İhalenin feshi davası, icra müdürlüğünde hukuka aykırı olarak yapılan ihalenin feshedilmesi istemiyle açılan davadır. İhalenin feshi davası, bir malın icra ya da satış memurluğu eliyle yapılan ihale satışının, icra mahkemesi tarafından usule uygun yapılıp yapılmadığının denetilmesi amacıyla görülen davadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m.134’te düzenleme alanı bulmuştur. Buna göre, ihalenin feshi davasına neden olan usulsüzlüklerden bazıları şunlardır:
- Satışa esas alınan kıymet takdiri üzerinden iki yıldan fazla bir zaman geçmesi,
- Kıymet takdirine yönelik itirazların incelenmeden reddedilmesi,
- Satış ilanının tebliğ edilmesi, usulsüz tebliğ edilmesi veya vekil yerine asile tebliğ edilmesi,
- İhalenin, ilanda belirtilen takvime ve prosedüre bağlı kalmadan yapılması,
- İhalenin, ilanda belirtilen yerden bir başka yerde yapılması,
- Taşınmaz satışlarında, satış tarihi ile satış ilanı arasında bir aydan az süre olması,
- İhalenin, ilanda gösterilen başlangıç ve bitiş sürelerine riayet edilerek yapılmaması,
- İhalede tellal bulunmaması,
- Süresinde satış talep edilmemesi sebebiyle takibin veya haczin düşmesi,
- İhaleye katılıma engel olunması,
- Malın gerçek değerinde satılmaması,
- Satış bedelinin muhammen bedelin %50’si ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması yahut rüçhanlı alacağın üzerinde olması,
- İhalenin normal koşullarda gerçekleşmesine mani davranışlar olması.
İhalenin feshine sebebiyet veren hallerden birinin mevcut olması halinde, davayı açma hakkını haiz kişi tarafından süresi içinde ihalenin feshi davası açılabilir. İhalenin feshi davasında verilen karar, ancak kesinleştikten sonra icra edilebilir. Bu itibarla, mal, karar kesinleşmeden ihale alıcısına devredilemez. İhalenin feshi davasında hatalı veya ihmali işlemler nedeniyle telafisi güç hukuki ve maddi kayıplar yaşanabilir. Bu nedenle, işbu davada icra avukatı yardımına başvurmak en doğru yaklaşımdır.
İhalenin Feshi Nedir?
İhalenin feshi, yapılan ihalede çeşitli usulsüzlükler ve hukuka aykırılıklar olması halinde, ilgililerin şikayet etmek suretiyle icra mahkemesine müracaat etmeleri halinde, usulsüz ve hukuka aykırı yapılan ihalenin iptal edilmesini sağlayan hukuki bir başvuru yoludur. İhalenin feshedilmesi talebi, İİK m.135/2 hükmü uyarınca dava değil, şikayettir. Dolayısıyla, başvuru dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119.maddesinde düzenlenen unsurları haiz olması şart değildir.
İhalenin feshi talebi, yalnızca şikayet yolu ile icra mahkemesinden istenir. İhalenin feshedilmesi isteminde bilirkişi incelemesine gerek görülmeksizin karar verilir. Zira, bu talep, icra hakiminin mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün bir taleptir. İhalenin feshi talebinde yanlış bir işlem yapmamak, sürecin etkin bir biçimde takip edilerek müspet sonucu elde etmek amacıyla deneyimli bir icra avukatından yardım almak oldukça yararlı olacaktır.
İhalenin Feshi Sebepleri Nelerdir?
İhalenin feshi sebepleri, 2004 sayılı Kanunda tek tek düzenlenmemiştir. Fakat, uygulamada ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilen durumlar şunlardır:
İhalenin, kanuni düzenlemelere uygun şekilde yapılmasına ve tamamlanmasına mani olan usulsüz davranışlar, ihalenin feshi sebebidir. Söz gelişi, ihale katılacak kimselerin ihaleye katılmalarının engellenmesi veya malın ucuza alınması adına diğer isteklilerle muvazaalı anlaşmalar yapılması, ihalenin feshini gerektiren durumlara örnek teşkil eder.
- İhaleye Hazırlık Esnasında Hatalı İşlemler Yapılması
İhaleye hazırlık aşamasında yapılan hatalı işlemler de ihalenin feshine sebep teşkil eder. Söz misali, İcra ve İflas Kanunu m.127’de “İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur.” hükmüne yer verilmiştir. İşbu hükme aykırılık olması halinde, ihalenin iptali istemi ileri sürülebilir.
- İhale Esnasında Usulsüz İşlemler Yapılması
İhalelerin ne şekilde ve nasıl yapılacağı, hukuk kurallarıyla belirlenmiştir. İhalenin nasıl yapılacağını düzenleyen hükümlere aykırı veya kanunda düzenlenmeye ve fakat ihalenin doğru bir şekilde yapılmasına mani olan haller, ihalenin feshine sebebiyet verir. Söz gelimi; tellal üç kez bağırmadan ihale yapılırsa veya ihale bedelinin, kanunun öngördüğü şartları taşımaması.
- Taşınmazın Esaslı Nitelikleri Hakkında Alıcının Hataya Düşürülmesi
İhalenin feshine zemin hazırlayan bir başka durum, taşınmazın esaslı nitelikleri hakkında alıcının yanıltılmasıdır.
İhalenin feshedilmesi talebinde, şikayet dilekçesinde belirtilmeyen konular kamu düzenine dair olmadıkça, icra mahkemesinde re’ sen gözetilmesi mümkün değildir. Kamu düzenine aykırılık haricinde hakim, şikayet dilekçesinde ileri sürülen vakıalarla bağlıdır ve şikayetçi tarafından bildirilmeyen vakıaları re’ sen gözetemez.
Kimler İhalenin Feshini Talep Edebilir?
İhalenin feshi isteminde bulunabilecek kişiler, ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunan kimselerdir. İhalenin feshi talebi; satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer, pey sürmek suretiyle ihaleye katılanlar tarafından ileri sürülebilir. Nitekim 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 134/2’de, ihalenin feshini talep edebilecek kişiler düzenlenmiştir.
2004 sayılı İİK m.134/2
İhalenin feshini, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 281 inci maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir.
İhalenin feshi istemi bir dava değildir; bu nedenle, davadaki anlamıyla davalı veya davacı taraf yoktur. Burada, ihalenin feshi isteminde bulunan taraf ile karşı taraf söz konusudur. Bu noktada ifade edilmesi gereken bir diğer önemli husus; taşınır veya taşınmaz mallarda hacze katılan alacaklı, yukarıda ifade edilen sıfatlardan biri yoksa ihalenin feshi isteminde bulunamaz. Aksi halde, ihalenin feshi talebi, aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilir.
İhalenin Feshi Davasında Şikayet Süresi
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m.134/2 hükmü uyarınca; ilgililer, ihalenin feshi sebebini en geç ihale günü öğrenmiş kabul edilirler. İhalenin feshi davası ise yedi gün içinde ileri sürülebilir. Süre, ihale tarihi itibariyle başlar. Fakat, kimi hallerde, süre ihale tarihinde değil, fesih sebebinin öğrenilmesiyle birlikte başlar. Buna göre;
- Artırmaya fesat karıştırıldığının sonradan öğrenilmiş olması,
- Tebliğ edilmesi gereken ilgiliye satış ilanının tebliğ edilmemiş olması,
- Satılan malın esaslı niteliklerinde hatanın sonrada öğrenilmiş olması,
hallerinde süre, feshi sebebinin öğrenilmesiyle birlikte başlar. Öğrenme tarihi ile birlikte şikayet süresi başlar ve fakat ihale tarihinden itibaren bir sene geçtikten sonra ihalenin feshi talep edilemez. Yargıtay, şikayet edene satış ilanının tebliğ edilmesi halinde, ihale yapıldığı zamana kadar yolsuzluğu öğrenen kişinin şikayetini ihale gününü takiben yedi gün süre ile yapması gerektiğini belirtmektedir.
İhalenin Feshi Davasında Yargılama Usulü
Basit yargılama usulüne tabi dava ve işler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.316 – 322’de düzenlenmiştir. İcra mahkemesinde açılan ihalenin feshi şikayeti, işbu kanunun ilgili hükümleri uyarınca basit yargılama usulüne tabidir. Buna göre, ihalenin feshi şikayetine bakmakla görevli icra mahkemesi, fesih talebini takiben yirmi gün içinde duruşma açmak suretiyle inceleme yapar. Duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesi halinde karar, istinaf kanun yolunda geri çevrilir. Hakim;
- İhalenin feshi talebini kabul edebilir,
- İhalenin feshi talebini reddedebilir.
2004 sayılı Kanun m.134/8 uyarınca, şikayet yoluyla ihalenin feshini talep eden kişi, ihalede yapılan yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin zarar gördüğünü ispat etmekle yükümlüdür.
DAVANIN KABULÜ |
DAVANIN REDDİ |
Kararın kesinleşmesi halinde, alıcının iktisap ettiği mülkiyet hakkı son bulur. |
Davanın esasına girilerek reddedilmesi halinde, ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilir. |
Tapuya tescil yapılmış ise, tescil iptal ettirilir ve taşınmaz tekrar borçlunun mülkiyetine döner. Bu durumda, alıcının ödediği ve bankada nemalandırılan para alıcıya geri verilir. |
Davanın esasına girilmeksizin reddedilmesi halinde, para cezasına hükmedilemez. |
Kararın kesinleşmesi sonrasında talep halinde mal yeniden satışa çıkarılır. |
Davanın reddine ilişkin karar kesindir. |
Karar öncesinde mal üzerinde üçüncü kişiler iyi niyetle hak edinmişlerse bu hakları korunur. |
İhalenin Feshi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
İhalenin feshi davasında görevli merci, ihaleyi yapan icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesidir. Şayet artırmaya konu mallar, esas icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün yetki çevresindeyse, artırmayı ve ihaleyi esas icra müdürlüğü yapar. Bu itibarla, ihalenin feshi talebi de esas icra takibini yapan icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesine yöneltilir.
Artırmaya konu mallar, esas icra takibinin gerçekleştirildiği icra müdürlüğünün yetki çevresinde değilse, ihaleyi ve artırmayı malların bulunduğu yerdeki icra müdürlüğü, istinabe yoluyla gerçekleştirir. Bu nedenle, ihalenin feshi talebi de istinabe icra takibini yapan icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesine yapılır. 2004 sayılı Kanunun 360.maddesinde hüküm altına alınan yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralıdır. Dolayısıyla, icra mahkemesinin yetkili olup olmadığı hususu, ihalenin feshi şikayetinin yapıldığı icra mahkemesi tarafından re’ sen tetkik edilir.
İhalenin feshi şikayeti, icra mahkemesinin görev alanına girer. Söz konusu şikayet, genel mahkemelerin görev alanına girmez. İhalenin feshi istemi için icra mahkemesi yerine yetkisiz icra mahkemesine yahut genel mahkemeye müracaat edildiği takdirde, dosya üzerinde tetkik yapılır ve müracaat tarihini takiben on gün süre ile genel mahkeme tarafından görevsizlik, yetkisiz icra mahkemesi tarafından da yetkisizlik kararı verilir. İİK m.134/4 hükmü uyarınca, yetkisizlik ve görevsizlik kararları kesindir ve bu kararlara karşı istinaf kanun yoluna gidilemez.
İhalenin Feshi Davasında Harç ve Masraflar
İhalenin feshi istemi için ödenmesi gereken tutar, somut ihalenin değerine göre değişmez. Bu nedenle, fesih isteminde bulunan kişiden başvurma harcı, maktu karar harcı ve maktu ilam harcı alınır. Fakat, yargılama sürecinin ilerleyen aşamalarında tebligat giderleri vs. için de ayrıca avans ödenmesi gerekir. Söz konusu masraflar, ihalenin feshedilmesi isteminde bulunan kimse tarafından ödenir.