Kira Uyarlama Davası

Kira Uyarlama Davası

Kira uyarlama davası değişen koşulların varlığı durumunda açılabilen bir dava türüdür. Değişen bu şartlar öngörülemeyen olağanüstü hallere bağlı olarak ortaya çıkmalıdır. Kira sözleşmelerinin bir özelliği devamlılık arz etmesidir.

Bu sözleşmeler her iki tarafa hak ve borçlar yükler. İki taraflı olarak düzenlenen kira sözleşmeleri akde bağlılık ilkesi gereği sözleşme hükümlerine bağlı kalmayı gerekli kılar. Kira ilişkisi devam ederken ortaya çıkan olağanüstü ve öngörülemeyen durumlarda kira akdi başlangıcında edimler arasındaki dengenin taraflardan biri aleyhinde değişmesi halinde uyarlama davası açılarak hukuk yoluna başvurulabilir.

Türk Borçlar Kanunu 138 ve 344 birlikte değerlendirilirken uyarlama davası TBK 138 uyarınca açılabilir. Kira uyarlama davası taşınır ya da taşınmazlara yönelik kira bedelleri için talep edilebilir. TBK 138 bu konuyu ilgilendiren kanun maddesidir.

Kira uyarlama davası; olağanüstü durumun ortaya çıkması, durumun davacıdan kaynaklanmaması, yeni koşullarda sözleşmenin devam etme zorluğu, borcun koşulsuz olarak yerine getirilmemesi hallerinde açılabilir.

Kira Uyarlama Davası Nedir?

Değişen yaşam koşulları karşısında ve öngörülemeyen bazı durumların varlığı halinde kiraya veren ya da kiralayan tarafından açılabilen davalardan biri de kira uyarlama davasıdır. Kira sözleşmeleri devamlılık içerir.

Kira kontratlarının iki tarafa da hak ve borçlar yüklediği görülmektedir. Taraflar aralarında yapılan kontrata istinaden kiraya veren ve kiracı bu sözleşmeye bağlı kalma yükümlülüğü altına girer. Bazı durumlarda kira sözleşmeleri devam ederken beklenmeyen ekonomik gelişmeler söz konusu olabilir.

Kira sözleşmelerinde kira bedeli belirlenirken serbestçe hareket edilebilir. Bu sözleşmeler tarafların karşılıklı olarak anlaşma sağladığı konuların yer aldığı belgelerdir. Kira sözleşmesi kurulduğunda sözleşmeye konu olan mal veya hakkın geçici olarak kullanım hakkı kiracıya verilir.

Kiraya veren de kiracıya devredilen bu geçici hakkın karşılığı olarak bir kira bedeli alır. Kira sözleşmesi herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. Kiraya veren kiralananın kararlaştırılan tarihte teslim edilmesi ile yükümlüdür.

Vergi ödemesi ve benzer yükümlülüklere ise aksi kararlaştırılmadığı sürece kiraya veren katlanır. Kiralananda sonradan meydana gelebilecek ayıplarla ilgili olarak kiraya verenin sorumluluğu bulunur. Önemli ayıplarda kiracı sözleşme fesih hakkını kullanabilir.

Kiraya verenin bir diğer yükümlülüğü ise kiralananın yan giderlerine katlanmaktır. Sonradan meydana gelen ayıplarda kiracı bunların giderilmesini kiralayandan talep edebilir. Kiracı kiralanandaki ayıp giderilene dek kira bedelinde ayıp oranında indirim talep edebilir. Kiraya verenin kiralanandaki ayıplardan kusurlu olmaması durumunda bunu ispat etmesi gerekir.

Kiracı kira borcunu süresi içinde ödemeyi taahhüt eder. Kiracı kiralananı sözleşme koşullarına uygun şekilde kullanma yükümlülüğü altındadır. Kiralananın olağan kullanım giderleri kiracıya ait olurken kiralanandaki ayıpları kiraya verene bildirmekle sorumludur.

Kiraya veren ve kiracı arasında kurulan kira sözleşmelerinin karşılığında ödenecek kira bedelinin bazı koşullar ortaya çıktığında ödenmesinde güçlük yaşanabilir. Olağanüstü şekilde gelişen ve beklenmedik biçimde ortaya çıkan durumlar taraflardan biri aleyhinde olursa kira uyarlama davası açılarak bu dengesiz durum düzeltilmeye çalışılır. Türk Borçlar Kanunu 138. Madde kapsamında açılabilen kira uyarlama davası taşınır veya taşınmazları ilgilendiren kira ilişkileri için geçerlidir.

Kira uyarlama davası açılabilmesi için koşulların varlığına bakılır. Bu durumda ise aşağıdaki şartlar varsa dava açılabilmektedir:

  • Olağanüstü bir durumun ortaya çıkması,
  • Ortaya çıkan olağanüstü durumun davacıdan kaynaklanmaması,
  • Yeni koşullarla sözleşme devamının zorlaşması,
  • Borcun koşulsuz biçimde yerine getirilmemesi.

Kira bedeli belirlenirken taraflar arasında serbestçe hareket edilebilmektedir. Türk Borçlar Kanunu  kira sözleşmeleri hazırlanırken kiracının çeşitli haklarının korunması yönünde maddeler içermektedir.

Türk Borçlar Kanunu 138. Madde kira uyarlaması hakkındadır. Sözleşme yapıldığı sırada mevcut olmayan fakat daha sonra aniden ortaya çıkan ve olağanüstü biçimde gelişen olaylar tarafların kontrolü dışında ise ve devam eden bir kira sözleşmesi varsa kira uyarlama davası açılabilir.

Taraflardan biri için borcun ifasının çekilemez hale geldiği durumlarda ileriye dönük bir etkiye sahip olan kira uyarlama davasından söz edilebilmektedir. Kira uyarlaması yapıldığında bu karar ileriye dönük uygulanabilmektedir. Geçmiş kiraları kapsamaz.

Kiracı ya da kiraya veren tarafından açılabilen bu dava, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi bu tür davalarda yetkilidir. Kira uyarlama davası açmak isteyen kiracı veya kiralayanın bu konuda bir avukatlık hizmeti alması hak kayıplarının engellenebilmesi açısından oldukça önemlidir.

Kira uyarlama davası öngörülemeyen olağanüstü durumlar için verilebilecek çok sayıda örnek bulunur. Bunlardan biri de döviz kurlarında yaşanabilecek ani yükselmelerdir. Salgın hastalıkların ortaya çıktığı dönemlerde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, savaşların yol açacağı kargaşa ortamı, ekonomik krizler, alt yapı veya üst yapıda meydana gelen büyük değişimler buna örnek gösterilebilir.

Kira uyarlama davası ve kira tespit davası farklı iki dava gürüdür. Uyarlama davası geriye etki etmezken kira tespit davası kira dönemi başlangıcına dek geriye etki eder. Kira uyarlama davası açılacağı zaman borcun ifasına yönelik ödeme güçlüğünün ortaya çıkması, olağanüstü ve öngörülemeyen bir durumun vuku bulması gerekir.

Kira tespit davası açılırken sözleşmenin sonlanmasına bir ay kala ihtarname çekilir. Uyarlama davası sırasında hakim takdir yetkisini kullanabilir. Kira tespit davalarında bu yetki sınırlıdır. Kira uyarlama davası olağanüstü durumun meydana gelmesinin hemen ardından açılabilir. Davayı kiraya veren açabileceği gibi kiralayanın da hakkı bulunur.

Kira Uyarlama Davası Nasıl Açılır?

Kira uyarlama davası açılacağı zaman öngörülemeyen ve aniden gelişen bir durumun ortaya çıkmış olması gerekir. Bu olağandışı durum taraflardan birinin aleyhinde gelişmelere yol açmış olmalıdır.

Sulh Hukuk Mahkemesi kira uyarlama davası açılacağı zaman görevli mahkeme olurken yetkili mahkeme de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Dava açılacağı zaman taraflardan biri için borcun çekilemez hal almasına da bakılır.

Taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi varsa ve sözleşme kurulduktan sonra olağanüstü bir durum ortaya çıkmış ise bu durumun ortaya çıkmasının hemen ardından dava açılabilir. Olağandışı durumun etkileri arasında kira bedeli de yer almalıdır.

Taraflardan biri dava açacağı zaman bu dava ile ilgili olarak hukuki yararının olması da icap eder. Kira bedelinin artırılması ya da azaltılması yönünde bu davayı taraflardan herhangi biri açabilmektedir.

Dava açıldığında davacı kira bedelinin artırılmasını ya da azaltılmasını talep edebilir. Bu durumda mahkeme mevcut koşulları değerlendirdikten sonra hukuki şartlar yerine getirilmiş ise karar verir. Karar verme sürecinde tarafların iddia ve savunmaları dinlenir. Kira uyarlama davası ile kira bedelinin mevcut koşullara uygun hale gelmesi sağlanmak istenir. Bu dava kira sözleşmesinin yenilenmesi anlamına gelmemektedir.

Kira uyarlama davası açılırken davacının taleplerinin arasında kira bedelinin ne kadar olması istendiği de belirtilmelidir. Bu dava sonucunda mahkemenin vereceği karar tarafları bağlama özelliğine sahiptir.

Kira Uyarlama Davasının Şartları Nelerdir?

Kira uyarlama davasının şartlarından biri  taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi olmasıdır. Diğer koşul ise olağanüstü bir durumun varlığıdır. Ortaya çıkan olağanüstü durum kiraya veren ya da kiralayan tarafından ortaya çıkmış olmamalıdır.

Sözleşmenin yeni koşullarda devam etmesinin zorlaştığı durumlarda bu dava açılabilir. Kira uyarlama davasını açma hakkı olan kişiler kiracı ya da kiraya verendir. Kira sözleşmeleri taraflar arasında yapıldığında karşılıklı olarak hak ve borçlar yüklenilir.

Kira kontratının yazılı veya sözlü biçimde yapılması arasında bir fark yoktur. Yazılı olarak yapılmış olan kira sözleşmeleri herhangi bir uyuşmazlığın vuku bulduğu hallerde ispat kolaylığı sağlaması bakımından önemlidir.

Kira uyarlama davası yetkili ve görevli mahkemeye açılmalıdır. Sulh Hukuk Mahkemesi kira uyarlama davalarında görevlidir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Bu dava tüm taşınır ve taşınmaz kira sözleşmeleri için açılabilir. Kira uyarlama davası açabilme koşulları ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Geçerli bir kira sözleşmesinin varlığı,
  • Taraflarca öngörülemeyen olağanüstü bir durumun oluşması,
  • Olağanüstü durumun tarafların sorumluluğunda olmaması,
  • Sözleşmenin oluşan şartlarda devamının zorlaşması.

Kira Uyarlama Davası Nasıl Sonuçlanır?

Kira uyarlama davası açıldığında mahkeme tarafların iddia ve savunmalarını dinler. Hukuki şartların sağlanıp sağlanmadığı da mahkemenin dikkate alacakları arasındadır. Taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi varsa bu dava açılabilir.

Ayrıca olağanüstü bir durumun ortaya çıkması ve kiraya veren ya da kiralayan açısından aleyhte bir gelişmeye bu olağanüstü durumun yol açması gerekmektedir. Dava Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır.

Dava açılırken mahkemeye kira uyarlama davası dilekçesi sunulur. Bu dilekçenin eksiksiz ve tam olarak hazırlanması uygundur. Bu tür davalarda alanında deneyim sahibi hukukçulardan danışmanlık alınmasının önemi bulunur.

Bir avukatla temsil edilmek kişilerin haklarının savunulmasında, dilekçelerin usulüne uygun olarak hazırlanmasında önem taşır. Mahkemeye sunulacak delillerin hukuka uygun olması da iddianın ispatını güçlendirecek hususlar arasındadır.

Kira uyarlama davası açılırken tarafların öngöremediği olağanüstü gelişmelerin varlığına ihtiyaç duyulur. Bu olağanüstü durum tarafların edimlerinin yerine getirilmesini zorlaştırmalıdır. Kira bedelinin uyarlanması davası açıldığı takdirde ve davacı iddialarını ispatlarsa hakimin vereceği karar doğrultusunda herhangi bir sınıra bağlı kalınmadan kira bedeli yeni şartlara uyarlanabilir.

Kira Uyarlama ve Kira Tespit Davaları

Kiraya veren ve kiracı arasında yapılan kira sözleşmeleri uyarınca kiralayana ait bir kira bedeli tespit edilir. Kira sözleşmelerinin önemli unsurlarından biri olan kira bedeli Borçlar Hukuku kapsamında taraflar arasında serbestçe belirlenebilmektedir.

Sözleşmeler yapıldığında kiracının yıl sonunda taşınmazı kiralamaya devam etmesi durumunda kira bedelinin yeniden belirlenmesi gerekir. Bu belirleme işlemi sırasında ise bazı sınırlamalar mevcuttur. Borçlar Kanunu 343. Madde uyarınca kira bedelinin belirlenmesi ve uyarlanmasına ilişkin hükümlerden yararlanılarak düzenleme yapılır.

Borçlar Kanunu 343. Madde kapsamında emredici nitelikte olan bir hüküm de kira sözleşmesinde kiracı aleyhinde değişiklik yapılamayacağıdır. Sözleşme üzerinde yapılabilecek değişiklik kira bedelinin belirlenmesi üzerine olabilir. 346. Madde kapsamında da kiracı aleyhinde düzenleme yasağından bahsedilir.

Borçlar Kanunu 346. Maddede kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında herhangi bir yükümlülük getirilemeyeceği ifade edilir. Kiracı ya da kiraya veren tarafından açılabilen kira tespit davası da uyuşmazlığın giderilebilmesi için başvurulan bir hukuk yoludur.

Uyarlama davası ise tarafların imzalamış olduğu sözleşmelerin ardından değişen koşullara bağlı olarak kira sözleşmesinin yeni şartlara uydurulmasına yöneliktir.  Kira uyarlama davası ve kira tespit davası iki ayrı dava türüdür.

Kira uyarlama davası Borçlar Kanunu 138. Madde uyarınca düzenlenir. Bu kanun kapsamında sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülemeyen durumların ortaya çıkması halinde kira uyarlamasına gidilebileceği belirtilir.

Kira uyarlama davası açabilmek için kira edim dengesinde değişiklik vuku bulması gerekir. Taraflardan biri bakımından borcun ifası çekilemez bir hal aldığında dava açılır ve kira bedelinin uyarlanması talep edilir.

Kira Uyarlama Davası Açabilme Koşulları

Kira uyarlama davası açabilme koşulları yerine getirildiğinde bu dava açılabilir. Taraflardan biri için borcun ifasının çekilemez bir hal almış olması dava sırasında dikkate alınır. Bu dava ileriye dönük etkisi olan bir dava türüdür.

İleriye dönük etkisi olan davaların sonuçları geçmişe etki etmez. Bu sebeple kiranın uyarlamaya tabi tutulduğu ve miktarında değişiklik yapıldığı hallerde geçmiş kiralara bu uyarlama yapılamaz. Dava tarihi burada baz alınırken dava tarihinden itibaren kira bedelinde uyarlamaya gidilir.

Kira uyarlama davasını kiracı açabileceği gibi kiraya veren de açabilir. Kira uyarlama davası görevli ve yetkili mahkeme kanalı ile açılması gereken bir davadır. Görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Bu davayı açabilme koşulları 1 yılı dolmamış kısa süreli sözleşmeler için geçerli değildir. Bunun yanı sıra kira sözleşmesinin bitmesine 1 yıl ve daha az bir süre kaldığında da kira uyarlama davası açılamamaktadır. Öngörülemeyen olağanüstü bir hal oluştuğunda bunu ispat yükü davacıya verilmiştir.

Özellikle belirtmekte fayda var ki kiracı ve kiraya veren arasında yaşanan kira uyarlama uyuşmazlıklarında gayrimenkul avukatı yardımına başvurmak, uyuşmazlığın müspet yönde ve hak kaybı yaşanmadan çözümlenmesi bakımından önemlidir.

Kira Uyarlama Davası Hangi Şartlarda Açılabilir?

Kira uyarlama davası açabilmek için koşulların sağlanmış olup olmaması önemlidir. Kira edim dengesinde oluşan bozulmalara istinaden dava açmak gerekli olduğunda şartlar aşağıdaki gibi olmalıdır:

  • Tarafların öngöremediği veya öngörülmesi mümkün olmayan olağanüstü durumların ortaya çıkması,
  • Olağanüstü durumun borçludan kaynaklanmamış olması,
  • Olağanüstü durumun ortaya çıkması sebebi ile ifanın talebinin dürüstlük kuralına aykırı olacak nispette borçlu aleyhine değişmesi.
  • 1 yılı doldurmamış kısa süreli sözleşmelerde bu dava açılamamaktadır,
  • Kiraya veren ya da kiracı bu davayı açabilmektedir,
  • Dava yetkili ve görevli mahkemeye açılmalıdır.

Kira Uyarlama Davası Öngörülemeyen Durumlar Nelerdir?

Kira uyarlama davası açılacağı zaman koşulların sağlanması gerekir. Bunlardan biri de öngörülemeyen ve öngörülmesi de mümkün olmayan durumlar olabilir. Kira uyarlama davası sonuçlandığında geriye dönük etkisi olmayan ileriye dönük etki alanı bulunan bir netice ile karşılaşılır. Bu dava için öngörülemeyen ya da öngörülmesi mümkün olmayan olaylara verilebilecek bazı örnekler aşağıdaki gibidir:

  • Döviz kurlarında artış,
  • Pandemi,
  • Savaş durumu,
  • Devalüasyon,
  • Ekonomik krizler,
  • Alt yapı ve üst yapıda oluşan büyük değişiklikler.

Kira Tespit Davası

Kira tespit davası açılacağı zaman kiraya veren ya da kiracının başvurusuna gerek duyulmaktadır. Hukuki yararın tespit edildiği durumlarda bu dava açılabilir. Kira bedelinin belirlenmesi sırasında taraflar arasında imzalanmış olan anlaşmalara bakılması uygun olur.

Kira bedelinin tespitine yönelik bir anlaşma yapılmış olması, sözleşmenin süresi gibi hususların bu aşamada dikkate alınması gerekir. Kira bedeli tespit edileceği zaman bu dava her zaman açılabilmektedir.

Yeni dönemin başlamasının ardından en geç 30 gün içinde açılması halinde ya da bu süre içinde kiraya veren kira bedelinin artacağına dair bir ihtarname gönderirse davanın yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı hallerde yeni kira dönemi başlangıcı baz alınarak kira bedeli tespit edilir. 

Kira Uyarlama ve Kira Tespit Davası Farkları

  • Kira uyarlama davası ifa güçlüğünün ortaya çıktığı hallerde derhal açılabilir.
  • Kira tespit davası kira döneminin sona ermesine 1 ay kala ihtarname çekilerek açılır.
  • Kira uyarlama davasında 1 yıldan kısa süreli sözleşmelerde dahi somut olayın durum değerlendirmesi yapılarak sonuç alınabilir. Kira tespit davasında sözleşmenin 5 yıldan uzun ya da kısa olmasına bakılır.
  • Uyarlama davası geriye etki etmez ileriye etki eder.
  • Uyarlama davasında dava açma süre sınırlaması yoktur.
  • Kira tespit davası kira dönemi başlangıcına kadar geriye etkilidir.
  • Uyarlama davasında hâkimin takdir yetkisi kullanılabilir. Kira tespit davasındaki hâkimin takdir yetkisi daha sınırlıdır.

Kira Uyarlama Davası Ne Zaman Açılmalıdır?

Kira uyarlama davası öngörülemeyen olağanüstü durumlarda taraflar arasında bozulan dengeye istinaden olayın meydana gelmesinin ardından hemen açılabilir. Bu davalarda sözleşmede uyarlamaya gidilmesine yol açan olağanüstü durumun varlığına bakılır.

Kira tespit davalarında dava açma koşulu olarak aranan 5 yıllık süre bu tür davalarda geçerli olmaz. Bu koşul kira tespit davası ile kira uyarlama davası arasındaki farklardan biridir. Kira uyarlama davasında kiraya veren ya da kiracı dava açabilir. Ortaya çıkan olağanüstü durumun kimin aleyhinde olduğu bu durumda önemli hale gelir.

Kira Uyarlama Davası Hakkında Yargıtay Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin kira bedelinin uyarlanması ve alacak hususunda vermiş olduğu 25.12.2014 tarihli kararı şu şekildedir:

Davacı kiraya veren tarafından kira bedelinin uyarlanması istenmiş olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı karar Dairemizin 08.07.2014 gün ve 2014/4990 Esas,9141 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kararın incelenerek düzeltilmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 

Davacı vekili dava dilekçesinde; Davaya konu kiralananda davalının kiracı olarak bulunduğunu, kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira parasının emsallere göre düşük kaldığını, dolarda beklenen artışın olmadığını, taşınmazın niteliği, ticari gelişmeler, vergi ve yıpranma payı giderlerindeki artışların sözleşmedeki çıkar dengesinin katlanılmayacak derecede davacı aleyhine bozulduğunu belirterek 01.06.2010 dönemine ait kira parasının yıllık 33.000 USD den 70.000 USD olarak uyarlanmasını ve uyarlanan kira bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, sözleşmede kiranın dolar olarak kararlaştırıldığını, dövize bağlı olarak kiranın da arttığını, mecurda ve çevresinde olağanüstü bir değişiklik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 01.06.2010 tarihinden itibaren yıllık kira parasının 73.000 USD olarak uyarlanmasına ve 40.000 USD nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 

1- Davalının, alacağın tahsiline yönelik karar düzeltme isteğinin incelenmesinde; Kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin mahkeme kararı ile tespit edilen kira farkı alacağının ifa zamanının gelmiş sayılması için, sadece alacaklının borçludan eda da bulunmasını isteyebileceği zamanın gelmiş olması yeterli olmayıp, aynı zamanda o kararın kesinleşmiş olması da gerekir. Kira bedelinin uyarlanması kararları kesinleşmedikçe, bu kararlara dayanarak ilamsız icra ve tahliye istekli takip yapılamaz, alacak davası açılamaz. Bu durumda mahkemece uyarlanan kira bedelinin tahsiline yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile 40.000 USD nin tahsiline karar verilmesi doğru değildir.

2- Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK.nun 26) Davacı tarafından kira bedelinin 01.06.2010 tarihinden itibaren 70.000 USD olarak uyarlanması istenildiği halde, Mahkemece talep aşılarak 73.000 USD ye hükmedilmesi doğru değildir.

3-Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kira bedelinin 109.645 USD ye uyarlanabileceğinin belirlendiği, Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Bu tutarın net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesininde doğru olmadığı bu defaki incelemeden anlaşılmakla davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 08.07.2014 gün ve 2014/4990 Esas,9141 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkemenin 31.12.2013 gün ve 2012/268 Esas, 2013/938 Karar sayılı hükmünün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kira Uyarlama Dava Dilekçesi

Kira uyarlanması davasına ilişkin örnek dava dilekçesi aşağıda yer almaktadır.

  MAHKEMESİ’NE

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI :

KONU : Kira Bedelinin Değişen Ekonomik Koşullara Uyarlanması Talebi.

DAVANIN DEĞERİ : … TL.

AÇIKLAMALARIMIZ :

1-)

2-)

3-)

HUKUKİ NEDENLER : 818 S. K. m. 248, 4721 S. K. m. 1, 2, 3, 4 ve ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER : Kira sözleşmesi, keşif, bilirkişi ve diğer deliller.

TALEP NETİCESİ : Yukarıda izah edilen sebeplerle aylık …TL. olan  kira bedelinin …/…/… tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık net …-TL’ na uyarlanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. …/ …/ …

                                                                                                             Davacı Vekili

                                                                                                             Av.

Sıkça Sorulan Sorular

Kira Uyarlama Davası Nedir?

Kira sözleşmesinin kurulmasının ardından ortaya çıkan ve öngörülemeyen olağanüstü durumlar sebebi ile kira bedelinde yeni koşullara uyarlamaya gidilmesi için açılan dava kira uyarlama davasıdır.

Kira Uyarlama Davası Hangi Mahkeme?

Kira uyarlama davası için görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olur.

Kira Uyarlama Davasında Arabuluculuk Müessesesi Geçerli mi?

Arabuluculuk müessesinden yararlanmak için tarafların her ikisinin tacir sıfatına sahip olması gerekir. Dava konusunun da alacak ya da tazminat olması icap eder. Bu durumda dava şartı olarak arabuluculuktan yararlanılabilir. Şartların sağlanmadığı durumlarda kira uyarlama davalarında arabuluculuk zorunlu tutulmaz.

Kira Bedelini Uyarlama Davasını Kimler Açabilir?

Kira bedelinin uyarlanması davası, gerek kiracı gerekse kiraya veren tarafından açılabilir. İşbu davaya bakmakla görevli mahkeme ise sulh hukuk mahkemesidir. Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi ise yetkili mahkemedir.

Kira Uyarlama Davası Ne Kadar Sürer?

Somut dosyanın özellikleri ve mahkemenin iş yükü başta olmak üzere birçok husus, kira uyarlama davası süresine etki edebilir. Bu nedenle net bir süre ifade etmek doğru olmayacaktır.

Uyarlama Davası İçin 5 Yıl Şart mı?

Bu dava, hem kiracı hem de kiraya veren tarafından açılabilir. Kira uyarlama davası açılabilmesi için 5 yıllık kira sözleşmesi şartı bulunmaz. Davanın açılabilmesi için aranan şartlar sağlandıktan sonra kira sözleşmesinin her döneminde bu dava açılabilir.

Kira Uyarlama Davası Hangi Durumlarda Açılır?

Çeşitli durumlarda ve gerekli şartların karşılanması halinde kira uyarlama davası açılabilir. Fakat genellikle kira sözleşmesi yapılırken taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir halin daha sonradan vuku bulması durumunda, mevcut kira bedelinin bu olağanüstü hal dikkate alınarak uyarlanması icap edebilir.

Kira Uyarlama Davası İçin İhtarname Şart mı?

Kira uyarlama davası açılabilmesi için önceden ihtarname gönderilmesi şartı bulunmaz.

İletişim