Evlilik birliğinde eşlerin tabi oldukları mal rejimleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Dördüncü Bölümünün “Eşler Arasındaki Mal Rejimi” başlığında m.202 – 281 arasında düzenlenmiştir. Mal rejimi; evlilik birliğinde edinilen taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının yönetilmesi, yararlanılması, tasarrufta bulunulması ve tasfiye edilirken nasıl paylaşılacağına yönelik usul ve hakları Türk Medeni Kanunu ilgili hükümleri kapsamında düzenleyen rejimdir. 4721 sayılı Kanun’da düzenlenmiş mal rejimleri şunlardır:
- Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
- Mal Ayrılığı Rejimi
- Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi
- Mal Ortaklığı Rejimi
Aile hukukunun düzenleme alanına giren hukuki iş, uyuşmazlık ve davalarda, bilhassa mal rejimi gibi tafsilatlı ve kapsamlı konularda hatalı veya ihmali işlemde bulunmak çok muhtemeldir. Fakat hukuk düzeninde hatalı veya ihmali işlemlerde bulunmak telafisi güç hak kayıpları yaşanmasına neden olabilir. Mal rejiminin değiştirilmesi davası gibi ileri hukuk tekniği, bilgisi ve deneyimi gerektiren hukuki işlerde yetkin bir aile hukuku avukatından hukuki danışmanlık ve temsil hizmeti almak son derece yararlı olacaktır.
Mal Rejiminin Dönüştürülmesi Davası | Olağanüstü Mal Rejimi
Mal rejiminin değiştirilmesi davası ya da mal rejiminin dönüştürülmesi davası; aşağıda sıralanan olağanüstü ve haklı nedenlerden birinin mevcudiyeti halinde, eşlerden birinin talebi üzerine, halihazırda uygulanan mal rejiminin hakim kararıyla mal ayrılığı rejimine dönüştürülmesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre olağanüstü mal rejimi mal ayrılığı rejimidir. Olağanüstü mal rejimi için haklı sebeplerin düzenlendiği TMK m.206:
Haklı bir sebep varsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:
1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,
2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,
3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,
5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.
Eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.
Mal Rejiminin Değiştirilmesi Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mal rejiminin değiştirilmesi davası (olağanüstü mal rejimine – mal ayrılığı rejimi – geçiş davası), Aile Mahkemesinin görev alanına girer. Yetkili yargı organı ise TMK m.207 uyarınca eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Mal rejiminin değiştirilmesi davasında hak, menfaat ve zaman kaybı yaşamamak için mevzuata ve aile hukukuna hakim bir avukattan yardım almak en doğru yaklaşım olacaktır.
Yasal Mal Rejimi
Yasal mal rejimi; TMK m.202’de hüküm altına alınan “Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.” düzenlemesinde belirtildiği üzere edinilmiş mallara katılma rejimidir. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle farklı bir mal rejimi kabul etmediği takdirde yasal mal rejimine (edinilmiş mallara katılma rejimi) tabidir.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Türk Medeni Kanunu’na göre 1.1.2002 itibariyle yasal mal rejimi kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimini ayrı bir başlıkta incelemek isabetli olacaktır. Hemen belirtmek gerekir; söz konusu tarihten önce eşler arasında uygulanan yasal mal rejimi mal ayrılığı rejimi idi. Edinilmiş mallara katılma rejimi; evlilik birliğinde eşlerin mallarının, edinilmiş mallar ve kişisel mallar olmak üzere iki başlıkta gruplandırılması ve eşlerin edinilmiş mallar üzerinde ortaklığı esasına dayanır.
Evlilik esnasında kadına takılan ziynet eşyaları, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da ifade edildiği üzere kadına bağışlanmış kabul edilir ve kadına iade olunması gerekir. Dolayısıyla, evlilik esnasında kadına takılan ziynet eşyalarının “kişisel mal” kapsamında değerlendirileceği açıktır. Fakat bu noktada önemli bir istisna vardır: koca, ziynet eşyalarının tekrar iade edilmemek kaydıyla kendisine verildiğini ve kadının rızası dahilinde satılarak ev gereksinimlerinin karşılandığını ispat ettiği takdirde ziynet eşyalarını iade etmek zorunda değildir.
Edinilmiş mallar ve kişisel malların; ispat, yönetim, yararlanma ve tasarruf, üçüncü kişiler karşı sorumluluk ve mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye konularına ilişkin düzenlemeler TMK m.222 – 225’te hüküm altına alınmıştır. Söz konusu hususlar bu makalenin konusu olmadığı için bu hususlara dair tafsilat, mal rejimleri hakkında yazılan diğer makalelerimize havale edilmiştir.
Sıkça Sorulan Sorular