Evlilikte Şiddetin Cezası

Evlilikte Şiddetin Cezası

Son yıllarda, toplum değer yargılarında meydana gelen değişimler, evlilikte şiddetin sayısının artmasına sebep olmuştur. Bu nedenle her geçen zaman, şiddet ve cinayet vakalarında artış önlemez seviyeye ulaşmıştır. Bunun önlenmesi, cinayete kadar giden sonuçların ortaya çıkmaması için, evlilikte şiddetin cezası bulunmaktadır. Ayrıca şiddetin pek çok farklı çeşidi olduğu için, şiddetin türüne göre kişinin farklı cezalar ile karşı karşıya kalması olasıdır. Biz de bu içeriğimizde konunun tüm ayrıntılarından bahsedeceğiz.

Evlilikte Şiddetin Çeşitleri Nelerdir?

Aile içerisinde gerçekleşen şiddetin belirli evreleri bulunur ve bu evreler geçtikçe, şiddetin derecesi, niteliği artar. Bunun sonucunda da cinayetler ya da diğer suçlar meydana gelir. Peki, aile içerisinde hangi şekillerde şiddet oluşabilir?

Psikolojik Şiddet

Şiddetin sadece fiziksel olarak gerçekleşmesi söylenemez. Belki de ondan daha ağır olabilecek bir şiddet türü de psikolojik olandır. Bu şekilde kişi aşağılanmakta, onuru kırılmakta ve çoğu zaman insanlar arasında gezilirken bile utanılacak seviyelere gelinmektedir. Bunun sonucu, fiziksel şiddetten daha ağır olabilmektedir.

Fiziksel Şiddet

Evlilikte kişinin eşine fiziksel olarak bir harekette bulunması; yumruk ya da tokat atması ve farklı bir cisim ile yaralamaya çalışılması, fiziksel şiddetin unsurları arasında gösterilebilir. Bu şekilde kişiye fiziki bir zarar verilir.

Cinsel Şiddet

Eşin fuhşa zorlanması, isteği olmadan zorla cinsel ilişkiye girilmek istenmesi, kürtaj yapmaya ya da yapmamaya zorlanması vb. hareketler, evlilikte cinsel şiddet suçunu ortaya çıkarmaktadır.

Ekonomik Şiddet

Eşin parasını izni olmadan almak, onu çalışmaya ya da çalışmamaya zorlamak, borçlandırmak vb. hareketler ile evlilikte ekonomik şiddet suçu ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde eşin ekonomik olarak savunmasız kalmasına sebep olunmuş olacaktır.

Evlilikte Şiddete Maruz Kalan Kişiler Ne Yapmalıdır?

Evlilik birliğinin bozulmasına sebep olan evlilikte şiddet, insanlığın her döneminde dikkat çekmektedir. Ancak son dönemde bu tür olayların sık yaşanması, önleyici tedbirlerin alınmasını sağlamıştır. Peki, evlilikte şiddete maruz kalan eş, bunu hangi kurumlara iletmelidir?

  • ALO 183
  • Sağlık Kuruluşları
  • Sosyal Hizmet Müdürlüğü
  • Kadın Sivil Toplum Kuruluşları
  • Cumhuriyet Başsavcılığı
  • Kaymakamlık
  • Valilik
  • Jandarma
  • Polis
  • Aile Mahkemesi
  • Hastaneler

Yukarıdaki kurum ve kuruluşlara, evlilikte şiddete maruz kalmanız halinde başvuruda bulunabilirsiniz. Tüm bu kurum ve kuruluşlar size yardımcı olacak, korunmanız konusunda gerekli çalışmaları yapacaktır. Şiddete maruz kaldığınızda vakit kaybetmeden bu kuruluşlara başvurmanız, şiddetin niteliği ve derecesinin artmasını ortadan kaldıracaktır.

Evlilikte Şiddetin Cezası Nedir?

Evlilik birliği içerisinde şiddete maruz kalan eş, belirli kurum ve kuruluşlara şiddet ile ilgili şikayette bulunması gerekir. Bu şikayetten sonra önleyici tedbir kapsamında şiddet uygulayan kişi hakkında uzaklaştırma kararı verilir. Bu kararın detayları aşağıdaki gibidir:

  • 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, pek çok farklı tedbiri içerisinde barındırmaktadır.
  • Mahkeme tarafından verilen tedbir kararı çiğnenmişse, bu durumda şiddeti uygulayan kişi hakkında 3 ile 10 gün arasında zorlama hapis cezası verilebilir.
  • Verilen cezaya rağmen tekrarlama devam ediyorsa, bu durumda 30 güne kadar zorlama hapis cezası verilebilmektedir.
  • Kurum ve kuruluşlara şiddet ile ilgili şikayette bulunduktan sonra şiddeti uygulayan kişi hakkında gerekli cezalar verilecektir. Ancak şikayette bulunulması gerekir.

Eşler arasında yaşan tartışmalar sonucunda şiddetin ortaya çıkması durumunda yukarıdaki cezalar verilebilmektedir. Peki, mahkemenin şiddete uğrayan eş hakkında verebileceği önleyici tedbirler hangileridir?

Aile İçi Şiddetin Cezası

Aile içi şiddet bahsinde öncelikle aile içi şiddetin kapsamını açıklamak gerekir. Zira pek çok kişi aile içi şiddetin kapsamını bilmemekte; sadece fiziksel şiddet olarak düşünmektedir. Aile içi şiddet; tehdit, baskı ve kontrol içeren, fiziksel, psikolojik, ekonomik veya cinsel olarak zarar görülmesine veya acı çekilmesine neden olan her türlü davranıştır.

Eşlerden biri, diğer eşe, çocuklara veya aynı evde yaşayan akrabalara yönelik; eşlerle aynı evde yaşayan herhangi bir akrabanın, eşlere, çocuklara veya aynı evde yaşayan diğer kişilere yönelik; evli olunmasına karşın kendi istekleri ile veya mahkeme kararlarıyla ayrı evlerde yaşayan eşlerin birbirlerine yönelik; tehdit, baskı ve kontrol içeren her türlü davranışta aile içi şiddet söz konusu olur.

Aile içi şiddete maruz kalan ya da risk altında bulunan kişilerin başvurabileceği mercileri sıralamadan önce özellikle vurgulamak gerekir ki, aile şiddet karşısında aile hukuku avukatına başvurmak, hukuk danışmanlığı almak, oldukça yararlı olacaktır. Aile içi şiddete maruz kalan ya da risk altına bulunan kişilerin müracaat edebileceği başlıca merciler şunlardır:

  • Cumhuriyet Savcılığı
  • Polis Merkezleri
  • Jandarma Karakolları
  • Baroların Kadın Danışma Merkezleri ve Adli Yardım Kurulları
  • ALO 183 Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı
  • İl Sosyal Hizmetler Müdürlükleri
  • Sağlık Kuruluşları
  • Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri
  • Kadın Sivil Toplum Kuruluşları

Aile içi şiddetle karşı karşıya kalan kişilerin yararlanabileceği birçok hukuki güvence bulunmaktadır. Bunların ezici çoğunluğu 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da düzenleme altına alınmıştır. Aile içi şiddete karşı cezai hususlar ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre, aile içi şiddet kapsamında;

  • Kasten veya tedbirsizlik sebebiyle yaralamak,
  • Eziyet,
  • Çocuk düşürtmek,
  • İzinsiz kısırlaştırmak,
  • Bir kişiyi zorla alıkoymak,
  • Çalışma özgürlüğünü engellemek,
  • Birden fazla evlilik,
  • Töre veya namus cinayetleri,
  • Kötü davranışta bulunma,
  • Destek ve bakım yükümlülüğüne uymama,
  • Hakaret etmek,
  • Tehdit etmek,
  • Cinsel taciz ve saldırı,
  • Bekaret kontrolü,
  • Fuhşa zorlamak,
  • Huzur bozmak,
  • Konut dokunulmazlığının ihlali,
  • Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması,

Hallerinde, ceza hukuku düzenlemeleri çerçevesinde öngörülen cezalar söz konusu olacaktır. Bu nedenle, aile içi şiddetin cezası nedir? sorusu için tek bir yanıt vermek mümkün değildir. Aile içi şiddete meydan veren ve suç teşkil eden fiile göre farklı bir ceza söz konusu olacağından, ceza miktarı ve cezai süreç hakkında bilgi almak için ceza hukuku avukatından yardım almak faydalı olacaktır.

Aile İçi Psikolojik Şiddetin Cezası

Eşlerden birinin diğer eşe, çocuklara veya aynı evde yaşanan diğer kişilere karşı; tehdit, baskı ve kontrol içeren, fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarara veya acı çekilmesine neden olan her türlü davranış aile içi şiddettir. Aile içinde psikolojik şiddetin söz konusu olması halinde hakimden ya da ivedilik gerektiren durumlarda mülki amirden talep edilebilecek önlemlerden bazıları şunlardır;

  • Şiddet uygulayanın tehdit, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması,
  • Ortak konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve ortak konutun korunan kişiye tahsis edilmesi,
  • Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi,
  • Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığın olması halinde, hastaneye yatmak dahil, muayene ve tedavisinin sağlanması (şiddet uygulayan, bu psikolojik şiddeti özellikle alkolün etkindeyken yapıyorsa),
  • Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise ve 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş ise hakimden nafaka istenebilir. Hatta şiddet mağduru talep etmese dahi hakim şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak tedbir nafakasına hükmedebilir.

Aile hukuku avukatı, aile içi psikolojik şiddetin varlığı halinde şiddeti önlemek ve hukuki imkanlardan yararlanmak için nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiğini belirler. Bu bakımdan, aile içi şiddet karşısında, aile hukukunda uzman ve deneyimli bir avukattan yardım almak önemlidir. Son olarak, psikolojik şiddet çerçevesinde değerlendirilebilecek başlıca eylemleri sıralayalım:

  • Bağırmak,
  • Korkutmak,
  • Küfür etmek,
  • Tehdit etmek,
  • Hakaret etmek,
  • Ailesiyle, akrabalarıyla, komşularıyla, arkadaşlarıyla ya da başkalarıyla görüştürmemek,
  • Eve kapatmak,
  • Küçük düşürmek,
  • Çocuklarından uzaklaştırmak,
  • Kıskançlık bahanesiyle sürekli kontrol altında tutmak,
  • Başka kadınlarla kıyaslamak,
  • Kadının nasıl giyineceği, nereye gideceği, kimlerle görüşeceği konusunda baskı yapmak,
  • Kadının kendini geliştirmesine engel olmak.

Mahkeme Tarafından Verilebilecek Olan Önleyici Tedbirler

Evlilikte şiddetin önlenmesi için alınan pek çok tedbir bulunmakta, bu tedbirlerle kadına şiddetin önlenmesi için de çalışmalar yapılmaktadır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında alınan tedbirlerden bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Eşlerin ortak olduğu konuttan, şiddet uygulayan eşin uzaklaştırılması, şiddete uğrayan eşe ortak konutun tahsis edilmesi,
  • Mağdur olan eşe herhangi bir şiddet uygulanmaması,
  • Belirli durumlar gerçekleşirse, şiddet uygulayan eşin; eşine, yakınlarına, arkadaşlarına ve belirli sınırlılıklar çerçevesinde çocuklarına yaklaşmaması,
  • Çiftin ortak olan evinin eşyalarına ya da mağdur eşin şahsi eşyalarına herhangi bir zararın verilememesi,
  • Şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan eşin, silah kullanma zorunluluğu olan bir işte çalışsa dahi silahını bağlı olduğu kuruma teslim etmesi,
  • Kanun tarafından korunan kişinin çalıştığı yer ya da okuluna yaklaşılamaması,
  • Şiddete uğrayan eşin sağlık kuruluşlarından herhangi birine başvurması ve tedavisinin gerçekleştirilmesi gibi pek çok koruyucu tedbir kanun tarafından sağlanmaktadır.

Yukarıdaki tedbirlerin yanı sıra 6284 sayılı kanunda pek çok koruyucu tedbir daha bulunmaktadır. Bu şekilde şiddete uğrayan eş ya da kadına şiddet gibi durumların önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Aile Hukuku kategorisinden ilgili pek çok konuya ulaşılabilmektedir.

Son dönemde gideren artan evlilikte şiddetin önlenmesi ile ilgili pek çok detaydan size bu içeriğimizde bahsetmeye çalıştık. Böylece sizin için hazırladığımız “Evlilikte Şiddetin Cezası” isimli içeriğimizi burada sonlandırıyoruz.

Daha detaylı bilgi için boşanma avukatımızla iletişime geçebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Şiddet uygulayan eşin; şiddete uğrayan eşi ve varsa çocuklarının geçimini sağlaması için belirli bir nafaka ödemesi olarak adlandırılır. Bu karar sıklıkla mahkeme tarafından verilebilmektedir.
Şiddete uğrayan eş, kolluk kuvvetleri ya da Aile Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak, uzaklaştırma kararı alabilir. Kararın alınması için şiddete uğrayan kişinin herhangi bir ispat yöntemine başvurmasına gerek kalmaz.
Aile içi şiddet, farklı ceza yaptırımlarını öngören birçok suçu içeren genel bir mefhumdur. Aile içi şiddetten kastın ne olduğuna göre farklı cezalar söz konusu olacaktır. Örneğin; kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu için farklı cezalar düzenlenmişken, eziyet suçu için farklı cezalar düzenlenmiştir. Yine tehdit suçunda farklı bir cezaya hükmedilecekken, işkence suçunda farklı bir cezaya hükmedilecektir. Dolayısıyla, aile içi şiddet söz konusu olduğunda deneyimli bir aile hukuku avukatına başvurmak, en doğru hukuki yol haritasının belirlenmesi adına son derece yararlı olacaktır.