Cinsel taciz suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 105. Maddesinde düzenlenmiş bir suç olup cinsel suçlar içerisinde cezası itibariyle görece hafif kabul edilen suçlar arasındadır. Ancak cinsel taciz suçu hem mağdur hem de fail için oldukça mühim hukuki sonuçlar doğurur. Kişi, cinsel dürtüsünü tatmin etmek gayesiyle bir başkasına karşı temasta bulunmadan tacizde bulunursa bu durumda cinsel taciz suçu oluşur. Dolayısıyla cinsel taciz suçunun diğer cinsel suçlardan ayrılmasının en temel faktörü; failin mağdura yönelik herhangi bir bedensel temas içinde bulunmamasıdır. Söz konusu suçta; dokunma, sürtünme, okşama ve sair temas içeren fiiller olduğu takdirde cinsel saldırı suçu söz konusu olur.
Cinsel taciz suçu uygulamada farklı şekillerde kendini gösterir. Söz gelimi; laf atma, cinsel organın gösterilmesi örnek olarak verilebilir. Bu hareketlere ilave olarak yüz yüze işlenmesinin yanı sıra telefon veya internet kullanılarak da işlenebilir. TCK’nın 105. Maddesinde düzenlenen suç şu şekilde ifade edilmektedir:
Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Cinsel Suçlar Nelerdir?
Cinsel taciz suçu ve cezası başlığı altında ifade edilen suçun net bir biçimde anlaşılabilmesi için TCK’da düzenlenen cinsel suçları da kısaca ifade etmek gerekir. Kanun koyucu, cinsel suçlar adı altında 4 farklı suç tanımında bulunmuştur. Bu suçlar şu şekildedir:
- Cinsel Saldırı Suçu
- Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar Suçu
- Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
- Cinsel Taciz Suçu
Cinsel saldırı suçu, TCK madde 102 de düzenleme alanı bulmuş olup, 18 yaşını tamamlamış kişilere karşı bedeni temasta bulunmak suretiyle cinsel saldırı gerçekleştirilmesiyle cinsel saldırı suçu meydana gelir. Suçun 15 ile 18 yaş arasındaki bir kişiye karşı işlenmesi halinde cinsel saldırı suçunun varlığından bahsedebilmek için hileli davranışların mevcut olması gerekir. Aksi takdirde cinsel saldırı suçu değil cinsel istismar suçu meydana gelir.
Çocuğun cinsel istismarı suçu düzenlenerek çocuğun cinsel dokunulmazlığının sağlanması amaçlanır. TCK’nın 103. Maddesinde düzenlenen bu suç tipi, 15 yaşını tamamlamamış küçüklere karşı işlenir. Çocuğa karşı her türlü cinsel davranış ile meydana gelen bu suç eğer 15 ile 18 yaş arasındaki birine karşı tehdit, hile ve cebir gibi davranışlar ile işleniyorsa yine cinsel istismar suçu kapsamında değerlendirilir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu, 15 ile 18 yaş arasındaki bir çocuk ile çocuğun rızası kapsamında cinsel ilişkiye girilmesiyle oluşur. TCK’nın 104. Maddesinde düzenleme alanı bulan bu suçun en önemli ayırıcı özelliği, çocuğun rıza göstermesidir.
Cinsel taciz suçu, makalenin konusu olup etraflıca izah edilecektir. Bu suçun diğer cinsel suçlardan farkı, herhangi bir bedensel temas olmadan işlenmesidir.
Nitelikli Cinsel Taciz Suçu
Cinsel taciz suçunun belirli durumlarda işlenmesi ile beraber suçun nitelikli halleri meydana gelir. Suçun nitelikli hali, temel şekli için öngörülen cezadan daha fazla ceza uygulanmasını gerektirir. Aşağıdaki haller, cinsel taciz suçunun nitelikli haline örnek olarak verilebilir:
- Cinsel taciz suçunun bir çocuğa karşı işlenmesi halinde 6 ay ile 3 yıl arası hapis cezası öngörülmüştür.
- Cinsel taciz suçu bir kamu görevlisi tarafından, görevinin sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenirse hükmedilecek cezanın yarı oranda artırılması gerekir.
- Cinsel taciz suçu, mevcut hizmet ilişkisinden doğan kolaylıktan istifade edilerek işlenirse verilecek ceza yarı oranda artırılır.
- Cinsel taciz suçunun aile içi ilişkiler nedeniyle oluşan kolaylıktan yararlanılarak işlenmesi durumunda hükmedilecek ceza yarı oranda artırılarak hükmedilir.
- Cinsel taciz suçu eğer eğitici, öğretici, bakıcı, vasi, sağlık hizmetini gören, bakım ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan tarafından işlenirse hükmedilecek ceza yarı oranda artırılarak uygulanır.
- Söz konusu suç, aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlenmesi durumunda verilecek ceza yarın oranda artırılır.
- Cinsel taciz suçu şayet posta ya da elektronik ortamdan doğan kolaylıktan faydalanılarak işleniyorsa verilecek cezanın yarı oranda artırılması gerekir.
- Cinsel taciz suçunun teşhir suretiyle işlenmesi halinde faile hükmedilecek ceza, yarı oranda artırılarak hükmedilir.
- Cinsel taciz suçunun mağduru, bu suç nedeniyle okulundan, işinden ya da ailesinden uzaklaşmak mecburiyetinde kaldı ise verilecek cezanın 1 yıldan daha az olması mümkün değildir.
Cinsel Taciz Suçunun Cezası
Cinsel taciz suçu, temel şekli ile ve nitelikli hali ile işlenebilen ve işlendiği şekle göre farklı cezalar öngörülen bir suçtur. Suçun işleniş şekilleri göz önüne alındığında cinsel taciz suçunun cezası şu şekilde ifade edilir:
- Suçu basit şekli için ceza kanunu 3 ay ile 2 arasında hapis cezası öngörmüştür. Süreli hapis cezasının yanı sıra adli para cezası da düzenlenmiştir.
- TCK 105/1 hükmü gereği suçun bir çocuğa karşı işlenmesi halinde ceza alt sınırı 6 ay olup ceza üst sınırı 3 yıl olarak düzenlenmiştir. Süreli hapis cezasına ilave olarak adli para cezası yaptırımı düzenlenmediği için faile adli para cezası hükmedilmez. Fakat koşulların mevcut olması halinde hükmedilecek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
- Cinsel taciz suçunda cezayı artıran nitelikli haller yukarıda ifade edilmiştir. Bu haller söz konusu olduğunda verilecek ceza yarın oranda artırılır.
- TCK 105/2 hükmü gereğinde işlenen suç sonucunda ifade edilen neticeye maruz kalındığı takdirde verilecek cezanın 1 yıldan az olması mümkün değildir.
Cinsel Taciz Suçunda Cezayı Hafifletecek Nedenler
Ceza Kanunu, cinsel taciz suçu için cezayı azaltan özel bir neden düzenlememiştir. Fakat Kanun’un genel hükümleri kapsamında yer alan cezayı hafifletici ya da kaldırıcı sebepler bu suç için de uygulanabilir. Bu sebepler şu şekilde ifade edilebilir:
- 18 yaşını doldurmamış küçüklere, cinsel taciz suçu işlemeleri nedeniyle ceza verilemez veyahut verilecek cezada indirilme gidilir.
- 12 yaşından küçük çocuklar ve 12 ile 15 yaş arasında olan ancak işlediği fiilin hukuki boyutunu idrak edebilecek seviyede olmayan çocuklara ceza verilmez fakat güvenlik tedbiri uygulanır. İfade edilen çocukların cinsel tatmin amacıyla hareket etmelerinin insan fıtratı gereği zor olması nedeniyle bu kişiler için cinsel taciz suçu oluşmamış kabul edilerek güvenlik tedbiri uygulanmasına da gerek görülmez.
- 12 ila 15 yaş arasında bulunan ve cinsel tacizin hukuki anlamını ve önemini idrak edebilen çocuklar ve 15 ila 18 yaş arasındaki bütün çocukların cinsel taciz suçunu işlemesi mümkündür. Zira söz konusu kişilerin cinsel tatmin amacıyla hareket etmesi mümkündür. Fakat bu çocuklar için de cinsel taciz suçu ve cezası kapsamında ifade edilen cezalara aynen hükmedilmesi beklenmez. Bu noktada ya cezaya hükmedilmez ya da hükmedilecek cezada indirime gidilir.
- Cinsel taciz suçunun faili akıl hastası ya da aklen zayıf bir kişi ise ya ceza verilmez ya da verilecek cezada indirime gidilir. Akıl hastası kişiler, fiil ehliyetinden mahrum kişilerdir. Bu nedenle akıl hastalarının suç işlemesi durumunda ceza yerine güvenlik tedbirleri uygulanır. Fakat cinsel taciz suçu söz konusu olduğunda cinsel duyguların tatmini gayesi bulunduğundan akıl hastası bir kimsenin cinsel taciz suçunu işlemesi mümkün değildir. Bu itibarla güvenlik tedbiri dahi uygulanmaz. Fakat tamamen akıl hastası olmayan veya akli zayıflığı bulunan kişilerin cinsel tatmin amacını taşıması mümkündür. Dolayısıyla bu tür kişilerin bu suçu işlemesi halinde cezaya hükmolunur ancak verilecek cezada indirime gidilir.
Cinsel Taciz Suçunun Unsurları
Cinsel taciz suçunun gerçekleşmesi için bir kişinin bir başkasına temasta bulunmadan rahatsız edici davranışlarla hareket etmiş olması yeterlidir. Suçun failinin cinsel duygularını tatmin etmeye yönelik hareket etmesinin ardından cinsel tatmini yaşaması ya da mağdurun bu durumdan rahatsız olması, söz konusu suçun oluşmuş sayılması için aranan şartlar arasında değildir. Söz gelimi; telefon kullanarak başlarına sapıklık yapmak, whatsapp gibi iletişim araçları ile cinsel içerikler görseller iletmek, sözle laf atmak ve sair şekillerde işlenen her türlü taciz bu suç kapsamında değerlendirilir.
Cinsel taciz suçunun failine yönelik ceza kanununca öngörülmüş özel bir düzeleme mevcut değildir. Yani suçun faili 20 yaşında bir genç olabileceği gibi 60 yaşında olgun birisi de olabilir. Fakat altı çizilmesi gereken husus; cinsel duyguların tatmin edilme maksadı ile hareket edilmesi gerektiği hususudur. Suçun faili erkek veya kadın olabilir. Suç; karşı cinsler arası işlenebileceği gibi aynı cinsiyetteki kişiler arası da işlenebilir. Suçun mağduru da tıpkı fail gibi herkes olabilir. Fakat bu noktada bir istisna vardır ki bu istisna suçun mağdurunun 15 yaşından küçük olamayacağı hususudur. Zira 15 yaşını tamamlamamış kişilere yönelik cinsel davranışlar, cinsel taciz değil cinsel istismar suçunun oluşmasına neden olur.
Cinsel hareketlerin hukuki anlamını ve önemini idrak edemeyen 15 ile 18 yaş arasındaki kişilere karşı işlenen cinsel fiiller de cinsel istismar suçunu oluşturur. Bu nedenle cinsel taciz suçu; 15 yaşından küçüklere ve 15 ile 15 yaş arasındaki algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara karşı işlenemez. Bu kişilere karşı işlendiği takdirde cinsel istismar suçu söz konusu olur. Söz konusu suç, taksirle işlenebilen suçlardan olmayıp kast ile işlenebilir. Suçun meydana gelebilmesi için failin cinsel dürtülerini tatmin etme amacı güdüyor olması gerekir.
Cinsel Taciz Suçu Nasıl İspatlanır?
Cinsel taciz suçunun ispatı esasında oldukça önemlidir. Zira bu suç, failin mağdura herhangi bir teması olmaksızın işlenir. Bu itibarla mağdurun tıbbi kurumlardan alacağı rapor veya belge ile ispat yoluna gidebilmesi mümkün değildir. Suçu ispatı açısından etkili delillerin mevcut olmaması, sadece mağdurun beyanının bulunması, mağdura ceza verilmesi için kafi gelmez. Zira beyanın yanında destekleyici nitelikte somut delillerin de olması gerekir.
Telefon, mesaj, yazılı kağıt, ses veya kamera kaydı gibi ispat araçlarının kullanılması somut delil anlamında oldukça yararlıdır. Fakat söz konusu araçlarla elde edilen delillerin şüpheye mahal bırakmayacak biçimde net olması gerekir. Oldukça titiz ve hassas bir şekilde ilerlenmesi gereken delil hususunda deneyimli bir İstanbul ceza avukatı ile iletişime geçerek hukuki danışmanlık talep edilmesi oldukça faydalı olacaktır.
Cinsel Taciz Suçu Şikayet ve Zamanaşımı Süresi
Türk Ceza Hukuku, işlenmesi halinde suç sayılan eylem ve durumları düzenlemiştir. Burada düzenlenen suçlar ile ilgili soruşturma yapılabilmesi için bazı suçlarda şikayet aranırken bazı suçlarda mağdurun şikayeti aranmaz. Cinsel taciz suçu eğer basit şekli ile işlenmiş ise bu durumda şikayete bağlı suçlar sınıfında değerlendirilir. Takibi şikayete bağlı suçun şikayet süresi ise 6 ay olarak öngörülmüştür. Şayet yasal süresi içinde şikayet gerçekleştirilmezse bu suç nedeniyle daha sonra şikayet söz konusu değildir. Fakat TCK 105/1’de düzenlenen suçun çocuğa karşı işlenmesi halinde mağdurun şikayeti aranmaz.
TCK 105/2 ise cinsel taciz suçunun nitelikli hallerini düzenlemektedir. Burada yer alan suçlar, takibi şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Bu itibarla, nitelikli hali ile işlenen cinsel taciz suçunda şikayet değil ihbar söz konusudur. Savcılık makamı, söz konusu suç fiilinden haberdar olduğu anda soruşturmayı resen başlatır. Söz konusu suçlar, takibi şikayete bağlı suçlar olmadığı için yukarıda ifade edilen 6 aylık süreye bağlı kalınması zaruret değildir. Fakat dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olması nedeniyle 8 yıllık sürede, suç teşkil eden fiil nedeniyle cezai sürecin işlemiş olması gerekir.
Cinsel Taciz Suçunda Şikayetten Vazgeçme, Uzlaşma ve HAGB
Hukuk sisteminde yer alan suçlara ilişkin şikayetten vazgeçebilmek için, şikayetten vazgeçilmek istenen suçun, takibi şikayete bağlı suçlardan olması gerekir. Cinsel taciz suçu, basit şekli için şikayete bağlı suçlardan ancak nitelikli hali için takibi şikayete bağlı suçlardan değildir. Bu nedenle suçun nitelikli hali için şikayetten vazgeçme söz konusu değildir.
Şikayete bağlı suçlarda şikayetten vazgeçme mümkündür. Bununla birlikte uygulamada sıkça merak edilen konulardan birisi de uzlaşmanın mümkün olup olmadığıdır. Uzlaşmada; suçun mağduru ile faili, uzlaşma prosedürü kapsamında adliye eliyle belirlenen bir günde mevcut uyuşmazlığı çözmeye çalışır. Şayet çözüm gerçekleşmezse bu durumda dava şartı yerine getirilmiş kabul edilerek yargılama aşamasına geçilir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. Maddesi gereği cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile ilgili uzlaştırma prosedürünün uygulanamayacağı açıktır. Dolayısıyla bu suç için uzlaştırma prosedürü söz konusu değildir.
HAGB, yani hükmün açıklanmasının geri bırakılması; hükmedilecek ceza itibariyle görece hafif suçlar için uygulanmaktadır. Şayet mahkemece verilecek hapis cezası 2 yıl ve altında bir süredeyse hakim, HAGB kararı vererek cezanın infaz edilmemesi kararını alabilir. Bu kararın alınabilmesi için suçun failinin daha önce kasten bir suç nedeniyle ceza almaması gerekir. Bu suç için hükmedilecek ceza eğer 2 yıl ya da daha az bir süre ise ve gerekli şartlar oluşmuşsa bu durumda HAGB kararı verilebilir.
Cinsel Taciz Suçunda Görevli Mahkeme
Ceza yargılamaları için ilk derecede görevli iki farklı mahkeme bulunur. Bu mahkemeler; ağır ceza mahkemesi ve asliye ceza mahkemesidir. Kanunda 10 yıl ve üzeri cezası olan suçlar için ağır ceza mahkemesi görevli kılınmış olup bazı suçlarda ceza süresine bakılmaksızın ağır ceza mahkemesinin görev alanına bırakılmıştır. Ağır ceza mahkemesi tarafından bakmakla görevli olunan suçlar dışındaki tüm suçlar ise Asliye Ceza Mahkemelerinde görülür. Cinsel taciz suçunun görevli mahkemesi ise Asliye Ceza Mahkemesidir.