Gizli Çekilen Cinsel Görüntülerin İfşası
Gizli çekilen cinsel görüntülerin ifşası, özellikle internetin ve bilgisayar, cep telefonu ve tablet gibi akıllı elektronik cihazların yaygın kullanımıyla birlikle uygulamada sıkça karşılaşılan suç tipidir. Gizli çekilen cinsel görüntülerin ifşasına ilişkin merak konusu hususları izah ettiğimiz içeriğimizin, ziyaretçilerimizce dikkatle incelenmesini tavsiye etmekteyiz.
Rızası alınmaksızın, bir başkasına ait çıplak, mahrem, pornografik veya uygunsuz görüntülerin yayınlanması suçtur. Bu tür bir suçla karşı karşıya kalan, suçun mağduru olan kişilerse ne yapacağı, nasıl davranacağı ve nereye başvuracağı konusunda hukuki bilgiye gereksinim duyar; gizli çekilen cinsel görüntülerin ifşası hakkında nasıl bir yol izlemesi gerektiğini merak eder.
Kişilerin Instagram, Facebook, Messenger, WhatsApp, Skype vb. online iletişim araçları üzerinden paylaştıkları görüntülerin, ilgilinin rızası olmaksızın yayınlanması halinde deneyimli bir ceza hukuku avukatından özel hayatın gizliliğine ilişkin hukuk danışmanlığı, şahsı ve mahrem içeriklerin takibi, yayınlanmasının engellenmesi, varsa kaldırılması, dava ve yasal süreç takibi işlerinde yardım almak en doğru yaklaşım olacaktır.
Uygunsuz Görüntülerin Yayınlanması Suçu
Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, Türk hukuk düzeninde suç teşkil eder. 5237 sayılı yürürlükteki Türk Ceza Kanunu’nun 134’üncü maddesinde hükme bağlanan “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal” düzenlemesi, özel yaşamın gizliliğini ve aile hayatının mahremiyetini korumayı; koruma altına alınan bu değerleri ihlal edenleri ise cezalandırmayı amaçlar.
Kadın veya erkek fark etmeksizin, kişilere ait çıplak, mahrem veya uygunsuz görüntülerin, rızaları olmaksızın paylaşılması, özellikle internet kullanımın arttığı son yirmi yılda sıkça karşılaşılan suç tipidir. Cep telefonu kameralarının yaygın kullanıldığı günümüzde birçok kişi, bilhassa duygusal birliktelik yaşadığı partnerinden intikam almak amacıyla, partnerine ait uygunsuz görüntüleri internette yayınlamaktadır.
Kendisinin rızası olmaksızın bir başkasına ait mahrem, çıplak veya uygunsuz görüntülerin yayınlanması, mağdurları şoke etmekte ve olumsuz duygular yaşamalarına neden olmaktadır. Bahse konu suçun mağdurları, karşı karşıya kaldıkları suç karşısında ne yapacağını ve nasıl mücadele edeceğini bilmemektedir. Bu bakımdan, gizli çekilen cinsel görüntülerin ifşasına karşı hukuk yardımı almak, oldukça önemlidir.
İnternet tabanlı iletişim araçları (WhatsApp, Skype, YouTube, Instagram, Twitter, Facebook, Tiktok vb.) üzerinden görüşen taraflardan birinin, kendisine ait cinsel içerikli sohbet, fotoğraf veya video içerikleri rızası dahilinde paylaşması, karşı tarafınsa bu içerikleri kaydetmesi ve kaydettiği ses, fotoğraf veya video içerikleri bir başkasıyla paylaşması özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna sebebiyet verir.
Kişilerin özel hayatına dair ses, fotoğraf veya video içeriklerin ifşa edilmesi suçtur. Söz konusu içerikler kişinin rızası dahilinde kaydedilmiş olabileceği gibi, kişinin rızası dışında da elde edilmiş olabilir. Fakat her ne surette elde edilmiş olsun, içeriklerin ifşa edilmesi ve yayılması sonucunda, yani yetkisiz kişiler tarafından öğrenilmesi durumunda suç işlenmiş olur.
Suçun vuku bulması için mutlaka ses, görüntü, video içeriklerin bizzat kaydedilmesi şart değildir. Herhangi bir kayıt olmaksızın, ses, görüntü veya video içeriklerin ifşa edilmesi durumunda da suç meydana gelir. Örneğin, bir iş yerinde çalışan iki kişinin birbirleriyle öpüştüğünü fark eden kişinin, öpüşen kişilerin görüntülerini, yoldan geçen kişilerin görebileceği bir duruma getirdiği takdirde de bahse konu suçu işlemiş olur.
Görüntü ve Seslerin “İfşa” Edilmesi Suretiyle Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
Özel hayatın mahremiyet alanına dair ses ve görüntülerin “ifşa” edilmesi, 5237 sayılı yürürlükteki Türk Ceza Kanunu’nun 134’üncü maddesinin 2’inci fıkrasında düzenlenmiştir. Düzenlenen bu suç, yani özel hayatın mahremiyet alanına dair ses ve görüntülerin “ifşa” edilmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun nitelikli halinin vuku bulmasına sebep olur.
Öncelikle “ifşa etmek” fiilinden söz etmek gerekir. İfşa etmek; “Gizli bir şeyi ortaya dökmek, açığa vurmak, yaymak.” anlamlarına gelir. Özel hayatın gizliliğini ihlal edecek nitelikte, bir ses veya görüntünün ifşa edilmesi, yani bir başkasına gösterilmesi veya yayımlanması özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli halinin meydana gelmesine sebep olur.
Suçun bu şekli, ifşa edilen ses ve görüntülerin bir başkası tarafından görülmesi veya duyulmasına göre değerlendirilmez. Mühim olan, ifşanın, bir başkasının görebileceği veya duyabileceği biçimde gerçekleştirilmesidir. Örneğin, evli iki kişi arasında konuşulan özel konuları kaydeden ve park gibi kamuya açık bir alanda ses kaydını dinleten fail, ses kaydını hiç kimse duymasa dahi suçun bu şeklini işlemiş olur.
Suçun işlenmesinde mağdurun rızası önemli değildir. Mağdurun rızasından kasıt, ifşa edilen ses veya görüntü mağdurun rızası dahilinde elde edilmiş olabileceği gibi mağdurun rızası olmaksızın da elde edilmiş olabilir. Burada mühim olan, mağdurun özel hayatına ilişkin olayların ve bilgilerin yer aldığı ses veya görüntünün rıza dışı ifşa edilmiş olmasıdır.
Örneğin, iki sevgilinin rızaları dahilinde çektikleri fotoğrafların, karşı tarafın rızası olmaksızın, sevgililerden biri tarafından üçüncü kişilere gönderilmesi halinde TCK md.134/2’de düzenlenen suç, yani görüntülerin ifşası suretiyle özel hayatın gizliliği suç vuku bulur. Fail, ses ve görüntüleri hem kayıt altına alır hem de ifşa ederse, gerek TCK md.134/1 gerekse 134/2’de düzenlenen iki farklı suç sebebiyle cezalandırılır.
İnternetten veya Sosyal Medya Yoluyla Özel Hayatın Gizliliğini İhlal
İnternet veya sosyal medya, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun en sık işlendiği ortamlardır. Sosyal medya platformları, e – posta veya herhangi bir internet sitesi üzerinden, rızası alınmaksızın bir başkasına ait görsel, ses kaydı veya video içerik paylaşılması halinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun nitelikli hali söz konusu olur. İnternet veya sosyal medya yoluyla özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun faili hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmedilir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Cezası
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun cezasını, suçun basit ve nitelikli hali olmak üzere iki ayrı başlıkta izah etmek gerek. Suçun basit şekli için öngörülen ceza TCK md.134/1’de ilk cümlede düzenlenmiş olup, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun basit şekli işlenirken ses veya görüntü kaydedilirse eğer, fail hakkında 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına hükmedilir.
Suçun basit şekliyle işlenmesine somut bir örnek vermek gerekirse, bir kişinin yatak odasını gizlice izlemek 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını gerektirir. Fakat yatak odası izlenirken görüntüler de kaydedilirse 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası söz konusu olacaktır. Suçun nitelikli hali için öngörülen ceza ise basit haline kıyasla daha ağırdır.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun nitelikli hali için öngörülen hapis cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Bir başka deyişle, ses veya görüntülerin ifşa edilmesi suçu işlenirse 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmedilir. İfşa eyleminin basın, yayın veya internet yoluyla yapılması halinde de yine aynı cezaya hükmolunur.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Cezayı Artıran Nedenler
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının belirli haller dahilinde işlenmesi, fail hakkında daha fazla cezaya hükmedilmesini gerektirir. Bu hallere “cezayı artıran nedenler” denir. Cezayı artıran nedenler TCK md.137’de düzenlenmiştir. Buna göre;
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının;
a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
İşlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Şikayet ve Uzlaştırma
Özel hayatın gizliliği suçu hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlıdır. Bu bakımdan mağdur, suç hakkında şikayette bulunmadığı takdirde, suça ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Suçun soruşturulabilmesi için öngörülen şikayet süresi ise 6 aydır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, uzlaşma prosedürüne başvurulması gereken suçlar arasındadır.
Cezanın Ertelenmesi, Adli Para Cezasına Çevrilmesi veya HAGB
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda;
- Fail hakkında hükmedilen hapis cezası, ancak belirli şartlar altında adli para cezasına çevrilebilir.
- Fail hakkında hükmedilen hapis cezası hakkında HAGB kararı verilebilir.
- Fail hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.
Sıkça Sorulan Sorular
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Cezası Nedir?
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun basit şekli için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Gizliliğin, görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi durumunda, fail hakkında hükmedilecek ceza bir kat artırılır. Kişilerin özel hayatına dair görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi hakkında ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Şikayete Tabi midir?
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu sebebiyle soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranır.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Şikayet Süresi Nedir?
Şikayet için 6 aylık süre öngörülmüştür.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Uzlaşma Prosedürü Uygulanır mı?
Evet, bahse konu suç, uzlaştırma prosedürünün uygulanması gereken suçlardandır.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Görevli Mahkeme Nedir?
Anılan suç hakkında yargılama yapma görevi asliye ceza mahkemesine aittir.