Nişan bozma nedeniyle tazminat davası taraflar arasındaki nişan durumunun son bulması ile yaşanan ihtilaflar ve uyuşmazlıkların yargı yolu ile çözüme kavuşturulması amacıyla açılır. Nişanlılık kurumu; taraflardan birine isnat edilebilecek bir gerekçeden ötürü sona erebileceği gibi haklı bir sebep olmadan da son bulabilir. Nişanın bozulmasına neden olan olaylarda kusuru olmayan taraf, katlandığı maddi fedakârlık ve özveriler sebebiyle ya da kişilik haklarının saldırıya uğraması saikiyle kusurlu tarafa nişan bozma nedeniyle tazminat davası açma hakkını haizdir.
Nişan Bozma Nedeniyle Tazminat Davası Nedir?
Nişan bozma nedeniyle tazminat davası, nişanın haksız yere bozulması yahut taraflardan birinin kusuru ile sona ermesi durumunda zarar gören tarafça açılan davadır. Nişanın bozulmasından ötürü zarar gören tarafın zararı, maddi veya manevi nitelikte olabilir. Bu husus, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.118 ve devamında hüküm altına alınmıştır.
Nişan Bozma Nedeniyle Manevi Tazminat Davası
Nişan bozma nedeniyle manevi tazminat hususunun düzenleme altına alındığı TMK m.121 hükmü uyarınca; nişanın sona ermesinden ötürü kişilik hakları zarar gören, kusuru nedeniyle zarara neden olan taraftan manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminat talebi belirli şartların varlığında mümkündür. Buna göre;
- Nişanlılık ilişkisi mevcut olmalıdır.
- Nişan, taraflardan birinin tek taraflı irade açıklamasıyla son bulmalıdır.
- Nişanı bozan tarafın eylemi neticesinde diğer tarafında kişilik hakları zedelenmiş olmalıdır.
- Nişanın sona ermesinde karşı taraf kusurlu olmalıdır.
- Kusurlu eylem ve meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunmalıdır.
- Manevi tazminat talebinde bulunan taraf, kusurundan ötürü nişanın bozulmasına neden olmamalı veya karşı tarafa oranla daha az kusurlu olmalıdır.
Manevi tazminat talebi kişiye sıkı surette bağlı, yasal ve iradi temsilin söz konusu olmadığı bir hak olup kişinin bizzat talep etmesi gerekir. Manevi tazminat talebinde bulunmak isteyen kişinin anne ya da babası, kişi adına manevi tazminat talebinde bulunmaz. Kısıtlı ve küçükler yasal temsilcilerinin icazeti olmadan manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bunun yanı sıra manevi tazminat talebinde bulunacak nişanlının vefat etmesi halinde manevi tazminat davası mirasçılarına intikal etmez.
Hâkim, nişanın son bulmasında kusuru bulunan taraf nedeniyle zarar meydana geldiği kanısına vardığı takdirde zarar ile orantılı olacak biçimde tazminata hükmeder. Hâkim, tarafların sosyo – ekonomik durumlarını göz önünde bulundurarak manevi tazminat miktarını belirler. Nişanın sona ermesini takip eden 1 yıl içinde nişan bozma nedeniyle tazminat davası açılmalıdır.
Nişan Bozma Nedeniyle Maddi Tazminat Davası
Nişan bozma nedeniyle maddi tazminat talebi, taraflardan birinin haklı gerekçeye dayanmaksızın nişanı bozması yahut taraflardan birinin kusurlu davranışı nedeniyle nişanlılığın son bulması halinde ileri sürülebilir. Nişan bozma nedeniyle maddi tazminat davası açılabilmesi için aşağıda sıralanan şartların mevcudiyeti aranır:
- Geçerli bir nişanlılık durumu bulunmalıdır.
- Nişanı sonlandıran, haklı bir sebep olmaksızın nişanı sona erdirmiş olmalıdır.
- Nişanın sona ermesi nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunan kişinin nişanın bozulmasına kusuruyla neden olmaması veya karşı tarafa kıyasla daha az kusurlu bulunmalıdır.
- Nişanın sona ermesinden ötürü karşı taraf maddi zarar görmelidir.
- Nişanı sona erdirenin kusurlu fiili ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı kurulabilmelidir.
Tazmin edilecek zararlar ise şu şekildedir:
- Nişan giderleri,
- Evlilik amacıyla yapılan masraflar,
- Katlanılan maddi fedakarlıklar.
İleri sürülen tazminat miktarının dürüstlük kurallarına uygun olması gerekir. Nişan taraflarının sosyo-ekonomik hallerine göre oldukça ağır bir tazminat miktarı talep edilemez.
Nişanlıya karşı sadakatsiz davranmak, nişanlının ailesi, akrabaları ve yakın sosyal çevresine yönelik galiz ifadelerde bulunmak veya hakaret etmek, kötü alışkanlıklara sahip olmak gibi hal ve davranışlar nişanın bozulmasında haklı sebep olarak değerlendirilir. Nişan bozma nedeniyle tazminat davası açan tarafın annesi ve babası yahut ana – baba gibi davranan kişiler de aynı şartlar altında gerçekleştirdikleri harcamalar adına tazminat talep edebilir.
Ana – baba gibi davranan kişiler; anne ve babanın katlanması gereken sorumlulukları üstlenen kimselerdir. Söz gelimi; nişan masraflarının dede tarafından üstlenilmesi. Hâkim, maddi zarar oluştuğu kanısına vardığı takdirde giderler ve harcamaları değerlendirerek tazminat miktarına hükmeder.
İspat Yükü, Görevli ve Yetkili Mahkeme
Nişan bozma nedeniyle tazminat davasında zarar gördüğünü ileri süren kişi yani davacı;
- Nişanlılığın geçerli bir nişanlılık olduğunu,
- Nişanlılığın karşı taraftan kaynaklanan kusur sebebiyle sona erdiğini yahut haksız yere sonlandırıldığını,
- Nişanın sona ermesi neticesinde maddi veya manevi zarar gördüğünü,
İspat etmelidir.
Nişan bozma nedeniyle tazminat davasına bakmakla görevli mahkeme aile mahkemesidir. Zira nişanlılık aile hukukunun düzenleme alanlarındandır. Aile mahkemesinin mevcut olmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla işbu davaya bakmakla görevlidir. Bu dava için özel yetkili mahkeme belirlenmemiş olup genel yetki kuralları esas alınır. Davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi yetkili mahkemedir.
Nişanın Bozulması Nedeniyle Hediyelerin İadesi
Taraflar nişanlılık süresinde birbirlerine birtakım hediyeler verebilir. Bu süreçte verilen ve alışılmışın dışında olan hediyeler, nişanlılığın evlilik dışında bir sebeple son bulması halinde geri istenebilir. Nişanlılığın evlilik dışında herhangi bir nedenle sona ermesi, alışılmışın dışında kalan hediyelerin iadesi yeterlidir.
Nişanın bozulması dolayısıyla hediyelerin iade edilmesinde tarafların kusur durumu belirleyici değildir. Taraflar, nişan nedeniyle aldıkları hediyeleri kusur durumu gözetilmeksizin iade eder. Hediyelerin iadesinde aranan şartlar şu şekilde sıralanabilir:
- Nişan, evlilik dışında bir başka sebep nedeniyle sona ermelidir.
- İadeye konu hediyeler, alışılışmış hediyelerin dışında olmalıdır.
- Hediyeler, nişan sürecinde verilmelidir.
- Hediyeler, mümkünse aynen iade edilmeli; mümkün değilse, söz gelimi altınlar satılmışsa karşılık değeri verilmelidir.
Zamanaşımı ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Nişan bozma nedeniyle tazminat davası veya hediyelerin iadesi için nişanın sona ermesini takiben 1 yıl içinde dava yoluna gidilmelidir. Aksi takdirde dava açma hakkı ortadan kalkar. Maddi veya manevi tazminat davasında yahut hediyelerin iadesinde telafisi güç kayıplar yaşamamak adına tarafların aile hukuku avukatından yardım alması en doğru yaklaşım olacaktır.