatı ile kamunun temsilcisidir ve yeterli suç şüphesi olduğunu tespit ettiğinde kamu davasını açar. Bu dava Asliye Ceza Mahkemesi’ne açılır. İmar kirliliğine neden olma suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Cezası

Topluma karşı işlenen suçlar başlığı altında ele alınan imar kirliliğine neden olma suçunda verilen hapis cezası 1-5 yıl aralığında değişen sürelerde düzenlenir. Bu suçta direkt olarak adli para cezası uygulanmazken verilen hapis cezasının koşullar sağlanması durumunda adli para cezasına dönüştürülebilmesi mümkün olmaktadır.

İmar kirliliğine neden olma suçu için verilen hapis cezası 1 yıl ve altında olduğu takdirde adli para cezasına çevrilebilir. Bahse konu suç bakımından tecrübeli bir ceza avukatından hukuki danışmanlık ve müdafilik hizmeti almak, sürecin olumlu sonuçlanması bakımından yararlı bir yaklaşım olacaktır. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin bahse konu suç hakkında vermiş olduğu 19.06.2014 tarihli kararı şu şekildedir:

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Suç : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık, İmar kirliliğine neden olma

Hüküm : 1- 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan; 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddeleri uyarınca düşme

2- İmar kirliliğine neden olma suçundan; beraat

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanık hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine; imar kirliliğine neden olma suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ile müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

İmar kirliliğine neden olma suçundan zarar gören ve davaya katılma isteminde bulunmasına rağmen bu konuda herhangi bir karar verilmeyen … vekilinin, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca, “katılma istemi hakkında karar verilmeyenler” sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu değerlendirilmiş olup, müşteki kurumun, aynı Kanun’un 237/2 maddesi uyarınca imar kirliliğine neden olma suçundan açılan davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;

Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “07/05/2011” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.

İmar kirliliğine neden olma suçundan zarar gören …’nın, 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı; 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar gördüğünden davaya katılmasına karar verilen Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin de imar kirliliğine neden olma suçundan sanık hakkında tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan … vekilinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık; katılan … Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin de imar kirliliğine neden olma suçuna ilişkin temyiz istemlerinin, 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak ayrı ayrı REDDİNE,

Katılan … vekilinin imar kirliliğine neden olma suçundan sanığın beraatine; katılan … Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanık hakkında açılan davanın düşmesine ilişkin hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;

Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Sanığın, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 10/01/1996 tarih ve 5499 sayılı kararı ile tescilli 2. derece doğal sit alanı içerisinde mevcut otel binasına, izin almaksızın soyunma kabinleri ve kapalı mekan yaptırdığı iddiasıyla dava açıldığı, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca 16/03/2010 tarihi itibariyle yerinde yapılan incelemede, betonarme ve ahşaptan soyunma kabinlerinin inşaat halinde olduğunun, anılan kabinlerin yanında tek katlı, ahşap kaplamalı bir mekan bulunduğunun belirlendiği, … görevlilerince düzenlenen 24/06/2010 tarihli yapı tatil zaptında ise, ruhsatsız olarak yapılan betonarme kabinler ile ahşap kaplama binanın bitmiş vaziyette olduğunun belirtildiği, dosya içerisinde mevcut inşaat bilirkişisi raporunda, suça konu imalatların 2003 yılından önce yapılmış olabileceği belirtilmesine karşılık, 16/03/2010 tarihinde inşaat halinde olduğu gözlemlenen bir yapının, 24/06/2010 tarihinde bitmiş durumda tespit edilmesinin, suç tarihinin belirlenmesi bakımından tereddüt yarattığı anlaşılmakla; olay yerinde inşaat mühendisi bilirkişi de refakate alınmak suretiyle yeniden keşif yapılarak, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu gibi teknik veriler değerlendirilmek suretiyle, ruhsata esas mimari projesinde yer almayan soyunma kabinleri ile ahşap kaplamalı bölümün yapılış zamanının her türlü şüpheden uzak biçimde tespiti, sonucuna göre eylemin tekliği ve “özel normun önceliği ilkesi” dikkate alınarak, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan hüküm tesisi ile imar kirliliğine neden olma suçundan karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile tek eylem ikiye bölünerek iki farklı karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, katılan kurumlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlığın kapsamı kişinin işlediği suçtan kaynaklanan olumsuzlukların ve hukuka aykırılıkların giderilmesi biçimindedir. Fail hukuka aykırı eylemi sebebi ile oluşan zararı giderdiğinde ceza indirimi alabileceği gibi bazı suçlar için ceza almayabilir. İmar kirliliğine neden olma suçu söz konusu olduğunda ise etkin pişmanlık hükümlerinin özel olarak düzenlemeye tabi olduğu görülmektedir.

Fail ruhsatsız veya ruhsata uygun olmayan şekilde yaptığı veya yaptırdığı binayı ruhsata ve imar planına uygun hale getirdiği takdirde ceza almaz. Bu kapsamda ise hakkında kamu davası açılmaz. Açılmış olan bir kamu davası varsa dava düşer, mahkumiyet kararı verilmiş ise verilen ceza da bütün sonuçları itibarı ile ortadan kalkar.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu HAGB

İmar kirliliğine neden olma suçu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesine uygun bir suç değildir. HAGB olarak kısaltılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilememesinin sebebi ise kanun koyucunun yasada bu suça yönelik özel bir etkin pişmanlık hükmü düzenlemiş olmasıdır.

HAGB olarak adlandırılan uygulama kapsamında fail suçu işledikten sonra soruşturmanın ya da kovuşturmanın herhangi bir evresinde kamunun ya da mağdurun zararını giderdiği takdirde hakkında verilmiş olan mahkumiyet hükmünün açıklanması ertelenebilir. İmara kirliliğine neden olma suçunda HAGB kararı uygulanamamaktadır. Koşullar sağlandığı takdirde bu suça istinaden hapis cezasının ertelenebilmesi ise mümkündür.

Yargıtay Kararları

İmar kirliliğine neden olma suçu hakkında Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin vermiş olduğu 31.03.2016 tarihli kararı şöyledir:

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : İmar kirliliğine neden olma ve kıyı kanununa muhalefet

HÜKÜM : Kıyı kanununa muhalefet suçundan idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına; imar kirliliğine neden olma suçundan beraat

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1- İmar kirliliğine neden olma suçundan açılan davada, suçun mağduru Belediye Başkanlığı olup suçtan doğrudan zarar görmeyen Maliye Hazinesinin davaya katılma hakkı bulunmadığı ve mahkeme tarafından da katılma kararı verilmiş olmasının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle, Maliye Hazinesi vekilinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince (REDDİNE),

2- Şikayetçi belediye başkanlığı vekilinin imar kirliliğine neden olma ve kıyı kanununa muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede ise;

Suçtan doğrudan zarar görme ihtimali bulunan belediye başkanlığı 5271 sayılı CMK.nun 233. ve devamı maddeleri gereğince usulen duruşmadan haberdar edilip delillerini sunma imkanı tanınmadan yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,

Yasaya aykırı, şikayetçi belediye vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün sair yönleri incelenmeksizin bu sebepten dolayı 5230 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321.

maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 31.03.2016 gününde 1 no’lu red kararı yönünden oyçokluğuyla, 2 no’lu karar yönünden oybirliğiyle karar verildi. KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık … hakkında, … İlçesi … Beldesi … Mevkiindeki hazineye ait araziye tecavüz etmesi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154/1. maddesinden cezalandırılması için dava açılmıştır.

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda sanığın imar kirliliğine neden olmak suçundan beraatine, Kıyı Kanununa aykırılık suçundan ise Kabahatler Kanununun 20/1-c. maddesi uyarınca zamanaşımının dolması nedeniyle idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkemenin her iki kararı, süresi içerisinde Maliye Hazinesi ile Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından katılan sıfatıyla temyiz edilmiştir. Sayın çoğunluğun red kararı yerinde değildir. Şöyle ki;

İmar kirliliğine neden olunan taşınmazın sahibi olup üzerinde tasarruf, denetleme ve koruma yetkisi bulunan Hazinenin imar kirliliğine neden olma suçunda doğrudan zarar gördüğü ve buna bağlı olarak davaya katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu gözetilerek, dosyanın esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılması yerine, Maliye Hazinesinin davaya katılma hakkı bulunmadığından temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 31.03.2016

Sıkça Sorulan Sorular

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Nedir?

Özel imar rejimine tabi olan alanlarda ya da belediye sınırları içerisinde hukuka aykırı biçimde inşa edilen binalar, bu binaların kullanılması, hukuka aykırı inşa edilen yapılara altyapı hizmetleri sağlanması imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturmaktadır. Bu suç topluma karşı işlenen suçlar arasında yer alır.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Cezası Nedir?

İmar kirliliğine neden olma suçu için öngörülen hapis cezası 1-5 yıl aralığında olur. Bunun yanı sıra doğrudan adli para cezası verilmez. Verilen hapis cezası şartlar sağlandığı takdirde adli para cezasına çevrilebilir.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu Şikayet Süresi Ne Kadardır?

Takibi şikayet bağlı olmayan imar kirliliğine neden olma suçunda savcılık re ‘sen soruşturma başlatma yetkisine sahiptir. Bu suçta dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır.