Uygunsuz (+18) Fotoğraf Paylaşımının Hukuki ve Cezai Sonuçları

Dijital çağın en hassas konularından biri olan mahrem görüntülerin paylaşımı, basit bir hata veya anlık bir öfke sonucu gerçekleşse dahi, bireylerin hayatında derin izler bırakan ve ciddi hukuki sonuçlar doğuran bir eylemdir. Pek çok kişi, “nude atmak”, “+18 fotoğraf göndermek” gibi eylemlerin yasal boyutunu tam olarak bilmemektedir. Bu makalede, bu hassas konuyu tüm hukuki yönleriyle, açık ve anlaşılır bir dille ele alacak, haklarınızı ve potansiyel riskleri anlamanıza yardımcı olacağız.

Uygunsuz Fotoğraf Paylaşmak Suç Mu?

Evet, kesin bir dille söylemek gerekir ki, bir kişinin mahrem, çıplak veya cinsel içerikli bir fotoğrafını rızası hilafına paylaşmak, ifşa etmek veya yaymak Türk Ceza Kanunu kapsamında suçtur. Bu eylem, tek bir suçla değil, fiilin işleniş biçimine göre birden fazla suç tipiyle yargılanmanıza neden olabilir. Mağdurun fotoğrafın çekilmesine veya size özel olarak göndermesine rıza göstermiş olması, bu fotoğrafın başkalarıyla paylaşılmasına rıza gösterdiği anlamına gelmez ve suçu ortadan kaldırmaz.

Nude Atmak Suç Mu?

Karşılıklı rıza ile reşit bireyler arasında özel olarak “nude fotoğraf” alınıp verilmesi, bu eylemin taraflar arasında kalması koşuluyla bir suç teşkil etmez. Ancak bu fotoğraflardan herhangi biri, diğer tarafın izni olmaksızın üçüncü bir kişiye gönderildiği, bir grupta paylaşıldığı veya herhangi bir platformda ifşa edildiği an suç meydana gelir. Eylemi gerçekleştiren kişi, “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçunun faili olur.

Çıplak Fotoğraf Atmak Hangi Suçları Oluşturur?

Çıplak veya mahrem bir fotoğrafın izinsiz paylaşılması, aşağıdaki suçları gündeme getirir:

  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu (TCK m. 134): En temel ve yaygın suç tipidir. Kişinin mahrem alanına ait bir görüntünün ifşası bu suçu oluşturur.
  • Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Yayma Suçu (TCK m. 136): Kişiyi belirlenebilir kılan her türlü görüntü kişisel veridir ve izinsiz yayılması bu suçu doğurur.
  • Müstehcenlik Suçu (TCK m. 226): Fotoğrafın aleni bir şekilde, örneğin herkese açık bir sosyal medya hesabında sergilenmesi durumunda oluşur.
  • Şantaj Suçu (TCK m. 107): Eğer fotoğraf, mağduru bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamak amacıyla bir tehdit unsuru olarak kullanılıyorsa, şantaj suçu oluşur ve bu çok daha ağır bir suçtur.

Uygunsuz Fotoğraf Paylaşmanın Cezası Nedir?

Cezalar, işlenen suçun türüne göre kanunda açıkça belirtilmiştir. Mahkeme, olayın özelliklerine göre bu aralıklarda bir ceza tayin edecektir. Bu tür suçlarda profesyonel bir hukuki yardım almak, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için hayati önem taşır.

+18 Resim Paylaşmanın Cezası: Özel Hayatın Gizliliği (TCK 134)

Bu suç, rıza dışı ifşa durumunda en sık uygulanan maddedir.

TCK Madde 134/2: “Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”

Yorumu: Birine ait +18 fotoğrafı veya “nude” içeriği, o kişinin izni olmadan başkasına göndermek, sosyal medyada paylaşmak veya herhangi bir yolla yaymak, doğrudan bu madde kapsamında değerlendirilir ve 2 ila 5 yıl arasında hapis cezasını gerektirir.

Çıplak Fotoğraf Atmanın Cezası: Kişisel Verilerin İhlali (TCK 136)

Bir kişinin fotoğrafı, mahrem olup olmamasından bağımsız olarak onun kişisel verisidir.

TCK Madde 136: “Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Yorumu: Yargıtay, bazı durumlarda paylaşılan fotoğrafın kişiyi rencide edici veya mahrem olmasa bile, salt kişisel veri niteliği taşıması nedeniyle bu suçun oluştuğuna hükmedebilmektedir. Bu madde, özel hayatın gizliliği suçuna ek olarak veya onun yerine uygulanabilir.

Uyarı: TCK 134 ve 136 kapsamındaki suçlar şikayete tabidir ve 6 aylık hak düşürücü şikayet süresi vardır. Süreyi kaçırmamak için fiili ve faili öğrenir öğrenmez harekete geçmek ve bir avukata danışmak kritik öneme sahiptir.

Yargıtay Kararlarında Dijital Fotoğrafların Kullanımı ve Rızanın Sınırları

Dijital dünyada fotoğraf paylaşımı hayatın bir parçası haline gelmiş olsa da, bu paylaşımların hukuki sınırları bulunmaktadır. Yargıtay, bir fotoğrafın kime, ne amaçla verildiği veya nerede yayınlandığına göre önemli ayrımlar yapmakta ve “rıza” kavramının kapsamını net bir şekilde çizmektedir.

1. “İlk Rıza, Sonraki Paylaşımları Kapsamaz” İlkesi

Bir kişinin, özel bir fotoğrafını kendi isteğiyle bir başkasına (örneğin sevgilisine veya arkadaşına) göndermesi sıkça karşılaşılan bir durumdur. Ancak bu eylem, hukuken son derece sınırlı bir rıza anlamına gelir.

Yargıtay’ın yerleşik ve istikrarlı uygulamasına göre, bir fotoğrafın size gönderilmiş olması, o fotoğraf üzerinde size bir hak vermez. Fotoğrafı alan kişinin, gönderenin izni ve bilgisi olmaksızın bu özel fotoğrafı üçüncü kişilere (ortak arkadaşlar, aile üyeleri, sosyal medya vb.) göndermesi veya yayınlaması, Özel Hayatın Gizliliğini İfşa (TCK 134/2) suçunu oluşturur. Mahkemelerde sanıklar tarafından sıkça öne sürülen “ama fotoğrafı kendi isteğiyle atmıştı” şeklindeki savunmalar, Yüksek Mahkeme tarafından kesin bir dille reddedilmektedir. İlk rıza, sadece fotoğrafın gönderildiği kişi için geçerlidir, o kişinin fotoğrafı yayması için geçerli değildir.

2. “Herkese Açık” Verilerin Keyfi Kullanılamayacağı İlkesi

Sosyal medya profillerinde “herkese açık” olarak paylaşılan fotoğrafların statüsü de sıkça yanlış anlaşılmaktadır. Bir fotoğrafın herkesin görebileceği bir platformda yer alması, o fotoğrafın herkes tarafından serbestçe alınıp kullanılabileceği anlamına gelmez.

Yargıtay kararlarına göre, bir kişinin herkese açık profil fotoğrafını alıp, onu bambaşka ve kötü niyetli bir bağlamda (örneğin sahte bir profil oluşturarak, hakaret veya iftira içeren bir içerikle, kişinin itibarını zedeleyecek şekilde “eskort” gibi imalarla) yeniden yayınlamak, Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Yayma (TCK 136) suçunu oluşturur. Kişi, fotoğrafını “profil fotoğrafı” olması amacıyla umuma açmıştır; bu durum, başkalarına o fotoğrafı alıp hukuka aykırı bir amaç için işleme ve yayma hakkı tanımaz. Bu ilke, herkese açık verilerin dahi bir kullanım amacı ve sınırı olduğunu göstermektedir.

Mağdurlar İçin Hukuki Süreç ve Hak Arama Yolları

Mahrem fotoğrafları yayılan bir mağdurun izlemesi gereken adımlar şunlardır:

  1. Delilleri Toplama: Paniğe kapılmadan önce, yapılan paylaşımların (mesajlar, sosyal medya gönderileri vb.) ekran görüntülerini alın. URL adreslerini (link) kopyalayın. Mümkünse bu paylaşımları gören kişileri tanık olarak not edin.
  2. Şikayette Bulunma: Topladığınız delillerle birlikte, fiili ve faili öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 ay içinde en yakın polis merkezine veya doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi ile başvurun.
  3. Erişimin Engellenmesini Talep Etme: Ceza şikayetinin yanı sıra, içeriğin internetten kaldırılması için Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak “içeriğe erişimin engellenmesi” kararı aldırabilirsiniz. Bu, zararın daha fazla büyümesini engeller.
  4. Tazminat Davası Açma: Ceza davası failin cezalandırılmasını hedefler. Ayrıca, bu eylem nedeniyle uğradığınız manevi çöküntü, itibar kaybı ve üzüntü için hukuk mahkemelerinde manevi tazminat davası açma hakkınız da bulunmaktadır.

Uygunsuz Fotoğraf Paylaşımı İçin Örnek Şikayet Dilekçesi

Aşağıdaki dilekçe, genel bir çerçeve sunmakta olup, her somut olayın özelliğine göre bir avukat tarafından düzenlenmelidir.

[İLGİLİ ŞEHRİN ADI] CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

 

MÜŞTEKİ (ŞİKAYETÇİ) : Adınız Soyadınız (T.C. Kimlik No: …)
ADRES                                  : Adresiniz

VEKİLİ                                   : Av. Adı Soyadı (Varsa)

ŞÜPHELİ                              : Adı Soyadı Biliniyorsa, Tel No, Sosyal Medya Kullanıcı Adı
(Bilinmiyorsa: Faili Meçhul)

SUÇ                                       : Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (TCK 134/2), Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Yayma (TCK 136) ve resen tespit edilecek diğer suçlar.

SUÇ TARİHİ ve YERİ   : ../../2025, İnternet Ortamı (Instagram, WhatsApp vb.)

AÇIKLAMALAR                  :

  1. Şüpheli şahıs ile geçmişte bir arkadaşlığım/ilişkim bulunmaktaydı. Bu süreçte şahsıma ait olan ve tamamen özel hayatımın mahremiyeti kapsamında yer alan bazı fotoğraflar kendisinde bulunmaktaydı.
  2. Şüpheli, ../../2025 tarihinde, rızam ve bilgim olmaksızın, tarafıma ait olan bu mahrem görüntüleri WhatsApp / Instagram / Facebook gibi platformlar üzerinden üçüncü kişilere göndermiş / herkese açık olarak yayınlamıştır.
  3. Söz konusu eylem, özel hayatımın gizliliğini ağır bir şekilde ihlal etmiş, şeref ve saygınlığımı zedelemiş ve beni derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Şüphelinin cezalandırılması için şikayetçi olma zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER    : 5237 S. TCK m. 134, 136, 5271 S. CMK ve ilgili sair mevzuat.

DELİLLER                              :

  1. Paylaşımlara ilişkin Ekran Görüntüleri (EK-1)
  2. Tanık beyanları (İsimleri ve bilgileri daha sonra sunulacaktır.)
  3. Ve savcılık tarafından resen toplanacak her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM            : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; şüpheli hakkında eylemine uyan suçlar kapsamında gerekli soruşturmanın yapılarak hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. ../../2025

Müşteki
Ad Soyad
(İmza)

Sıkça Sorulan Sorular

1. Fotoğrafı birine şantaj için değil, sadece sinirlendiğim için attım. Cezası aynı mı?

Evet. Eylemin hangi saikle (sinir, intikam, kıskançlık) yapıldığının özel hayatın gizliliğini ihlal suçu açısından bir önemi yoktur. Önemli olan, görüntünün rıza dışı ifşa edilmiş olmasıdır. Niyetiniz, ancak mahkemenin ceza miktarını takdir ederken göz önüne alabileceği bir unsur olabilir.

2. Faili tanımıyorum, sahte bir hesaptan paylaşıldı. Yine de şikayetçi olabilir miyim?

Kesinlikle evet. Dilekçenizde şüpheliyi “Faili Meçhul” olarak belirterek şikayetçi olabilirsiniz. Cumhuriyet Savcılığı, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yazı yazarak IP adresi, giriş kayıtları gibi dijital izlerden failin kimliğine ulaşmaya çalışacaktır.

3. Bu suçlarda uzlaşma mümkün mü?

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK 134), uzlaştırma kapsamındadır. Soruşturma aşamasında savcılık, dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderir. Taraflar anlaşırlarsa dosya kapanır. Ancak kişisel verileri yayma (TCK 136) suçu uzlaşma kapsamında değildir.

4. Şikayetimi geri çekersem ne olur?

TCK 134 şikayete bağlı bir suç olduğu için şikayetinizi geri çekmeniz (vazgeçme) soruşturmayı veya davayı düşürür. Ancak eğer fiil aynı zamanda TCK 136 veya TCK 226 gibi şikayete bağlı olmayan bir suçu da oluşturuyorsa, siz şikayetinizi çekseniz bile kamu davası devam edebilir.

5. Yabancı bir ülkeden veya VPN ile paylaşım yapıldıysa fail bulunabilir mi?

Bu durum süreci zorlaştırsa da imkansız hale getirmez. Türkiye’nin adli yardımlaşma sözleşmesi bulunan ülkelerle yazışmalar yapılarak veya kullanılan platformdan (Meta, Google vb.) yasal yollarla bilgi talep edilerek faile ulaşılması mümkündür. Ancak süreç daha uzun sürebilir.

6. Sadece fotoğrafı “beğenmek” veya “retweet” etmek suç mudur?

Hukuka aykırı olduğu açıkça belli olan bir içeriğin (örneğin birinin mahrem görüntüsünün ifşası) yayılmasına katkı sağlayan eylemler, duruma göre suçun yayılmasına iştirak olarak değerlendirilebilir. Özellikle “retweet” veya “alıntılayarak paylaşma” gibi eylemler, içeriğin yeniden yayılması anlamına geldiğinden TCK 134/2 kapsamında sorumluluk doğurabilir. Basit bir “beğeni” genellikle suç sayılmaz, ancak bu konudaki hukuki değerlendirmeler somut olaya göre değişir.

7. Ceza davası sürerken tazminat davası açabilir miyim?

Evet, iki dava birbirinden bağımsız olarak yürüyebilir. Hatta ceza mahkemesinden çıkacak bir mahkumiyet kararı, hukuk mahkemesinde açacağınız manevi tazminat davasında güçlü bir delil teşkil edecektir.


Feragatname: Bu makale, AHD Hukuk & Danışmanlık tarafından genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde hukuki tavsiye, öneri veya danışmanlık hizmeti niteliği taşımaz. Her somut olay, kendine özgü koşullar barındırır.

 

AHD Durak Hukuk Bürosu

Bu makale, AHD Durak Hukuk Bürosu tarafından genel bilgilendirme amacıyla kaleme alınmıştır. Büromuz, avukatlık faaliyetlerini ağırlıklı olarak Ceza Hukuku, Ağır Ceza Hukuku ve Aile Hukuku (Boşanma, Velayet, Mal Paylaşımı vb.) alanlarında sürdürmektedir. Burada yer alan içerikler, Türkiye Barolar Birliği'nin Reklam Yasağı Yönetmeliği'ne uygun olarak hazırlanmış olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz ve avukat-müvekkil ilişkisi kurma amacı gütmez.

İletişim