Ücret alacağı işçinin en temel alacağı olarak kabul edilir. İşçi işverene karşı kendisine yüklenen görevleri yerine getirmekle sorumlu olurken bunun ifasının ardından da işverenden ücret alacağı hakkı doğar.
İşçi ücreti giydirilmiş ücret ve net ücret olarak hesaplanır. İşçinin ücreti dışındaki para ve parayla ölçülebilen menfaatler giydirilmiş ücret olarak ifade edilir. İşçinin eline ulaşan ücret ise net ücrettir. İki ücret arasındaki fark devlete gider.
İşçi Ücreti Nasıl ve Ne Zaman Ödenir?
İşçiye ödenmesi gereken ücret en geç ayda bir ödenmek zorundadır. Ödeme yapılırken Türk parası ile ödemenin gerçekleştirilmesi ve banka kanalı ile hareket edilmesi gerekir.
İş yerinde 5 kişiden az sayıda çalışan olması halinde ödeme elden yapılabilir. Döviz üzerinden ödeme yapılması halinde ise Borçlar Kanunu dikkate alınır ve bu kanun üzerinden belirlenen kur değerinden TL’ye çevrilmek sureti ile ödeme gerçekleştirilir.
Fazla mesailerin ödemesi de ücretle beraber yapılmaktadır. Kural olarak ücret iş yerinde ödenirken işçiler adına açılmış hesaba da para yatırılabilir. Yönetmelik uyarınca 5 işçiden fazla çalışanı olan iş yerleri ödemeyi banka üzerinden yapar.
Ücret ödemesi ayni olarak ya da nakden yapılabilir. Yasal asgari ücrete kadar olan miktardaki tutarların nakdi olarak ödenmesi zorunlu olurken işveren ayni ödemeleri dilediği biçimde yapabilmektedir.
İşçi ve işveren arasında ücrete ilişkin çıkan uyuşamazlıklar söz konusu olduğunda işverenin işçinin ücretinin ödendiğini ispat etmesi zorunlu bir durumdur.
Bu tür uyuşmazlıklar kapsamında ispat yükü işverene yüklenir. İşçinin ücret ödenmesine ilişkin iddialarını her tür delille ispat etme hakkı bulunur. İşçinin ücreti ödenmediği takdirde başvurabileceği hukuki yollar bulunur.
Bu durumdaki işçi çalışmaya devam etmek sureti ile işverene karşı dava açabilir. Ücreti ödenmeyen, eksik ödenen veya düzensiz olarak ödeme alan işçi kanunda ön görülen haklı nedenle fesihe dayanmak sureti ile iş sözleşmesini sonlandırabilir.
Bu durumda varsa ücret alacakları, kıdem tazminatı hakkı ve diğer işçilik alacakları kendisine derhal ödenmek zorundadır. İşçinin kıdem tazminatı alabilmesi için en az 6 aylık kıdeminin olması, belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında çalışması ve iş yerinde 30 veya daha fazla sayıda işçi çalıştırılıyor olması koşullarının varlığı gerekir.
İşçi belirli şartlar dahilinde işinden istifa etmeden işini bırakabilir. Bu şartlar ise maaşının ödenmemesinin devam ettiği durumlarda gerçekleşir. Aynı zamanda işveren için mücbir bir gerekçe oluşmamalıdır.
Ücret alacakları söz konusu olduğunda işçinin hak düşürücü süreyi dikkate alması gerekir. Bu kapsamda ise 5 yıllık hak düşürücü sürenin bilinmesi gerekir.
Maaşı Ödenmeyen İşçi Hakları
Maaşı ödenmeyen işçi hakları İş Hukuku kapsamında düzenlenmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu işçinin yanı sıra işverenin de hak ve yükümlülüklerinin neler olduğunu açıklar.
Çalışma barışının sağlanması için İş Kanunu’na ihtiyaç duyulur. Taraflar bu kanun uyarınca haklarını koruyabileceği gibi yükümlülüklerinin neler olduğunu da anlar.
Maaşı ödenmeyen işçinin hakları vardır. İşçinin hukuki haklarını tam olarak bilmemesi iş yaşamında hak kaybı yaşamasına neden olacağından hukuki desteğin bu aşamada önemi daha iyi anlaşılır.
İşçi maaşı ödenmediğinde, eksik ödendiğinde, düzensiz ödeme yapılması söz konusu ise haklı bir sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkına sahiptir. Bu durumda işçilik alacaklarını ve kıdem tazminatını derhal alabilir.
Bunun gerçekleşmesi ise kanunda ön görülen koşulların sağlanmış olduğu durumlarda geçerli olur. İşçi ücreti ödenmediğinde haklı nedenle istifa etme hakkını kullanabilir.
İşçi Maaşı Ödenmediğinde Hangi Haklara Sahiptir?
İşçinin maaşı ödenmediği takdirde kullanabileceği haklarından biri işinden istifa etmeden iş görme yükümlülüğünü bırakmasıdır. Çalışmayı bırakan işçi istifa etmeden bunu yapabilir. İşçi bu fiili gerçekleştireceği zaman şartlara göre hareket etmek zorundadır.
İşçi işverene karşı dava açar ve bu süreçte de işe devam etme hakkını kullanabilir. İşçi haklı bir sebeple iş sözleşmesini sonlandırıp istifa edebilir ve işverene karşı tazminat ve ücret alacaklarına ilişkin dava açabilir. Açılacak davada uzman bir iş avukatından hukuk yardımı talep etmek sürecin seyri adına son derece faydalı olacaktır.
Ücreti Ödenmeyen İşçinin İstifa Etmeden İşi Bırakması
Ücreti ödenmeyen işçi istifa etmeden işi bırakacağı zaman bazı şartları yerine getirmesi gerekir. İşçi maaşını alamadığında İş Kanunu 34. Madde uyarınca çalışmama hakkını kullanabilir. İş Kanunu m. 34:
Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.
Maaş önceden tespit edilen gününde ödenmemiş olması durumunda işçi aşağıdaki şartlara uymakla yükümlüdür:
- Maaş ödeme günü esas alınarak bu sürenin ardından 20 gün boyunca ödeme yapılmamış olmalıdır. İşçi ücreti ödenmedikten sonra 1 hafta içinde işten çıktığı takdirde işveren haklı sebeplerle işçiyi işten çıkarabilir.
- İşveren ücret ödemesini yapmadığında bunun için mücbir bir sebebinin olmaması gerekmektedir. İşverenin elinde olmayan mücbir nedenlerle ücret ödemesi yapamaması durumunda işçi işini bırakırsa haksız konuma düşer. İşverenin ekonomik nedenlerle maaşı ödeyememesi de işçinin işi bırakması için geçerli bir nedendir fakat süreye dikkat edilmesi gerekir.
- İşçi, kanunun 34. Maddesinde kendisine tanınan hakları kanuna uygun şekilde kullandığı takdirde bu durum işveren açısından sözleşme feshi hakkı doğurmayacaktır. İşçi bu şekilde çalışmama hakkını kullandığında işveren tarafından yerine işçi alınamamaktadır.
- İşçi bu biçimde işi bıraktığında bunun anlamı sözleşme feshi olmamaktadır. Sözleşme devam edeceğinden kıdem tazminatı hesaplaması yapılacağı zaman da bu durum dikkate alınır. İşçinin çalışmama hakkını kullanmayı tercih etmesinin hukuki açıdan grev niteliği bulunmamaktadır.
- İşçinin ücreti ödenmediğinde işçi dilerse çalışmaya devam edebilir. Bu durumda 5 senelik zamanaşımı süresi içinde dilediği zaman dava açma hakkını kullanabilecektir.
İşçinin Ücretini Alamaması ve Haklı Nedenle Fesih
İşçinin ücreti ödenmediğinde kanunda öngörülen sebeplerin varlığı durumunda işçi sözleşme feshine gidebilir. İş Kanunu 24. Madde uyarınca işçinin haklı nedenlerle sözleşme feshi hakkı açıklanmaktadır.
İşçinin gününde ücretinin ödenmemesi, ödemenin aksatılması, eksik ödeme yapılması işçiye haklı nedenle sözleşme feshi yapabilme imkanı tanır. Bu durumda koşulların sağlanmış olması gerekir. İşçi şartlar uygunsa bu durumda kıdem tazminatını ve diğer alacaklarını alabilecektir.
İşçi sözleşme feshine gidecekse bunu tek taraflı olarak ve derhal yapabilir. İş kanunu 24. Madde bu konudaki hükümleri açıklar. Haklı nedenle fesih söz konusu olduğunda işçi derhal işten ayrılabilir.
İşveren mücbir sebeplere dayanarak ücretleri ödeyemiyorsa bu durumda işçinin beklemesi gerekir. İşvereni etkileyen mücbir sebepler ortaya çıktığında işçi bu sebeplerin ortadan kalkmasını beklemek zorunda kalır.
Maaşı Ödenmeyen, Geç ve Düzensiz Ödenen İşçi Ne Yapmalıdır?
İş Kanunu 24. Madde uyarınca işçi haklı bir gerekçeye dayandığında sözleşmesini feshedebilmektedir. Maaşın ödenmemesi, düzensiz ödenmesi veya geç ödenmesi ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket edilmesi maddesi ile örtüştüğünde işverene karşı işçi sözleşme feshine derhal gidebilmektedir.
Bu durumda işçi kıdem tazminatı alma koşulları oluşmuş ise bunu alabilir. Ödenmeyen maaş alacakları ve diğer alacakları da işçinin talep edebileceği hakları arasında yer alır.
Maaşı Ödenmeyen İşçi İşverene İhtarname Göndermeli mi?
İşçi maaşı ödenmediğinde düzensiz ya da eksik ödendiğinde öncelikle işverene bir ihtarname göndermek sureti ile bildirim yapabilir. İhtarname gönderildikten sonra da ücret alacağı ile ilgili bir dava açılabilir.
2018 yılından bu yana yürürlükte olan arabuluculuk kurumu İş Hukuku kapsamında yer alan bazı davalar sırasında dava açma koşulu olarak kabul edildiğinden işçinin öncelikle arabuluculuk kurumuna başvurması zorunludur.
Arabuluculuk görüşmesine katılmayan tarafın dava sonucunun ne olduğuna bakılmaksızın yargılama masraflarını ödemekle yükümlü tutulduğu görülmektedir. Arabuluculuk bir dava şartı olarak kabul edilir.
Dava açıldığı takdirde sonuçlanma sürelerinde değişiklik olması kaçınılmazdır. Bu tür davalarda somut olayın durumu, mahkemelerin iş yükü, ispatta kullanılan araçların çeşidi süreci etkileyeceğinden her dava için farklı bir sonuçlanma süresi söz konusu olur.
Maaşı Ödenmeyen İşçi Dava Açtığında Hangi Mahkemeye Başvurmalıdır?
Maaşı ödenmeyen işçi görevli ve yetkili mahkemeye dava açar. İş Mahkemeleri ücret alacaklarına ilişkin davalarda görevli olurken işverenin yerleşim yeri mahkemesi veya işin görüldüğü yer mahkemesi yetkilidir.
Bu tür davalarda zamanaşımı süresi 5 yıl olarak işler. Kıdem ve ihbar tazminatları için de aynı süre geçerlidir. Ücret alacaklarını ilgilendiren davalar için de bu süre uygulanır.
Sıkça Sorulan Sorular
Maaşı Ödenmeyen İşçi Hakları Nelerdir?
Maaşı ödenmeyen işçi işverene karşı dava açabilir. Dava açılmasının koşulu arabuluculuk müessesesine gidilmesidir. İşçi haklı bir nedenle iş sözleşmesini feshetmiş olacağından kıdem tazminatı ve diğer ücret alacaklarını talep edebilir. Kanunda sayılan koşullar çerçevesinde de istifa etmeden çalışmayı bırakabilir.
Maaşı Ödenmeyen İşçi Hangi Koşullarda İstifa Etmeden İşi Bırakabilir?
İşçinin maaşı ödenmediğinde maaşın ödememe günü esas alınarak 20 gün süresince ödememenin devamı halinde işverenin mücbir bir sebebi yoksa işçi istifa etmeden işi bırakabilir.
Maaşı Ödenmeyen İşçinin Ücret Alacaklarında Hak Düşürücü Süre Ne Kadardır?
İşçinin maaşının ödenmediği hallerde ücret alacaklarına ilişkin hak düşürücü süreye uyulması gerekir. Ücret alacaklarında hak düşürücü süre 5 yıldır.