Araç değer kaybı davası, kişi başına düşen araç sayısının giderek arttığı ve yoğun trafik koşullarının çoğu zaman maddi hasarlara yol açan kazalara neden olduğu büyük şehirlerde artık çok daha sık karşılaştığımız hukuki bir süreçtir.
Bu dava türü kaza anında yaşanılan maddi hasarlardan ziyade, hasarların düzeltilmesi sonrası aracın satışında yaratacağı fiyat düşüren etkileri kapsamaktadır. Araç değer kaybı davaları Ticaret Mahkemeleri’ne başvuruda bulunarak açılır. Dava açma sürecinde gerekli dilekçelerin yazılması, eksper raporu gibi delillerin dosyaya eklenmesi ve tanzimi istenilen miktarın net olarak belirlenmesi önemlidir.
Trafikte yaşayabileceğiniz kazalar sonucunda aracınızın tamir edilmesi gerekebilir ve bu tamir masrafları sigorta ve kasko şirketleri tarafından karşılanabilir. Fakat her aracın bir de ikinci el piyasa değeri vardır. Kaza sonrası araç tamamıyla eski haline getirilse bile aracın üzerine işlenmiş kaza ve hasar raporları bahsi geçen ikinci el piyasa değerinde azalmaya neden olur. Çünkü kaza geçirmiş, değişen parçaları bulunan hasarlı bir araç ile aynı model ve yaştaki kaza geçirmemiş aracın piyasa değeri alıcılar nezdinde ve serbest piyasa koşullarında farklılık gösterecektir.
İşte arada oluşan maddi değer kaybı bir avukat aracılığıyla açılacak dava sayesinde kusurlu karşı taraftan tazmin edilebilecektir.
Araç Değer Kaybı Davası Kime Karşı Açılır?
Araç değer kaybı davaları çoğunlukla kusurlu olan karşı taraftaki araç sürücüsüne karşı açılmaktadır. Ancak karşı tarafın kullandığı araç ruhsatı farklı bir kişiye ait ise dava sürücü yerine doğrudan ruhsat sahibine de açılabilir.
Araç değer kaybı davaları bazı durumlarda sigorta şirketleri ve kasko şirketlerine de açılabilmektedir. Ancak bu ihtimal aşağıdaki bağlamda değerlendirilir.
Sigorta avukatı tarafından hazırlanan poliçelerde çoğunlukla aracın kaza geçirmesi durumunda sadece kaza anında oluşan hasarların masrafları söz konusudur. Kısaca sigortanız olsa dahi aracın değer kaybı bu sigorta kapsamında kabul edilmez. Ancak bazı kasko hizmetlerinde bu değer kaybının da kasko firması tarafından ödenmesi söz konusu olabilir. Yine de hakkaniyetli biçimde araç değer kaybını karşılayan kasko sözleşmeleri çok enderdir.
İşte bu şartlar, aracınızın değer kaybının tanzim edilmesi hususunda kasko ya da sigorta şirketinin sorumlu tutulabileceği bir durum ortaya çıkarıyorsa; sürücü ve ruhsat sahibi dışında bu kurumlara da araç değer kaybı davası açılması mümkündür.
Araç Değer Kaybı Nasıl İstenir?
Aracın yaşadığı değer kaybı, kaza tespit tutanağında yer alacak:
“kaza tarihi itibariyle piyasadaki rayiç bedeli …… TL olan davaya konu aracın kaza sonrası piyasa değeri ……. TL’ye düşmüştür”
İfadesiyle belirtilir ve bu tutanak gerekli yerlere ibraz edilir. Bu ibrazın sonucunda değer kaybının herhangi bir kurum ve kişi tarafından ödenmemesi halinde çeşitli yollarla tanzim mümkündür.
Hangi Evraklar Gerekir?
Bir araç değer kaybı davasının açılması için gerekli en temel evrak mahkemeye sunulacak ve konu ile taleplerin açıkça belirtildiği araç değer kaybı dava dilekçesidir. Bu dilekçede yaşanan kazanın; lokasyonu, tarihi ve kazaya dahil olan araçların plakaları açıkça belirtilmelidir. Ayrıca bu bilgilere ek olarak; kaza sonrası oluşacak bakım ve onarım masraflarının varsa ilgili sigorta şirketi tarafından karşılandığı, ama değer kaybı bedelinin yarattığı maddi zarar ve mağduriyetin giderilmediği de belirtilmelidir.
Öte yandan bir dava dilekçesi sunulurken aşağıda sıralanan belgelerin de dilekçeye eklenmesi gereklidir:
- Kaza tespit tutanağı,
- Servis raporu,
- Servis faturası,
- Sigorta poliçesi,
- Ekspertiz raporu,
- Aracın aldığı hasarı gösteren fotoğraflar,
- Eğer varsa şahitlerin isimleri, adresleri ve şahitlik edecek konuları içeren tanık listesi,
- Aracın kiralık olması ya da ticari bir kayıp yaşanması durumunda, delil niteliğinde fatura ve belgeler.
Araç değer kaybının kısa sürede yeterli oranda tanzim edilebilmesi için dava dilekçesi ve ek belgelerin hem eksiksiz hem de hatasız olması davanın lehinize sonuçlanması için önemlidir.
Hangi Şartlarda Dava Açılabilir?
Bir kaza sonrasında açılacak araç değer kaybı davası için gerekli koşullar şu şekilde listelenebilir:
- Kazada karşı tarafın kusur oranı sizden belirgin ve ispatlanabilir şekilde yüksek olmalıdır,
- Kazada %100 kusurlu kabul edilen taraf değer kaybı davası açamaz,
- Değer kaybı tanzimi için şase numarası ile tutulacak tramer kaydına bir hasar işlenmesi zorunludur,
- Ayrıca bahsi geçen hasar yüzünden araç onarım işlemi görmüş olmalıdır,
- Değer kaybı talep edilecek kazanın üzerinden iki yıldan kısa süre geçmiş olması da önemli bir şarttır,
- İki yıl değer kaybı davalarında zaman aşımı olarak kabul edilen sınırdır.
Araç Değer Kaybı Arabuluculuk Hizmeti
2 Ağustos 2016 tarihli, 29789 sayılı Resmî Gazete ’de yayınlanan Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Tebliği kapsamında gerçekleştirilen; mevzuat düzenlemeleri sayesinde araç değer kayıplarının yaşandığı kazalarda, arabuluculuk hizmetine başvurunun yolu açılmıştır.
Araç değer kaybı davalarında, dava yoluna başvurmadan önce alınacak arabuluculuk hizmeti sayesinde, kaza ve kayıp tazmini mahkemelere intikal etmeden taraflar arasında halledilebilir. Bazı husus ve dava konularında arabuluculuk hizmeti mahkemeden önce zorunlu bir süreç olarak kabul edilir. Ancak araç değer kaybı tazminatlarında, mahkemeler önce arabulucu ile bir uzlaşma denemesi yapmayı zorunlu kılmaz. Kısaca arabuluculuk taraflar arasında yapılacak bir tercihle gündeme gelir.
Fakat arabuluculuk hizmetine başvurmadan önce değer kayıp bedeli aşağıdaki yollardan tanzim edilebilir.
Sigorta Şirketinden Değer Kaybı Talep Edilmeli
Değer kaybının ortaya çıktığı bir kazada, kusurlu taraf talep edilen miktarı sekiz gün içinde ödemezse, en kısa sürede sigorta şirketinden değer kaybı talep edilmelidir. Sigorta şirketine yapılacak yazılı başvuruya on beş gün içinde cevap gelmemesi veya ödeme yapmamaya ya da oyalamaya yönelikse arabulucuya başvuru yapılabilir. Aynı şekilde sigorta şirketinin ödeyeceği miktar kayıp bedelini karşılamıyorsa ve ödeme miktarı konusunda anlaşmaya varılamıyorsa da arabulucu hizmetleri tercih edilmelidir.
Arabulucu hizmetlerinin de bir anlaşma sağlayamadığı durumlarda sonraki aşamaya geçilir.
Sigorta Tahkim Kuruluna Başvuru Yapılabilir
Sigorta şirketinden cevap ve ödeme alınması konularında arabuluculuk kurumu da bir ilerleme sağlayamazsa Sigorta Tahkim Kuruluna başvurunun yolu açılır. Sigorta hukuku ve Sigortacılık Kanunu kapsamında Sigorta Tahkim Kurulu kararları bir mahkeme kararı gibi bağlayıcı hükmündedir.
Ek olarak Sigorta Tahkim Kurulu’na başvuru şartları aşağıdaki gibi maddelenebilir:
- Öncelikle sigorta şirketine gerekli başvurular yapılmadan kurula başvurulamaz,
- Herhangi bir yargı makamı ya da Tüketici Hakem Heyeti tarafına intikal etmiş uyuşmazlıklar Sigorta Tahkim Kurulu tarafından kabul edilmez,
- Sigorta tahkim sistemine üye olmayan kurumlar ve sigortanın söz konusu olmadığı hususlarda başvuru kabul edilmez.
Bu koşulların sağlandığı durumlarda; Sigorta Tahkim Komisyonu merkezine, kişinin ikametinin bulunduğu bölgedeki yetkili bürolara veya rizikonun gerçekleştiği yerdeki büroya başvuruda bulunabilir.
Eksperler Değer Kaybını Nasıl Tespit Eder?
Araç değer kaybı hesaplama hususu da ortaya çıkan zararların adil şekilde temin edilerek mağduriyetin giderilmesinde önemli bir konudur. Kazada hasar alan aracın değer kaybını nesnel olarak hesaplayabilmek için bu alanda uzman olan eksperlerden ücret karşılığı hizmet alınır.
Eksperler, aracın değer kaybını hesaplarken aşağıdaki temel verileri dayanak olarak kullanır:
- Aracın yaşı,
- Aracın modeli,
- Kaç kilometrede olduğu,
- Orijinalliğini ne oranda koruduğu,
Bu parametreler bazı istisnai durumlarda değişiklik gösterebilir. Öte yandan aracın hasar aldığı kısımlar daha önce yaşanmış bir kazada da tramer kaydına girdiyse, ikinci hasar adına bir değer kaybı oluşmaz ve eksper burası için yapılacak masrafları kayıp bedeline dahil edemez. Ayrıca arabada bulunan far gibi plastik kısımlar da değer kaybı kapsamına alınmamaktadır.
Son olarak belirtmek gerekir ki eksperin aracı görme zorunluluğu yoktur. Kaza raporu, tramer kayıtları, fotoğrafları ve tutanaklar üzerinden inceleme yapılarak hazırlanacak rapor vasıtasıyla aracın değer kaybı belirlenebilir.