Suçun Unsurları Nelerdir?

Suç, hukuki olmasının yanı sıra sosyolojik ve kriminolojik bir olay olmasıyla da dikkat çeker. Suç bir toplum olayıdır. Bu toplum olayını belli bir yerde ve belli bir dönemdeki toplumun taşıdığı koşullar ortaya çıkarır. Ceza kanunu tarafından açıkça cezalandırılan her fiil suç olarak kabul edilir.

Suç unsurlardan müteşekkildir. Suçun kurucu unsurlarının yanı sıra ikinci derece etkili olan tesadüfi unsurlarının da göz ardı edilmemesi gerekir. İkinci derece unsurlar ceza hukukunda suçu etkileyen haller kapsamında değerlendirilmektedir.

Suçun kurucu unsurlarının bazıları bütün suçlarda karşılaşılan türdedir. Genel unsurlar dendiğinde hemen hemen her suçta bu unsurlara rastlanabilir. Bir de özel unsurlardan söz etmek gerekir. Özel unsurlar suçtan suça değişir.

Suçu unsurlara ayırmak onun daha kolay incelenmesini sağlar. Suç olanla olmayanın ayrılabilmesi için suç unsurlarının doğru anlaşılması gerekir. Suçun ne olduğu yönündeki araştırmalar yalnızca ceza hukuku kapsamında yapılmamaktadır. Suçun ne olduğu farklı disiplinlerde yapılan tanımlamalarla açıklanmaya çalışılır.

Suçun Koşulları

Suçun oluşabilmesi unsurların yanı sıra ön koşulların da varlığına bağlıdır. Ön koşullar suçun unsurlarından bağımsızdır. Bu sebeple de suç sayılan hareketin dışında ele alınması gerekir. Örnek vermek gerekirse zimmete para geçirme suçu için failin devlet memuru olması koşulu aranır. Failin devlet memuru olması bir ön koşul olurken suç unsuru olarak kabul edilmez.

Bunun yanı sıra hukuk disiplininde farklı görüşlerin varlığı da söz konusudur. İkinci görüşe göre ön koşul suç, unsurlarından ayrı ve bağımsız düşünülemez. Ön koşul olmadığında suç işlenemeyeceği düşünülürse bu durumda ön koşulun da unsurlar arasında kabul edilmesi akla yatkın bir gerekçedir. Suçun koşulları aşağıdaki gibidir:

  • Cezalandırılabilme Koşulu
  • Takip Koşulu

Suçun Unsurları

Suçun unsurları arasında ilk sırayı kanunilik ilkesinden alan yasal unsur bulunur. Ceza Kanunu kapsamında kanunilik ilkesi yer alır. Kanunilik ilkesinden hareketle yasal unsur suçun oluşması için olması gerekenler arasındadır. Bir fiilin suç sayılabilmesi için yasada suç olarak kabul edilmiş olması gerekir. Eylemle yasadaki hükümlerin uyuşmaması fiili haksız eyleme dönüştürür.

Suçun kanuni unsuru oluşmadığında ise fiil suç sayılmaz. Maddi unsurlar arasında yer alan fiil, fail, mağdur, suçun konusu ve fiile konu olan suçun nitelikli halleri yer alır. İcrai ve ihmali hareketin varlığı maddi unsurdur. Manevi unsurda ise suçun manevi unsuru eylemin iradi olmasıdır ve ortaya çıkan irade, kusurlu bir iradedir.

Suç Unsurları

Ceza hukuku açısından suç unsurları ile ilgili olarak farklı görüşlerin varlığı söz konusudur. Bu konunun niteliği gereği kanun metni ile düzenlenemeyen özelliği sebebi ile genel olarak suç unsurlarından bahsetmek gerektiğinde maddi unsur, manevi unsur ve fiilin yasaya aykırılık unsuru olduğu kabul edilmektedir.

Maddi unsurdan kasıt fail olur. Bir suçun oluşabilmesi için hukuka aykırı bir insan davranışı gereklidir. Manevi unsurla kastedilen ise failin kusurlu iradesidir. Hukuka aykırılıktan kasıt yasaya aykırı bir insan davranışının oluşmasıdır.

Fail Nedir?

Hukuka aykırı eylemler kanun maddeleri uyarınca cezalandırılır. Her hukuka aykırı eylem için ön görülen ceza farklı olurken suçun niteliğine bağlı olarak da yargılama yapılır. Fail, hukuka aykırı fiili işleyen kişidir. Genel suçlarda failin sıfatı önemli olmazken suçun faili herkes olabilir.

Kanunda fail, kimse, kişi gibi ifadelerle tarif edilir. Failin hareket yeteneği vardır ve suçun gerçekleşmesi yönünde eyleme geçen gerçek kişidir. Failin sahip olduğu özellikler işleyeceği fiilin suç olduğunu anlamasına engel teşkil ettiğinde kusurluluk derecesi söz konusu olurken fail, fail olma özelliğini korur.

Genel suçlardan ayrı olarak özgü suçlar da bulunur. Özgü suçlarda suçun oluşması için failin bir sıfata sahip olması gerekir. Failin bir sıfata sahip olduğu durumda suçun faile özgülenmesi söz konusu olur. Rüşvet ya da zimmete para geçirme suçu özgü suçlara örnektir. Bu suçlar belirli kişilerce işlenir. Kamu görevlisi tarafından işlenen rüşvet veya zimmete para geçirme suçu kamu görevlisine özgü suçlar arasında kabul edilir.

Suçun Mağduru Nedir?

Suç işlendiğinde suçtan zarar gören ve suçun mağduru olarak adlandırılan kişiler olur. Bir suç işlendiğinde suçun mağduru ve zarar göreni aynı kişi olabileceği gibi suçun mağduru farklı bir kişi de olabilir. Suçun mağduru suç işlendiğinde hayatta olan kişidir. Suçtan zarar gören suç sebebi ile doğrudan zarara uğrayan değildir.

Suçun mağduru gerçek kişiler olabilir. Tüzel kişiler ya da kurumlar suçtan zarar gören olarak adlandırılırken suçun mağduru olamazlar. Bir kişi suçun hem faili hem de mağduru olamaz. Suçun konusu ve suçun mağduru ayrı kavramlardır.

Bazı suçlar söz konusu olduğunda suçun maddi konusu ve mağduru aynı kişi olabilir. Bir örnekle açıklamak gerekirse; kasten öldürme suçu işlendiğinde gerçek kişi mağduru ve suçun konusunu oluşturmaktadır.

Suçun Maddi Konusu

Suçun maddi konusunu somut şeyler oluşturur. Suçun konusuna göre ayrılması gerektiğinde ise tehlike suçları ve zarar suçları olarak ikili bir ayrım söz konusu olur. Zarar suçlarında suçun maddi konusu değer kaybıdır.

Suçların Davranışa Göre Ayrımı

Suçun maddi unsuru davranış olurken yapma ve yapmama şeklinde davranış ortaya çıkar. Bazı suçlar icrai davranışla bazı suçlar ise ihmali davranışla işlenir. İhmali ya da icrai davranışın aynı kabul edilmesi için kişinin belirli bir icrai davranışı gerçekleştirirken yasal düzenlemelerden ya da sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülük altında olması gerekir. Ayrıca önceden ortaya konan davranış diğer kişilerin hayatına yönelik bir tehlike oluşturmalıdır.

Suçun Maddi Unsurları Nelerdir?

Suçun maddi unsurları;

Fiil

Suçun maddi unsurları arasında yer alanlardan biri fiildir. Fiil insan davranışları sonucunda ortaya çıkan eylemlerdir. İnsan davranışları yaşarken dünya üzerinde birçok değişime sebep olur. Eylem ya da hareketler fiil olarak adlandırılır.

İnsanın davranışlarını diğer canlılardan ayıran en önemli özellik iradi olmasıdır. İnsan davranışları iradeye bağlı olarak ortaya çıkar. İnsan, doğduğu andan başlayarak içinde bulunduğu ortamda sürekli değişime yol açar.

Bu değişimi de davranışları aracılığı ile yaparken iradesine bağlı olarak davranışlarını seçer. İrade ise insanın eylem, düşünce ve davranışlarını bilinçli bir şekilde tercih etmesidir. İnsanın düşünce ve davranışlarını belirli bir doğrultuda yönlendirme yeteneği onun iradesini temsil eder.

İnsanın tüm davranışları hukuksal açıdan fiil teşkil etmez. Fiili olarak kabul edilebilmesi için bir eylemi gerçekleştiren kişinin yapmak ya da yapmamak arasında seçim yapabilmesi gerekir. Seçim mümkün değilse ortada bir irade de yoktur.

Hukuk ve Fiil

Hukuki açıdan bakıldığında irade varsa fiile sonuç bağlanabilir. Düşüncenin ya da kişinin varlığı fiziksel dünyada bir değişime yol açmadığında bu duruma hukuki bir anlam atfedilemez. Fiille fiziksel dünyada görünür bir değişikliğin ortaya çıkması zorunlu değildir.

Fiilin ortaya konması ile zihinde oluşacak değişim de fiil olarak kabul edilmektedir. Düşüncelerin ifade edilebilmesi, açıklanması için konuşma ve yazma fiili kullanılır. Bu durumda da kişinin zihninde oluşacak değişimler ortaya çıkar.

İrade her zaman serbest olmayabilir. İrade serbest değilse baskı unsuru söz konusudur. Bu durumda irade baskı altında kabul edilir. Tehdit unsuru varsa kişi yine seçme hakkını kullanamayacaktır. Fiilin gerçekleşmesi bir şeyi yaparak ya da yapmayarak olur.

Bir şeyin yapılmaması fiziksel bir değişim yarattığında hukuki açıdan fiil olarak değerlendirilecektir. Ceza hukukunda yer verilen bu konuya istinaden yapılması gerektiği halde yapılmayan fiil sebebi ile de suç işlenebilir.

Netice

Suçun maddi unsurları arasında kabul edilen netice, fiilin ya da davranışın dış dünyada yaratacağı değişimdir. Değişim ruhsal ya da maddi olabilir. İnsan davranışlarının sonuçları bakımından hukuksal açıdan değerlendirilebilmesi bazı durumlarda geçerlidir.

İnsanın her davranışının sonucu hukuku ilgilendirmemektedir. İnsan davranışı dış dünyada bir değişim meydana getirdiğinde bunun hukuksal anlamda cezai sonuçları varsa hukuku ilgilendirir. Suçun kurucu unsurları arasında kabul edilen dış değişikliğin de sonuç yani netice olduğu kabul edilir.

Bazı suç tipleri gerçekleşirken kanun belirli bir davranışı yeterli görür. Bu davranış sebebi ile dış dünyada bir değişim olup olmadığına bakmaz. Kanuna göre sonucu olmayan suçlardan da söz edilmesi gerekir. Ceza infaz kurumundan kaçan kişi bu konuya verilebilecek örnektir.

Fiil gerçekleştiğinde suç oluşurken bu suçun oluşmasında yeterli olmayacağından bir de neticeye ihtiyaç vardır. Hukuksal açıdan bu durum sırf hareket suçları ve netice suçları olarak açıklanır.

Sırf Hareket Suçları (Tehlike) ve Netice Suçları

Sırf hareket suçları oluşacağı zaman hareketin yapılması ya da ihmalin ortaya çıkması yeterlidir. Bu suçlarda başka bir netice ya da zarar aranmaz. Bu suçlar aynı zamanda tehlike suçları olarak da tanımlanır. Suçun işlenmesi bir sonuç doğurmamakla birlikte neticeye sebep olmaktadır.

Kanun tehlike suçlarında fiilin yönelmiş olduğu konunun zarara uğrama tehlikesine maruz kaldığını düşünür. Zarar gerçekleşmese bile kanuna göre fiile müdahale edilmesi gerekli görüldüğünden bu durum suç olarak değerlendirilir.

Tehlike suçları söz konusu olduğunda ise suçun, somut tehlike suçları ve soyut tehlike suçları olarak ikiye ayrılması gerekir. Somut tehlike suçunda hâkim, hareketin suçun konusu üzerinde gerçek bir tehlike yaratıp yaratmadığına bakar.

Somut Tehlike Suçları

Somut tehlike suçlarında failin hareketi sonucunda ortaya çıkan durumun tehlike ile nedensellik bağı olmalıdır. Somut tehlike suçunda tehlikenin varlığına bakılır. Soyut tehlike suçlarında ise tehlikenin varlığı zorunlu değildir. Yapılan hareketle tehlikenin ortaya çıkıp çıkmadığına bakılmaksızın suçun gerçekleşmiş olduğu kabul edilmektedir.

Soyut Tehlike Suçları

Soyut tehlike suçlarında ise harekete bağlı olarak suç konusu üzerinde bir tehlike oluşup oluşmadığına bakılmamaktadır. Soyut tehlike suçları işlendiğinde yasada yer verilen hareket gerçekleştiğinde maddi konu üzerinde bir tehlikenin ortaya çıkmış olduğu kabul edilir.

Tehlikenin varlığı, mevcudiyeti araştırılmaz. Genel tehlike suçları olarak tanımlanan bu suç tipleri sırf hareket suçları kapsamında yer almaktadır. Tehlike suçunda suçun tamamlanma anına bakıldığında zarar henüz gerçekleşmemiştir. Zararın gerçekleşmesi suçu tehlike suçu olmaktan çıkarmaktadır.

Netice Suçları

Bir zararın oluşup oluşmadığına bakılmak sureti ile netice suçları tehlike suçlarından ayrılır. Hareketin doğrudan sonucuna bakmakla anlaşılabilen netice suçlarında tehlikenin zarara dönme ihtimali her zaman geçerlidir.

Netice suçları incelendiğinde tehlikenin her zaman bir zarar yaratma etkisi olduğu görülür. Bu durumda tehlikeden değil de ortaya çıkan bir zarardan söz edilmesi zorunludur. Failin icra hareketi neticesinde işlemeye kastettiği hareket tamamlandığında yasaların yasakladığı netice gerçekleşmiş olur. Bu durumda da suç ortaya çıkar.

Suça teşebbüs ise failin yasaklanmış icra hareketini yapmasına rağmen neticenin ortaya çıkmamasıdır. Yapılan icra hareketi suçu tamamlamadığında fail suça teşebbüs etmiş olacaktır. Failin amaçlanan neticeden daha ağır bir neticeye yol açması durumunda ise suçun ağırlaşmış hali ile karşılaşılır.

Suçun Manevi Unsurları

Suçun manevi unsurları kast ve taksirdir. Failin fiile bağlı olarak ortaya çıkan sonuçla arasında manevi bağı bulunmaktadır. Faile ceza verileceği zaman bu bağın türüne göre hareket edilmesi gerekecektir. Bu durumda da failin kast veya taksir manevi unsurlarından hangisine göre hareket ettiği önemli olur.

Kast

Suç oluşabilmesi için kasta gerek duyulur. Suç işlenirken bunun kanundaki karşılığının bilinmesi ve istenerek suçun gerçekleştirilmesi kast unsurunu ortaya çıkarır. Kastın suçun bütün aşamalarında bulunması gerekir.

Taksir

Taksirden kasıt dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılıktır. Suç kanunda tanımlanmış olmasına rağmen tanımda belirtilen neticesi öngörülmediğinde ve suç gerçekleştiğinde taksir oluşur. Taksirle işlenen suçlarda faile ceza, kusuru oranında verilmektedir. Suç işlenirken birden fazla failin varlığı söz konusu ise her fail kendi kusur oranlarında ceza alır. Bilinçli taksir ortaya çıktığında verilen cezada artış olur.

Sıkça Sorulan Sorular

Suçun Unsurları Nelerdir?

Suçun unsurları oluştuğunda bir fiilin hukuka aykırı olduğu ve suç teşkil ettiği sonucu ortaya çıkar. Suç; maddi, manevi, kanuni, hukuka aykırılık unsurlarından oluşur.

Suçun Nitelikli Unsurları Nelerdir?

Suçun nitelikli unsurlarından söz edileceği zaman; fiilin işleniş biçimi, fiilin işlenme zamanı, fail ve mağdura ait vasıflar, fail ve mağdurun ilişkisi, suça konu teşkil eden durum, fiilin hangi amaçla işlendiğinden bahsedilmesi gerekir.

Suç Nedir?

Suç bir toplum olayıdır. Toplumun belli bir yerde ve zaman diliminde içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak suçun ortaya çıktığı görülür. Ceza kanununda yer verilen ve cezaya uygun görülen her fiil suçtur. Unsurlardan oluşan suçun kurucu unsurları ve ikinci derece unsurları bulunur.

Suçun Koşulları Nelerdir?

Bir fiilin suç teşkil edebilmesi için ceza kanununda kendisine yer bulması gerekir. Suçun koşulları söz konusu olduğunda ise cezalandırılma ve takip koşuluna bakılır. Kanunda bir fiilin neticesi itibarı ile cezalandırılması söz konusu ise koşullardan birinin varlığından söz edilebilir.

Somut Tehlike Suçları Nedir?

Bu tür suçlarda failin yapacağı hareketin sonuçları bakımından tehlike ile bir nedensellik bağı olup olmadığına bakılmaktadır. Tehlikenin varlığı suçun oluşması için yeterlidir.

Soyut Tehlike Suçları Nedir?

Somut tehlike suçlarından farklı olarak soyut tehlike suçlarında tehlikenin varlığı zorunlu görülmez. Yapılan hareketle tehlikenin ortaya çıkıp çıkmamasına bakılmazken suçun gerçekleştiği kabul edilir.