15-18 Yaş Arası Biriyle Sevgili Olmak Suç mu?

Toplumda “reşit olmak” genellikle 18 yaşın doldurulmasıyla eşdeğer görülse de, Türk Ceza Kanunu cinsel dokunulmazlık konusunda çok daha hassas ve katmanlı ayrımlar yapar. Özellikle 15-18 yaş aralığı, hukuken en çok yanlış anlaşılan “gri alanlardan” biridir. Birçok genç ve hatta yetişkin, bu yaş grubundaki bir bireyle “rızasıyla” yaşanan bir birlikteliğin hukuki sonuçlarından habersizdir. Peki, 17 yaşındaki sevgilinizle cinsel birliktelik yaşamak suç mudur? Kanun bu konuda ne diyor?

Bu makalede, sadece 15 yaşını bitirmiş ancak 18 yaşını henüz doldurmamış bireylerle olan cinsel birliktelikleri düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 104. maddesini, tüm şartları, şikayet sürecini ve Yargıtay‘ın konuya bakış açısını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Unutulmamalıdır ki, kanunlar duygusal ilişkileri değil, somut eylemleri ve onların sonuçlarını düzenler.

Önemli Ayrım: Bu makale, TCK’nın 104. maddesini ele almaktadır. Eğer mağdur 15 yaşından küçükse, durum çok daha ağır olan ve “rıza” kavramının tamamen geçersiz sayıldığı TCK 103 – Çocuğun Cinsel İstismarı suçu kapsamında değerlendirilir.

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu (TCK m. 104) Nedir?

Bu suç, kanunda özel olarak 15-18 yaş aralığındaki bireylerle olan cinsel birliktelikleri tanımlamak için düzenlenmiştir. Kanun maddesi son derece açık ve nettir.

Türk Ceza Kanunu Madde 104 – Reşit olmayanla cinsel ilişki
(1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Suçun Oluşması İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?

Bu suçun oluşabilmesi için aşağıdaki üç şartın bir arada bulunması zorunludur:

  1. Mağdurun Yaşı: Mağdur, 15 yaşını tamamlamış fakat 18 yaşını doldurmamış olmalıdır.
  2. Eylemin Niteliği: Fail ile mağdur arasında “cinsel ilişki” (vajinal, anal veya oral yoldan cinsel birleşme) gerçekleşmiş olmalıdır. Öpüşmek, sarılmak gibi diğer eylemler bu suçu oluşturmaz.
  3. Görünürdeki Rıza: Eylem, mağdurun görünürdeki rızasıyla, yani cebir, tehdit veya hile olmadan gerçekleşmelidir. Aksi takdirde “Cinsel Saldırı” suçu oluşur.

Bu Suçun Kilit Noktası: Şikayet Hakkı ve Süresi

TCK 104’ü diğer cinsel suçlardan ayıran en temel özellik, soruşturulmasının mağdurun şikayetine bağlı olmasıdır.

Kimler Şikayette Bulunabilir?

Bu suçta şikayet hakkı öncelikle mağdurun kendisine aittir. Ancak mağdurun velisi veya vasisi de (anne-babası vb.) şikayet hakkını kullanabilir. Birinin şikayetçi olmaması, diğerinin hakkını engellemez.

6 Aylık Hak Düşürücü Süreye Dikkat!

Şikayet hakkı sınırsız değildir. Mağdur veya velisi, suç fiilini ve failin kim olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunmak zorundadır. Bu süre kaçırılırsa, şikayet hakkı tamamen ortadan kalkar. Bu kritik sürelerin takibi için hukuki danışmanlık almak hayati önem taşır.

Şikayetten Vazgeçmenin Sonuçları

Mağdur, soruşturma veya dava aşamasında şikayetinden vazgeçerse, kamu davası düşer ve fail ceza almaz. Bu durum, bu suç tipinin en önemli hukuki sonucudur.

15-18 Yaş Arasıyla Cinsel İlişki (TCK 104): Şikayetin Rolü ve Süreler

Kanun, 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını tamamlamamış kişilerle rızaları dahilinde yaşanan cinsel birliktelikleri, daha küçük yaş gruplarındaki istismar suçlarından farklı bir hukuki rejime tabi tutmuştur. Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması, kamu tarafından re’sen (kendiliğinden) yapılmaz; bunun yerine tamamen mağdurun veya velisinin iradesine bağlıdır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, bu iradenin nasıl ve ne zaman kullanılması gerektiğine dair net sınırlar çizmektedir.

1. “Şikayete Bağlılık” İlkesi ve Şikayetten Vazgeçmenin Sonucu

Bu suçun en temel özelliği, şikayete bağlı olmasıdır. Yani, bir soruşturma veya dava açılabilmesi için mağdurun veya yasal temsilcisinin (velisinin/vasisinin) şikayetçi olması mutlak bir zorunluluktur.

Yargıtay uygulamasına göre, bu ilkenin bir diğer önemli sonucu da şikayetten vazgeçme hakkıdır. Mağdur, soruşturma veya dava (kovuşturma) aşamalarının herhangi birinde şikayetinden vazgeçebilir. Mağdurun şikayetinden vazgeçmesi durumunda, mahkemenin davaya devam etme yetkisi ortadan kalkar ve sanık hakkındaki kamu davasının “düşmesine” karar verilmesi gerekir. Bu kural, kanun koyucunun bu özel durumda mağdurun iradesine üstünlük tanıdığını göstermektedir.

2. Şikayet İçin Kritik Süre: 6 Ay

Şikayet hakkı, kanun tarafından belirli bir süre ile sınırlandırılmıştır. Bu süre, hem mağdur hem de yasal temsilcisi için fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır.

Yargıtay kararlarında sürekli vurgulandığı üzere, bu 6 aylık süre “hak düşürücü süre” niteliğindedir. Bunun anlamı, sürenin dolmasıyla birlikte şikayet etme hakkının bir daha kullanılamayacak şekilde ortadan kalkmasıdır. 6 aylık süre geçtikten sonra yapılan bir şikayet, hukuken hiçbir sonuç doğurmaz ve açılan dava bu usul eksikliği nedeniyle düşürülür. Bu nedenle, şikayet hakkını kullanmak isteyenlerin bu 6 aylık kritik zaman dilimine titizlikle dikkat etmesi zorunludur.

Örnek Şikayet Dilekçesi

[İLGİLİ ŞEHRİN ADI] CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

 

MÜŞTEKİ                              : Adınız Soyadınız (T.C. Kimlik No: …)

VEKİLİ                                   : Av. Adı Soyadı (Varsa)

MAĞDUR                            : Mağdur Çocuğun Adı Soyadı (Doğum Tarihi: gg.aa.yyyy)

ŞÜPHELİ                              : Şüphelinin Adı Soyadı, Bilinen Adresi/İletişim Bilgileri

SUÇ                                       : Reşit Olmayanla Cinsel İlişki (TCK m. 104/1)

AÇIKLAMALAR                  :

  1. Velisi bulunduğum 16 yaşındaki kızım/oğlum, şüpheli şahıs ile bir süredir duygusal arkadaşlık yaşamaktadır.
  2. ../../2025 tarihinde, kızımın/oğlumun şüpheli şahıs ile kendi rızasına dayalı olarak cinsel ilişkiye girdiğini öğrenmiş bulunmaktayım.
  3. Kızım henüz 18 yaşını doldurmamış bir çocuktur ve bu tür bir eylemin sonuçlarını idrak edebilecek olgunlukta değildir. Şüphelinin, reşit olmamasından faydalanarak kızımla/oğlumla cinsel ilişkiye girmesi TCK m. 104’te tanımlanan suçu oluşturmaktadır. Bu nedenle şüpheliden şikayetçiyim.

HUKUKİ NEDENLER    : TCK m. 104, CMK ve ilgili mevzuat.

DELİLLER                              : Mağdur beyanı, tanık beyanları, mesajlaşma kayıtları ve her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM            : Yukarıda arz edilen nedenlerle, şüpheli hakkında soruşturma başlatılarak eylemine uyan suçtan ötürü kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 01/07/2025

Müşteki (Mağdur Velisi)
Ad Soyad
(İmza)

Sıkça Sorulan Sorular

1. 17 yaşındayım, sevgilim de 16 yaşında. İkimiz de reşit değiliz, yine de suç oluşur mu?
Evet. TCK 104, failin reşit olmasını şart koşmaz. Bu durumda “suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla Çocuk Mahkemesi’nde yargılama yapılır.

2. Mağdur şikayetçi olmak istemiyor ama ailesi istiyor. Dava açılır mı?
Evet. Kanun şikayet hakkını hem mağdura hem de velisine ayrı ayrı tanımıştır.

3. Bu suçta uzlaşma mümkün mü?
Hayır. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar uzlaştırma kapsamında değildir.

4. 17 yaşındaki kız arkadaşımla rızasıyla öpüştük/dokunduk. Bu TCK 104’e girer mi?
Hayır. TCK 104, açıkça “cinsel ilişkiyi” (birleşmeyi) suç olarak tanımlar. Rızaya dayalı diğer cinsel eylemler bu maddenin kapsamında değildir. Ancak bu eylemler mağdurun rızası dışında gerçekleşirse, “cinsel taciz” veya “cinsel saldırı” gibi başka suçlar gündeme gelebilir.

5. 17 yaşındaki sevgilim hamile kalırsa ne olur?
Hamilelik, TCK 104 kapsamındaki suçun varlığını veya cezasını doğrudan etkilemez ancak olayın ispatı açısından önemli bir delil haline gelir. Fail, yine bu suç kapsamında şikayet üzerine yargılanır.

6. Rızamla başladı ama sonra ‘dur’ dedim, dinlemedi. Bu TCK 104 mü sayılır?
Hayır. İlişki rızayla başlasa bile, rızanın geri alındığı andan (örneğin ‘dur’ denildiği andan) itibaren devam eden eylem, artık TCK 104 kapsamından çıkar ve çok daha ağır cezaları olan TCK 102 – Cinsel Saldırı suçunu oluşturur.

7. Yaşımı olduğumdan büyük söyledim, bu faili kurtarır mı?
Genellikle hayır. Failin, mağdurun yaşı konusunda aldatıldığını ispatlaması çok zordur. Yargıtay, failin basit bir araştırmayla veya görünüşten mağdurun yaşını tahmin edebileceğini kabul eder. Özellikle belirgin bir fiziksel veya zihinsel olgunluk farkı varsa, bu savunma geçerli sayılmaz.


Feragatname: Bu makale, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Her hukuki durum, kendine özgü koşullar içerir.

AHD Durak Hukuk Bürosu

Bu makale, AHD Durak Hukuk Bürosu tarafından genel bilgilendirme amacıyla kaleme alınmıştır. Büromuz, avukatlık faaliyetlerini ağırlıklı olarak Ceza Hukuku, Ağır Ceza Hukuku ve Aile Hukuku (Boşanma, Velayet, Mal Paylaşımı vb.) alanlarında sürdürmektedir. Burada yer alan içerikler, Türkiye Barolar Birliği'nin Reklam Yasağı Yönetmeliği'ne uygun olarak hazırlanmış olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz ve avukat-müvekkil ilişkisi kurma amacı gütmez.

İletişim