Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası

çocukların cinsel istismarı suçu ve cezası

Çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunu 103. Maddede belirlenmiştir. Çocukların cinsel istismarı suçu, ilgili yasanın “cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar” bölümünde yer almıştır. 

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Nedir?

TCK 6/1-a maddesine göre çocuk: “Henüz 18 yaşını doldurmamış kişi” olarak tanımlanır. 

TCK 103 maddesine göre çocukların cinsel istismarı suçu, henüz reşit olmayan kişilerin beden dokunulmazlığının ihlal edilmesi olarak tanımlanmıştır.

Suç Unsurları

İlgili kanuna göre işlenen suç kategorilere ayrılmıştır. 

Reşit Olmayanlara Karşı Cinsel Saldırı Suçu

Bu suç kapsamında 15-18 yaş gurubu arasında olan mağdurlara yönelik: hile, tehdit, cebir ya da iradesini etkileyen başka fiiller işlemek suretiyle bedensel temas ve daha başka cinsel amaçları içeren suçların işlenmesidir. TCK 102 bu konuda detaylı bilgiler vermiştir.

Cinsel Taciz Suçu

Fail ile mağdur arasında bedensel temas yoktur. Ancak sözlü taciz ve laf atma gibi eylemler söz konusudur. TCK 105’de bu konu detaylı bir şekilde ele alınmıştır.

Cinsel İlişki Suçunun İşlenmesi

18 yaşından küçük olan çocukların rızası dahilinde cinsel ilişkiye girilmesidir. Çocuğun rızası olsa bile TCK 104’e göre bu suçtur. 

Çocuklara Karşı İşlenen Basit Cinsel İstismar Suçu

Çocukların bedeni üzerinde gerçekleşen ve cinsel ilişki düzeyine varmayan suça verilen isimdir. Basit cinsel istismar suçu sarkıntılık suretiyle de işlenebilir. Bu gibi suçlarda çocuğun bedenine şehevi arzularla dokunulması eylemenin gerçekleştirilmesi şarttır. 

Mesela çocuğun omzuna: “Ne kadar güzel omuzların var senin öpeyim” dedikten sonra eylemi gerçekleştirmek basit cinsel istismar suçunu işlemek anlamına gelir. 

Daha Fazla Ceza Gerektiren Nitelikli Haller

Failin suçu işlemesi ve çocuğun bu eyleme karşı direnmesi ya da kabul etmemesi sonucunda, failin silah ya da tehdit yoluyla suçu gerçekleştirmeye çalışmasını ifade eder. 

12 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı

12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlığı altında 103’üncü maddede düzenlenmiştir. Buna göre; bir çocuğu (çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi anlaşılmalıdır.) cinsel yönden istismar etmek, alt sınırı 8; üst sınırı 15 yıl olmak üzere hapis cezası uygulanmasını gerektirir. Çocuğa yönelik cinsel istismarın sarkıntılık seviyesinde kalması durumunda ise fail hakkında 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Cinsel istismar suçu mağdurunun 12 yaşından küçük bir çocuk olması durumunda faile hükmedilecek ceza, istismar halinde 10 yıldan, sarkıntılık halinde ise 5 yıldan az olamaz. Ayrıca, suçun sarkıntılık düzeyinde olması ve failin de çocuk olması durumunda suç hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması için mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayeti gerekir. Şimdi, cinsel istismar deyiminden ne anlaşılması gerektiğini ifade edelim: cinsel istismardan;

  • 15 yaşını doldurmamış veya doldurmuş olmakla beraber fiilin hukuki açıdan anlamını ve neticelerini algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
  • Diğer çocuklara karşı yalnızca tehdit, cebir, hile veya iradeyi etki altına alan bir başka sebebe dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.

Cinsel istismar suçunun, mağdurun vücuduna organ veya sair bir cisim sokularak işlenmesi halinde, 16 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezasına hükmedilir. Şayet mağdur 12 yaşını tamamlamamışsa faile hükmedilecek cezanın alt sınırı 18 yıldır.

Nitelikli Cinsel İstismar Suçu Nedir?

Cinsel istismar suçunun aşağıda sıralanan nitelikli haller dahilinde işlenmesi, faile daha ağır ceza verilmesini gerektirir. Suçun;

  • Birden fazla kişi tarafından birlikte,
  • İnsanların toplu şekilde bir arada yaşama mecburiyetinde bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
  • 3’üncü derece dahil kan ve kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kimseye karşı ya da üvey anne – baba – kardeş veya evlat edinen tarafından,
  • Bakıcı, vasi, eğitici, öğretici, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da bakım, gözetim veya koruma yükümlülüğü altında bulunan kimseler tarafından,
  • Hizmet ilişkisinin veya kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi durumunda, nitelikli cinsel istismar suçu söz konusu olacaktır.

Basit Cinsel İstismarın Cezası Nedir?

Basit cinsel istismar suçunun faili hakkında 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmedilir. Suçun sarkıntılık düzeyinde kalması halinde ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası söz konusudur. Suçun mağduru henüz 12 yaşını tamamlamamışsa faile hükmedilecek ceza; istismar halinde 10 yıldan, sarkıntılık halinde 5 yıldan az olamaz. Cezası itibariyle oldukça ağır bir suç olan cinsel istismara ilişkin soruşturma ve kovuşturma sürecinde yetkin bir avukattan yardım almak, doğru ve sağlıklı olan yaklaşımdır.

Çocuğun Çocuğa Cinsel Tacizin Cezası

Çocuğun cinsel yönden istismar edilmesi, 5237 sayılı Kanun’da suç olarak düzenlenmiştir. Buna göre; 18 yaşını tamamlamamış bir kişiyi, yani çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi hakkında 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmedilir. Fakat, suçun nitelikli hal dahilinde işlenmesi, suçun temel şekli için öngörülen cezadan daha ağır ceza gerektirir. Nitelikli hallerde faile hükmedilecek ceza hakkında bilgi almak için ilgili alt başlığı okuyabilirsiniz.

Çocuğun Cinsel İstismarı TCK

Çocuğun cinsel istismarı TCK m.103’te düzenlenmiş olup, 18 yaşını tamamlamamış bir kişinin vücuduna cinsel saikle fiziksel müdahalede bulunulması sonucunda işlenmiş olur. Bahse konu suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6’ıncı Bölümünde “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlığı altında 103’üncü maddede hükme bağlanmıştır. Kanun’un 103/1’inci maddesinde basit cinsel istismar suçu, 103/2’inci maddesinde nitelikli cinsel istismar suçu düzenlenmiş olup 103/3 ve 103/4’üncü maddelerinde ise ağırlaştırıcı nedenler belirtilmiştir. 103/5 ve 103/6’ıncı maddelerinde ise suçun neticesi sebebiyle ağırlaştıran hallerine yer verilmiştir.

Çocuğa Karşı İşlenen Nitelikli Cinsel İstismar Suçu

TCK 103/2’ye göre nitelikli cinsel istismar suçu, çocuğun vücuduna sair cisim sokulması şeklinde tarif edilir. Bu gibi suçlarda çocuğun rızasının olmasının hiçbir önemi yoktur. 

Tecavüz Suçu İşlenmişse

TCK 103’e göre çocuğun vücuduna; penis, yabancı cisim, anal ya da oral yoldan kalem, şişe ve sopa gibi cisimler sokmak, tecavüz suçunu oluşması için yeterli bir sebeptir.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Cezası

15 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı cezası 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun unsuruna göre verilen cezalar farklıdır. 

Eğer suçun niteliği basit cinsel istismar şeklindeyse: 

  • Fail 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 
  • Suç sarkıntılık şeklinde işlendiyse 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası söz konusudur. 
  • Eğer mağdur olan kişi 12 yaşını tamamlamamışsa 10 yıl, sarkıntılık suçu durumunda ise 5 yıl hapis cezası verilir (TCK madde 103/1 üçüncü cümle)

Basit cinsel istismar suçlarında daha fazla cezayı gerektiren durumlar şunlardır: 

  • Suç birden fazla kişi tarafından işlenmişse (TCK madde 103/3-a),
  • Kamuya açık alanda işlenmişse (TCK madde 103/3-b),
  • Suçu işleyen çocuğun akrabası ise ya da hısımlık ilişkisi varsa (TCK madde 103/3-c),
  • Suçu işleyen kişi çocuğun vasisi yani çocuğa bakmakla ve korumakla görevli ise (TCK madde 13/3-d),
  • Kamu görevlisi olup da nüfuzunu kötüye kullanan bir kişiyse(TCK madde 103/3-e)

Suçu işleyen kişi ya da kişilere verilecek olan ceza yarı oranında artırılır. 

Eğer suç silahla tehdit, cebir kullanma gibi eylemlerle işlenmişse (TCK madde 103/4-5-6) ceza yarı oranında artırılır. 

Konunun daha iyi anlaşılması adına bir örnek vermek faydalı olacaktır. Mesela suçu bir kamu görevlisi silah kullanarak basit cinsel istismar türünde işlemiş olsun. Bu durumda bu kişinin cezası öncelikle TCK madde 103-/3-e gereğinde yarı oranında artırılır. Bu artırım üzerinden ceza miktarı TCK madde 103/34 gereğinde tekrar yarı oranında artırılır. 

Suç neticesinde kasten yaralama ya da mağdurun bitkisel hayata girmesi gibi bir durum söz konusu ise TCK madde 103/5’e göre suçu işleyen kişi ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olur. Mağdurun suçtan dolayı ölmesi durumunda da aynı ceza uygulanır. 

Nitelikli Cinsel İstismar Suçunun Cezası

Fail ister çocuğun rızası olsun isterse olmasın cinsel ilişkide bulunmuşsa TCK madde 103/2’ye göre verilecek olan ceza 18 yıldan az olamaz. 

Suç birden fazla kişi tarafından işlenmişse TCK madde 103/3-a’ya göre verilecek olan ceza yarı oranında artırılır. 

Suçun üçüncü derece akrabalar tarafından işlenmesi durumunda da verilecek olan ceza aynıdır. 

Adli Para Cezası Var mı?

Çocuğun cinsel istismarı suçu dolayısıyla suçu işleyene hapis cezası verilmişse, ceza adli para cezasına çevrilmez.

Çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda erteleme söz konusu değildir. 

Aynı şekilde çocuğun cinsel istismarı suçu dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi söz konusu değildir.

Şikayet Süresi

Çocuğun cinsel istismarı suçu cezaları şikayete tabi değildir. Yani olay öğrenildikten sonra mağdur olan taraf ya da ailesi şikayetinden vazgeçse bile savcılık tarafından resen sorgulanmaya devam edilir. 

Zaman Aşımı

Yasaya göre dava açıldıktan 15 yıl sonrasına kadar zaman aşımı söz konusudur. Yani dava bu süreler içerisinde sonuçlanmamışsa kendiliğinden düşecektir.

Uzlaşma Mümkün mü?

Basit ya da nitelikli olmasına bakılmaksızın, çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda uzlaşma mümkün değildir. 

Hangi Mahkeme Görevlidir?

Çocukların cinsel istismarı suçu ile ilgili Asliye Ceza Mahkemeleri görevlidir.

TCK 103 ile ilgili ayrıntılı bilgileri, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5237&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5 bu bağlantıda bulabilirsiniz. 

Konuyla ilgili ceza avukatımıza, aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz. 

Ayrıca, https://www.ahddurakhukuk.com/ceza-hukuku/resit-olmayanla-cinsel-iliski-sucu-ve-cezasi/ bu bağlantıdan konuyla ilgili yazımızı incelemek isteyebilirsiniz.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ile İlgili Örnek Yargıtay Kararları

Aşağıda konuyla ilgili bazı örnek Yargıtay kararları verilmiştir. 

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2010/4312 – K. 2011/659 – T. 14.2.2011 DAVA : Ruh sağlığını bozacak ve zincirleme biçimde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkümiyetine dair, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.09.2009 gün ve 2008/323 Esas, 2009/401 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş ve ayrıca tayin edilen ceza süresine göre re’sen de temyize tabi olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Nitelikli cinsel istismar eylemi neticesinde mağdurenin 5237 sayılı TCK.nun 103/6. maddesi anlamında ruh veya beden sağlığının bozulup bozulmadığının Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 7 ve 23. maddelerine göre teşekkül etmiş ilgili İhtisas Kurulundan alınacak raporla saptanması gerektiği gözetilmeden, yetersiz raporlara dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, Onbeş yaşından küçük mağdureye karşı cebir ve tehdit kullanılarak zincirleme biçimde işlenen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun temas ettiği TCK.nun 103/2, 103/4, 103/6, 43 ve 62. maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması suretiyle cezanın belirlenmesi yerine, doğrudan 103/6. madde uygulanarak 61. maddeye aykırı davranılması, 17.09.2008 tarihli duruşmada okunduğu belirtilen mağdureye ait doğum kaydının denetime olanak sağlanması için dosyaya konulmaması, SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık, sanık müdafii ve re’sen temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Bir başka Yargıtay kararında: 

“YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2008/5532 – K. 2011/712 – T. 14.2.2011 DAVA : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar Ahmet ve Hasan’ın yapılan yargılanmaları sonunda; ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetlerine dair, ( Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi )’nden verilen 01.11.2007 gün ve 2006/106 Esas, 2007/227 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri taraflarından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdur çocuğun dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulmayarak CMK’nın 236/3. maddesine muhalefet edilmesi, Sanıklar hakkında sosyal inceleme raporu alınmaması veya alınmama gerekçesinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle 5395 sayılı Yasa’nın 35. maddesine muhalefet edilmesi, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.05.2010 gün ve 2010/4-110 sayılı kararına ve Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 7 ve 23. maddelerine göre suç tarihinde çocuk olduğu anlaşılan mağdurun muayenesi ve hakkındaki raporun düzenlenmesi sırasında, inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatrisi uzmanı bulundurulması gerektiği gözetilmeden usulüne uygun teşekkül etmeyen İhtisas Kurulu raporuna itibar edilerek sanıklar hakkında TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi, SONUÇ : Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), 14.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi”

Sıkça Sorulan Sorular

İlgili suçtan 3 yıl ceza alan bir kişi, toplamda 1 yıl hapis cezasını çekecektir. 01.07.2016 tarihinden sonra suç işlenmişse, mahkeme tarafından verilen 18 ay hapis cezası, doğrudan denetimli serbestlik kanunu hükümlerine tabi olacaktır.
Dava açıldıktan 15 yıl sonrasına kadar zaman aşımı söz konusudur.
Çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçları şikayete tabi değildir. Yani mağdur ya da ailesi şikayetçi olmasa bile yargılama devam eder.
Çocuğa karşı işlenen cinsel suçlarda Asliye Ceza Mahkemesi yetkilidir.
Cinsel istismar suçu sebebiyle 10 yıl hapis cezasına mahkum edilen kişinin ceza infaz kurumunda geçireceği süre; ceza miktarı (gün – ay – yıl), ceza türü (süreli hapis cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, müebbet hapis cezası), suçun işlendiği tarih, suç türü (basit cinsel saldırı, nitelikli cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki, reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun nitelikli hali, cinsel taciz), hükümlünün doğum tarihi, tutukluluk/hükümlülük süresi, tekerrüre esas sabıka kaydı, hükümlünün varsa özel durumu gibi birçok durum dikkate alınarak belirlenir. Bu itibarla, infaz hesabı için avukat yardımına başvurmak oldukça yararlı olacaktır.
Çocuğun basit cinsel istismarı suçunun cezası, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır.
İnfaz hesabı için yalnızca alınan hapis cezası miktarı değil; aynı zamanda, ceza türü, suç tarihi, suç türü, hükümlünün doğum tarihi, mahsup, tekerrüre esas sabıka kaydı ve hükümlünün varsa özel durumu gibi hususların da biliniyor olması gerekir. Bu bakımdan, infaz hesaplama için ceza hukuku avukatından hukuki danışmanlık almak yararlı olacaktır.
Cinsel suçlarda denetimli serbestlik kurumuna ilişkin yıl hesabı, infaz düzenlemesi dikkate alınarak yapılan teknik bir işlemdir. Dolayısıyla, bu hususta ceza hukuku avukatından hukuki yardım almak, doğru ve sağlıklı olan yaklaşımdır.
Çocuğun cinsel istismarına ilişkin ihbar veya şikayet için Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına başvurulabilir.