Zimmet Suçu (TCK 247)
Nedir? Kamu görevlisinin, görevi sebebiyle kendisine emanet edilen (zilyetliği devredilen) bir malı veya parayı sahiplenmesi, kendi malı gibi kullanması veya başkasına vermesidir.
Faili Kimdir? Sadece kamu görevlileri veya kanunen kamu görevlisi gibi cezalandırılan kişiler (örn: kooperatif yöneticileri, kamuya yararlı dernek yöneticileri) olabilir. Bu nedenle “özgü bir suçtur”.
Temel Cezası Nedir? 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun hileyle işlenmesi (nitelikli zimmet) halinde ceza yarı oranında artırılır.
Toplumun devlete ve kamu görevlilerine olan güvenini temelinden sarsan, en ciddi yolsuzluk suçlarından biri olan zimmet, maalesef ki hukuk gündemindeki yerini her zaman korumaktadır. Kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı işlenen bu suç, yalnızca bir hırsızlık eylemi değil, aynı zamanda kamu görevlisinin sahip olduğu yetkiyi ve güveni kötüye kullanmasıdır. Bu makalemizde, zimmet suçunu tüm yönleriyle ele alacak, kanuni düzenlemelerden Yargıtay kararlarına, basit ve nitelikli hallerinden etkin pişmanlık hükümlerine kadar merak edilen tüm detayları aydınlatacağız.
Zimmet Suçu Nedir? (TCK 247)
Zimmet suçu, en basit tanımıyla, kamu görevlisinin görevi nedeniyle zilyetliği (fiili hakimiyeti) kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malları kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmesidir. Yani kamu görevlisi, kendisine emanet edilen devlet malını veya parayı sahiplenmekte, kendi malı gibi kullanmaktadır.
Bu suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 247. maddesinde düzenlenmiştir. Kanun maddesini inceleyerek konuyu daha net anlayalım.
Türk Ceza Kanunu Madde 247 – Zimmet
(1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
Madde Yorumu:
- 1. Fıkra: Suçun temel halini tanımlar. Kamu görevlisinin, görevi gereği elinde bulunan bir malı sahiplenmesi durumunda 5 ila 12 yıl arasında hapis cezası öngörülür. Burada anahtar kelime “görevi nedeniyle” zilyetliktir. Malın görevle ilgisi olmadan ele geçirilmesi zimmet değil, başka suçları (örneğin hırsızlık veya güveni kötüye kullanma) oluşturabilir.
- 2. Fıkra: Suçun nitelikli halini, yani daha ağır cezayı gerektiren durumunu düzenler. Eğer zimmet, aldatıcı ve hileli hareketlerle gizlenmeye çalışılmışsa (örneğin sahte belge düzenlemek), ceza yarı oranında artırılır.
- 3. Fıkra: Kullanma zimmeti olarak bilinen daha hafif bir hali düzenler. Kamu görevlisi malı kalıcı olarak sahiplenmek yerine, bir süre kullanıp iade etme kastıyla hareket etmişse cezada indirim yapılır.
Zimmet Suçunun Unsurları Nelerdir?
Bir eylemin zimmet suçu sayılabilmesi için belirli unsurları taşıması gerekir:
Unsur | Açıklama |
---|---|
Fail (Suçu İşleyen) | Suçun faili mutlaka kamu görevlisi olmalıdır. TCK’nın 6. maddesi kamu görevlisinin tanımını geniş tutmuştur. Sadece memurlar değil, bilirkişiler, avukatlar (görevleri kapsamında), vakıf ve dernek yöneticileri (kamu yararına faaliyet gösteren), kooperatif yöneticileri gibi kişiler de belirli durumlarda bu suçun faili olabilir. |
Suçun Konusu | Suçun konusu, taşınır veya taşınmaz maldır. Bu malın ekonomik bir değer taşıması gerekir. Para, bilgisayar, araç, arazi gibi her türlü değer bu kapsama girer. Malın devlete veya özel bir kişiye ait olması suçun oluşumu açısından fark etmez. |
Yasal Tevdi (Zilyetlik) | Malın zilyetliği (fiili hakimiyeti) kamu görevlisine görevi nedeniyle devredilmiş olmalıdır. Buna “yasal tevdi” denir. Görevle ilgili olmayan bir şekilde, örneğin kişisel güvene dayalı olarak teslim edilen bir malın sahiplenilmesi zimmet suçunu oluşturmaz. |
Manevi Unsur | Zimmet suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Fail, malı zimmetine geçirdiğini bilmeli ve bunu istemelidir. Taksirle (dikkatsizlik, tedbirsizlik) zimmet suçu oluşmaz, bu durumda şartları varsa TCK 251’deki denetim görevinin ihmali veya TCK 257’deki görevi kötüye kullanma suçu gündeme gelebilir. |
ÖNEMLİ NOT: Zimmet suçunda malın mülkiyetinin kamuya ait olması şart değildir. Koruma ve gözetim yükümlülüğü kamu görevlisinde olan özel bir şahsa ait malın zimmete geçirilmesi de bu suçu oluşturur. Örneğin, adli emanete alınan bir şahsa ait kıymetli eşyanın memur tarafından alınması zimmettir.
Basit Zimmet ve Nitelikli Zimmet Ayrımı
Kanun, zimmet eyleminin işleniş biçimine göre bir ayrım yapmıştır. Bu ayrım, verilecek cezanın miktarını doğrudan etkiler.
- Basit Zimmet (TCK 247/1): Kamu görevlisinin, alenen veya özel bir hileye başvurmadan, kendisine emanet edilen malı sahiplenmesidir. Örneğin, veznedarın kasadan bir miktar parayı alıp cebine atması basit zimmettir. Cezası 5 yıldan 12 yıla kadar hapistir.
- Nitelikli Zimmet (TCK 247/2): Zimmet eyleminin, açığa çıkmasını önlemek amacıyla hileli ve aldatıcı davranışlarla işlenmesidir. Buradaki hile, zimmet fiilini gizlemeye, denetimlerde ortaya çıkmasını engellemeye yönelik olmalıdır. Yargıtay’a göre bu hilenin, basit bir incelemeyle hemen anlaşılamayacak nitelikte, aldatma kabiliyetine sahip olması gerekir. Örneğin, tahsilat makbuzlarında oynama yaparak, sahte belgeler düzenleyerek veya muhasebe kayıtlarını değiştirerek paranın zimmete geçirildiği gizlenmeye çalışılıyorsa, nitelikli zimmet söz konusudur. Bu durumda ceza, temel cezanın yarı oranında artırılmasıyla belirlenir.
Soruşturma ve Kovuşturma Süreci Nasıl İşler?
Zimmet suçuyla ilgili bir iddia ortaya çıktığında, süreç genellikle aşağıdaki adımlarla ilerler. Bu süreç, şüpheli kamu görevlisi olduğu için bazı özel usullere tabidir.
- İhbar veya Şikayet: Zimmet suçu şikayete bağlı değildir. Herhangi bir vatandaşın ihbarı, kurum içi bir denetim raporu veya bir müfettiş incelemesi ile süreç başlayabilir. Savcılık suçu öğrendiği anda harekete geçer.
- Soruşturma İzni (Gerekliyse): Şüpheli eğer 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamına giren bir memur ise, Cumhuriyet savcısının soruşturmaya başlayabilmesi için ilgili idari makamdan (örneğin vali, kaymakam) soruşturma izni alması gerekir. Ancak özel kanunlar gereği (örn: kooperatif yöneticileri) zimmetle yargılananlar için bu izne gerek yoktur.
- Savcılık Soruşturması: İzin alındıktan (veya izin gerekmeyen bir durum varsa) sonra savcılık delilleri toplamaya başlar. Şüphelinin ve tanıkların ifadelerini alır, banka kayıtlarını, resmi belgeleri, bilirkişi raporlarını temin eder. Bu aşamada gözaltı, tutuklama gibi koruma tedbirleri uygulanabilir.
- Kovuşturma (Mahkeme Aşaması): Savcılık, topladığı deliller sonucunda suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşırsa bir iddianame düzenleyerek davayı görevli olan Ağır Ceza Mahkemesi’nde açar. Mahkeme, duruşmalar yaparak iddia ve savunmaları dinler, delilleri tartışır ve sonunda sanığın suçlu olup olmadığına (mahkumiyet veya beraat) karar verir.
Zimmet suçu gibi ciddi ve karmaşık suçlamalarla karşı karşıya kalındığında, sürecin en başından itibaren bir ceza avukatından hukuki destek almak, hak kayıplarını önlemek ve etkili bir savunma yapabilmek için büyük önem taşır. Hatalı veya eksik bir savunma, telafisi güç sonuçlar doğurabilir.
Zimmet ve Kamu Kurumu Zararına Dolandırıcılık Farkı
Uygulamada en çok karıştırılan iki suç tipidir. Aralarındaki temel fark, suç konusu mal veya paranın şüphelinin eline geçme şeklidir.
- Zimmet Suçunda: Mal veya para, zaten kamu görevlisine görevi gereği yasal olarak teslim edilmiştir. Görevli, kendisine emanet edilen bu mal üzerinde sahiplenme eyleminde bulunur. “Yasal tevdi” ve “güven” unsuru ön plandadır.
- Kamu Kurumu Zararına Dolandırıcılık Suçunda (TCK 158/1-e): Mal veya para, kamu görevlisinin zilyetliğinde değildir. Görevli, hileli davranışlarla kamu kurumunu veya ilgili kişileri aldatarak, yasal olarak kendisine teslim edilmemesi gereken bir paranın kendisine veya başkasına verilmesini sağlar. Burada “aldatma” ve “hile” unsuru ön plandadır.
Yargıtay, bir PTT görevlisinin sahte evrakla kurumdan fazla para çekmesi eylemini, para kendisine yasal olarak tevdi edilmediği için zimmet değil, kamu kurumunu dolandırıcılık olarak nitelendirmiştir. Bu ayrım, yapılacak savunma ve alınacak ceza açısından kritik öneme sahiptir.
Zimmet Suçunun Cezası Nedir?
Zimmet suçunun cezası, suçun işleniş biçimine ve ortaya çıkan zararın miktarına göre değişiklik gösterir:
- Basit Zimmet (TCK 247/1): 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası.
- Nitelikli Zimmet (TCK 247/2): Temel ceza (5-12 yıl arası) yarı oranında artırılır. Yani ceza 7.5 yıldan 18 yıla kadar çıkabilir.
- Kullanma Zimmeti (TCK 247/3): Verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
- Değerin Azlığı (TCK 249): Zimmete geçirilen malın değerinin az olması durumunda, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.
Zimmet Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK 248)
Etkin pişmanlık, failin suçu işledikten sonra pişmanlık göstererek, suçun neden olduğu zararı gidermesi durumunda cezasında indirim yapılmasını sağlayan bir kurumdur. Zimmet suçunda etkin pişmanlık, TCK’nın 248. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir ve ceza indirimi için önemli bir fırsattır.
Türk Ceza Kanunu Madde 248 – Etkin Pişmanlık
(1) Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir.
(2) Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Hükümden önce tamamen tazmin halinde ise, verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Madde Yorumu:
- Soruşturma Başlamadan Önce (En Yüksek İndirim): Henüz savcılık veya kolluk kuvvetleri durumdan haberdar olmadan önce, fail zimmete geçirdiği malı iade eder veya zararı karşılarsa, cezasının üçte ikisi (2/3) indirilir. Bu, en avantajlı durumdur.
- Kovuşturma (Dava) Başlamadan Önce: Soruşturma başlamış ancak henüz mahkemede dava açılmamışken zarar giderilirse, cezanın yarısı (1/2) indirilir.
- Hüküm Verilmeden Önce: Dava açılmış ve yargılama devam ediyorken, mahkeme kararını vermeden önce zarar giderilirse, cezanın üçte biri (1/3) indirilir.
Yargıtay, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için zararın gönüllü olarak giderilmesini aramaktadır. İcra takibi gibi yasal zorlama sonucu yapılan ödemeler, etkin pişmanlık indirimi kapsamında değerlendirilmemektedir.
Denetim Görevinin İhmali Suretiyle Zimmet (TCK 251)
Zimmet suçu sadece fiili işleyen kamu görevlisini değil, aynı zamanda bu suçun işlenmesine göz yuman veya denetim görevini savsaklayarak suça imkan tanıyan amirleri de ilgilendirir. TCK’nın 251. maddesi bu durumu özel olarak düzenlemiştir.
Türk Ceza Kanunu Madde 251 – Denetim Görevinin İhmali
(1) Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur.
(2) Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Madde Yorumu:
- Kasten Göz Yumma (Müşterek Faillik): Eğer denetimle yükümlü amir, astının zimmet suçunu işlediğini bildiği halde buna kasten göz yumuyor, engellemiyorsa; kendisi de zimmet suçunu işlemiş gibi (müşterek fail olarak) aynı cezayla cezalandırılır.
- İhmal Sonucu İmkan Sağlama: Eğer amirin doğrudan bir kastı yoksa ancak denetim görevini ihmal ederek (gerekli kontrolleri yapmayarak, evrakları incelemeyerek vb.) zimmet suçunun işlenmesine farkında olmadan imkan sağlamışsa, daha hafif bir ceza olan 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile sorumlu olur.
Zimmet Suçunda Dava Zamanaşımı
Dava zamanaşımı, suç işlendikten sonra belirli bir süre içinde dava açılmaz veya açılan dava kanuni sürede sonuçlandırılmazsa, davanın düşmesi sonucunu doğuran bir hukuki kurumdur. Zimmet suçunda dava zamanaşımı süreleri şöyledir:
- Basit Zimmet (TCK 247/1): Temel dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
- Nitelikli Zimmet (TCK 247/2): Cezanın üst sınırı 12 yılı aştığı için, temel dava zamanaşımı süresi 20 yıldır.
Bu süreler, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak soruşturma ve kovuşturma esnasında yapılan bazı işlemler (ifade alma, tutuklama kararı, iddianamenin kabulü vb.) zamanaşımını keser veya durdurur. Bu nedenle her somut olayda zamanaşımı süresinin bir hukukçu tarafından dikkatle hesaplanması gerekir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Zimmet suçu, cezasının üst sınırı itibarıyla ağır cezalık bir suçtur.
- Görevli Mahkeme: Zimmet suçuna ilişkin yargılamaları yapmakla görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi‘dir.
- Yetkili Mahkeme: Yetkili mahkeme ise kural olarak suçun işlendiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemesi’dir.
Kamu ve Özel Sektörde Zimmet Ayrımı
Halk arasında en çok karıştırılan konulardan biri de budur. Zimmet suçu, özü itibarıyla bir kamu görevlisi suçudur ve “özgü suç” niteliğindedir. Dolayısıyla, bu suçun klasik haliyle özel sektörde işlenmesi mümkün değildir.
- Kamu Sektörü: Yukarıda açıkladığımız TCK 247. maddedeki zimmet suçu, kamu görevlileri tarafından ve kamu idaresinin güvenilirliğine karşı işlenir.
- Özel Sektör: Bir şirket çalışanının, şirketin parasını veya malını sahiplenmesi durumu zimmet değil, TCK’nın 155. maddesinde düzenlenen “Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma” suçunu oluşturur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bu ayrımı net bir şekilde yapmaktadır. Zimmette malın “görev nedeniyle” teslimi söz konusuyken, güveni kötüye kullanma suçunda malın “hizmet ilişkisi veya şahsa duyulan güven” nedeniyle teslimi esastır. Bu suçların cezaları, zimmet suçuna göre genellikle daha hafiftir.
Ancak bu kuralın bazı istisnaları vardır. Örneğin; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları (Barolar, Tabipler Odası gibi), kamuya yararlı dernek ve vakıflar, 1163 sayılı kanun kapsamındaki kooperatiflerin yönetici ve çalışanları, bu kurumların mallarına karşı işledikleri fiillerden dolayı zimmet suçundan sorumlu tutulurlar. (TCK’nın ilgili maddelerine yapılan atıflar bu sonucu doğurmaktadır.)
Zimmet Suçu Sicile (Adli Sicil Kaydına) İşler mi?
Evet, işler. Zimmet suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararları, kesinleştikten sonra kişinin adli sicil kaydına (sabıka kaydına) işlenir. Zimmet, yüz kızartıcı bir suç olarak kabul edilir ve cezası genellikle yüksek olduğundan, adli sicil kaydında yer alması kişinin geleceği açısından ciddi sonuçlar doğurur.
- Memuriyete Engeldir: Zimmet suçundan mahkûm olan bir kişi, devlet memuru olamaz, mevcut memuriyeti sona erer.
- Seçilme Hakkına Engeldir: Milletvekili, belediye başkanı gibi seçilme yeterliliğini ortadan kaldırır.
- Özel Kanunlardaki Hak Mahrumiyetleri: Avukatlık, doktorluk gibi meslekleri icra etmeye veya belirli lisans ve ruhsatları almaya engel teşkil edebilir.
Yargıtay Kararları Işığında Zimmet Suçu
Kanun metinlerini yorumlarken en önemli yol gösterici, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıdır. Yüksek Mahkeme, zimmet suçunun unsurlarını, nitelikli hallerini ve diğer suçlardan ayrımını çeşitli kararlarında detaylıca ele almıştır. İşte bazı önemli kararların özetleri:
Nitelikli Zimmet ve Hilenin Değerlendirilmesi
“Hileli davranışın, zimmetin ortaya çıkmasını engelleyecek ve aldatıcı nitelikte olması gerekir. Basit bir denetim, araştırma veya karşılaştırma ile ilk bakışta kolayca anlaşılabilecek nitelikteki usulsüzlükler, nitelikli zimmet değil, basit zimmet olarak kabul edilmelidir.”
Yorum: Bu karar, her hileli davranışın değil, sadece aldatma kabiliyeti yüksek, ustaca yapılmış hilelerin cezayı ağırlaştıracağını göstermesi açısından önemlidir.
Kullanma Zimmeti ve Mal Edinme Kastının Ayrımı
“Eylemin kullanma zimmeti olup olmadığının belirlenmesinde failin kastı esastır. Failin, hakkında herhangi bir şikayet, denetim veya soruşturma başlamadan kendiliğinden malı iade edip etmediği önemli bir kıstastır. Soruşturma başladıktan sonra yapılan iade, mal edinme kastını gösterir.”
Yorum: Bu içtihat, failin niyeti ile iadenin zamanlaması arasındaki doğrudan ilişkiyi kurarak, kullanma zimmeti savunmasının sınırlarını net bir şekilde çizmektedir.
Zimmet Suçunda “Yasal Tevdi” Unsurunun Önemi
“Suça konu paraların görevi dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, sanığın muhafaza ve gözetim sorumluluğunun da olmadığı, bu itibarla fiilinde yasal tevdi unsurunun gerçekleşmediği anlaşılmakla, eylemlerinin zincirleme şekilde kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmelidir.”
Yorum: Bu karar, her para alımının zimmet olmadığını, paranın faile teslim edilme şeklinin suçun niteliğini (zimmet veya dolandırıcılık) belirlediğini göstermektedir.
Avukatın Tahsil Ettiği Parayı Vermemesi
“Söz konusu paranın sanığa teslim edilmesinin sanığın doğrudan görevi nedeniyle yani avukat olmasının tabii sonucu olarak değil, katılan tarafından sanığın şahsına duyulan güven ilişkisi nedeniyle verilen ahzu kabz yetkisine dayanarak gerçekleştirildiği ve aralarındaki ilişkinin hizmet ilişkisi kapsamında kaldığı… eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.”
Yorum: Bu temel karar, avukatların müvekkillerinden tahsil ettikleri paralarla ilgili eylemlerinin zimmet değil, güveni kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini netleştirmiştir.
Zimmet Suçu Savunma Dilekçesi Örneği
UYARI: Aşağıdaki dilekçe yalnızca bir örnektir ve her somut olayın özelliklerine göre bir avukat tarafından özel olarak hazırlanmalıdır. Bu örneği doğrudan kullanmak hak kayıplarına yol açabilir.
[İLGİLİ] AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
DOSYA NO: 2025/… Esas
SANIK: Adı Soyadı (T.C. Kimlik No: …)
ADRES: …
MÜDAFİİ: Av. Adı Soyadı
ADRES: …
SUÇ: Zimmet (TCK m. 247)
KONU: Esasa ilişkin savunmalarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR
1. Müvekkil, [Kurum Adı]’nda [Görevi] olarak görev yapmakta iken hakkında zimmet suçundan kamu davası açılmıştır. İddianamede özetle, müvekkilin [İddianamede yer alan suçlamanın özeti] şeklinde zimmet suçunu işlediği iddia edilmektedir. Ancak söz konusu iddialar maddi gerçeklikle bağdaşmamakta olup, müvekkilin beraatine karar verilmesi gerekmektedir.
2. (Suçun Maddi Unsuruna İlişkin Savunma – Yasal Tevdi Yokluğu): Zimmet suçunun oluşabilmesi için öncelikle suç konusunu oluşturan malın faile görevi nedeniyle tevdi edilmiş olması gerekmektedir. Olayımızda ise, iddiaya konu para müvekkilin yasal olarak tasarruf edebileceği, muhafaza ve gözetimle yükümlü olduğu bir para değildir. Müvekkilin eylemi, kurumun zararına hileli hareketlerle menfaat temin etme niteliğinde olup, Yargıtay’ın da benzer olaylarda belirttiği gibi (Yrg. 5. CD, K: 2021/428) zimmet suçunun yasal tevdi unsuru oluşmamıştır. Bu nedenle suç vasfının yanlış değerlendirildiği kanaatindeyiz.
3. (Suçun Manevi Unsuruna İlişkin Savunma – Zimmet Kastı Yokluğu): Zimmet suçu ancak kasten işlenebilir. Müvekkilin zimmet kastı, yani malı sahiplenme ve mülkiyetine geçirme iradesi bulunmamaktadır. Yaşanan durum, tamamen bir muhasebe hatasından / sistemsel bir yanlışlıktan / üçüncü bir kişinin eyleminden kaynaklanmıştır. [Bu durumu destekleyen deliller, tanık beyanları, belge ve kayıtlar burada detaylandırılır]. Müvekkil, durumu fark eder etmez derhal amirlerine bildirmiş ve hatanın düzeltilmesi için çaba sarf etmiştir. Bu durum, zimmet kastının olmadığının en açık göstergesidir.
4. (Alternatif Olarak – Kullanma Zimmeti Savunması): Mahkemeniz aksi kanaatte ise, müvekkilin eyleminin TCK 247/1 kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Müvekkil, [Malın Adı]’nı kalıcı olarak sahiplenme kastıyla değil, [Geçici kullanma amacı] amacıyla kısa bir süreliğine almış ve hakkında herhangi bir soruşturma başlamadan iade etmiştir. Yargıtay’ın da belirttiği üzere, soruşturma öncesi kendiliğinden yapılan iade, kullanma kastını göstermektedir (Yrg. CGK, K: 2013/33). Bu nedenle eylemin, lehe olan TCK 247/3 maddesindeki kullanma zimmeti olarak değerlendirilmesi ve cezada indirim yapılması gerekmektedir.
5. (Alternatif Olarak – Etkin Pişmanlık Talebi): Müvekkil, henüz soruşturma başlamadan önce [Tarih] tarihinde, iddiaya konu olan [Miktar] TL’yi kurum hesabına yatırmış ve tüm zararı gönüllü olarak gidermiştir (Ek-1: Dekont). Bu nedenle, TCK 248/1 uyarınca cezasından 2/3 oranında indirim yapılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER: TCK m. 247, 248, 249, 251, 155; CMK ve ilgili mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık beyanları, banka kayıtları, muhasebe uzmanı bilirkişi raporu, [varsa diğer deliller].
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve mahkemenizce re’sen gözetilecek hususlar neticesinde;
- Müvekkil hakkında atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından BERAATİNE,
- Mahkeme aksi kanaatte ise, lehe olan tüm hükümlerin (TCK m. 247/3, TCK m. 249, TCK m. 248 vb.) uygulanmasına,
karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. [Tarih]
Sanık Müdafii
Av. Adı Soyadı
(e-imzalıdır)
Sıkça Sorulan Sorular
- 1. Zimmet suçu ile irtikap suçu arasındaki fark nedir?
- Zimmet suçunda, mal zaten kamu görevlisinin zilyetliğindedir ve görevli bu malı sahiplenir. İrtikap suçunda ise (TCK 250), kamu görevlisi, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kişilerden kendisine veya başkasına yarar sağlamaya veya bu yolda vaatte bulunulmasına icbar eder veya ikna eder. Yani irtikapta mal, görevlinin zilyetliğinde değildir, karşı tarafın iradesi zorlanarak veya aldatılarak bir menfaat temin edilir.
- 2. Zimmet suçuna hangi mahkeme bakar?
- Zimmet suçu, cezasının üst sınırı nedeniyle ağır cezalık bir suçtur. Bu nedenle zimmet suçuna bakmakla görevli mahkeme, suçun işlendiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemesi‘dir.
- 3. Zimmet suçunda dava zamanaşımı süresi ne zaman başlar?
- Dava zamanaşımı süresi, kural olarak suçun işlendiği son tarihten itibaren başlar. Eğer zimmet eylemi tek bir hareketle tamamlanmışsa o tarihte, zincirleme bir şekilde birden çok eylemle işlenmişse son eylemin yapıldığı tarihte zamanaşımı işlemeye başlayacaktır.
- 4. Zimmete geçirilen malın değerinin çok düşük olması cezayı etkiler mi?
- Evet. TCK’nın 249. maddesine göre, zimmete geçirilen malın değerinin azlığı, cezada indirim nedenidir. Bu durumda verilecek ceza 1/3’ten 1/2’ye kadar indirilebilir. Değerin azlığı her somut olaya göre hakim tarafından takdir edilir.
- 5. Banka çalışanının banka parasını alması zimmet midir?
- Hayır. Bu eylem, TCK’da düzenlenen genel zimmet suçu değil, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160. maddesinde özel olarak düzenlenen “Bankacılık Zimmeti” suçunu oluşturur. Bu suçun cezası ve hukuki rejimi farklıdır.
- 6. Zimmet suçu şikayete bağlı bir suç mudur?
- Hayır, zimmet suçu şikayete tabi değildir. Soruşturulması ve kovuşturulması re’sen (kendiliğinden) yapılır. Yetkili makamlar suçu öğrendiği anda soruşturma başlatmak zorundadır.
- 7. Zimmet suçunda uzlaşma mümkün müdür?
- Hayır. Zimmet suçu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sayılan uzlaştırma kapsamındaki suçlardan değildir. Dolayısıyla fail ile mağdur kurum arasında uzlaşma prosedürü uygulanmaz.
- 8. Kooperatif yöneticisi zimmet suçunu işleyebilir mi?
- Evet. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca, kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve memurları (personeli), kooperatifin para ve malları üzerinde işledikleri suçlardan dolayı “kamu görevlisi gibi” cezalandırılırlar. Bu nedenle onların eylemleri, şartları oluştuğunda zimmet suçunu oluşturur.
- 9. Zimmet suçunda cezanın ertelenmesi veya HAGB kararı verilebilir mi?
- Zimmet suçunun temel halinin cezasının alt sınırı 5 yıl olduğu için, cezanın ertelenmesi veya Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilmesi kural olarak mümkün değildir. Ancak, etkin pişmanlık gibi ceza indirim nedenlerinin uygulanması sonucu ceza miktarı yasal sınırların (erteleme için 2 yıl, HAGB için 2 yıl) altına düşerse, diğer şartlar da mevcutsa bu kararlar verilebilir.
- 10. Zimmet affı var mı?
- Hayır. Türk hukuk sisteminde “zimmet affı” adıyla özel bir af kanunu mevcut değildir. Genel af kanunları çıkarılması durumunda, kanunun kapsamına göre zimmet suçunun bu aftan etkilenip etkilenmeyeceği değerlendirilir. Ancak zimmet, kamu vicdanını yaralayan ciddi bir suç olduğu için genellikle af kapsamı dışında tutulmaktadır.
- 11. Her kamu görevlisi zimmet suçunun faili olabilir mi?
- Teorik olarak evet, ancak pratikte suçun oluşması için o kamu görevlisinin görevi nedeniyle bir malın zilyetliğinin kendisine devredilmiş olması veya o mal üzerinde koruma-gözetim yükümlülüğünün bulunması gerekir. Örneğin, bir okulda hademe olarak çalışan kişinin, okul müdürünün kasasından para çalması zimmet değil, hırsızlık suçunu oluşturur. Çünkü para, hademeye görevi nedeniyle teslim edilmemiştir.
Feragatname: Bu makale, yalnızca bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hukuki danışmanlık niteliği taşımaz.