Çocuk düşürme suçu halk arasında kürtaj olarak bilinen ve anne karnındaki yaşamını 10 haftayı geçmek sureti ile sürdüren bebeğin tıbbi gereklilik dışında dışarıdan müdahale edilerek hayatının sonlandırılmasıdır.
Anne rahminden doğal olmayan yollar kullanılmak sureti ile 10 haftayı geçmiş gebeliklerde ceninin alınması suçtur. Suç oluştuğunda en çok dikkate alınması gereken unsur ceninin anne rahminden alınması için bir zorunluluk olup olmadığıdır.
Suçla ilgili tahkikat yapılırken Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporlar maddi delil olarak değerlendirilir. Mahkeme karar vereceği zaman bu raporlara göre kürtajın zorunlu nedenlerle ya da farklı bir sebeple yapılıp yapılmadığını değerlendirir.
Türk Ceza Kanunu 99. ve 100. maddeleri kapsamında çocuk düşürme ve çocuk düşürtme suçuna yönelik verilecek cezalar belirlenmiştir. Çocuk düşürtme suçu tıbbi bir mecburiyet olmamasına rağmen 10 haftayı geçen gebeliğin anne rızasına bağlı ya da rızası dışında yetkili olmayan kişilerce sonlandırılması neticesinde oluşur.
Çocuk düşürtme suçu söz konusu ise ve gebelik 10 haftayı geçmişse annenin rızasının olup olmadığı önemli değildir. Suç unsurları mevcutsa rızanın olup olmamasına bakılmaksızın ceza verilir. TCK 99 Çocuk Düşürtme Suçu ile ilgili kanun maddesidir. TCK 100 ise Çocuk Düşürme Suçunu ilgilendiren ve bu suç işlendiğinde hangi cezaların öngörüldüğünü belirleyen kanun maddesi olarak uygulanmaktadır.
Kürtaj Nedir, Süresi Ne Kadardır?
Gebelik söz konusu ise cenin anne rahminde belirli bir süre yaşamını sürdürdükten sonra doğal yollarla dünyaya gelir. Türk Ceza Kanunu uyarınca gebelik, 10 haftadan az süredir devam ettiğinde annenin rızası varsa uzman doktor nezaretinde sonlandırılabilir.
Annenin rızası ve uzman doktorun gözetiminde 10 haftadan daha az süredir devam eden gebeliğin sonlandırılması tıbbi bir müdahaledir ve kürtaj olarak adlandırılır. Çocuk düşürtme suçu yasa dışı kürtaj suçu olarak da kabul edilmektedir.
Yasa dışı kürtaj ya da çocuk düşürtme suçunda anne rızası olabileceği gibi rızası bulunmayabilir. Bu suçta yetkili kişilerce ya da yetkisi olmayanlarca gebelik sonlandırılsa dahi Türk Ceza kanunu uyarınca yaptırım uygulanır.
Çocuk düşürtme suçunun işlenip işlenmediğinin anlaşılabilmesi için Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanacak olan raporlar delil niteliği taşır. Çocuk düşürtme suçunda kadının rızası olsa bile yetkili olmayan kişilerce eylemin yapılması suçu nitelikli hale getir.
Bu durumda verilecek ceza yarı oranda artar. Kadın kendi isteği ile ve 10 haftayı tamamlamış olan bir gebeliği sonlandırdığında çocuk düşürme suçunu işlemiş olur. Türk Ceza Kanunu 100. Madde uyarınca bu da suçtur.
Buna ilaveten gebeliğin sonlandırılabilmesi için hukuki açıdan istisnai bir süre de tanımlanmaktadır. İstisnai durumlarda 20 haftadan fazla olmayan gebeliklerin sonlandırılabilmesi de mümkün olur. Gebeliğin bir suça konu olabilecek eylem sonucu oluşması istisnai durumlar arasındadır.
Kanun bunlara ek olarak anne hayatının tehlikede olduğu durumlarda gebeliğin süresine bakılmaksızın sonlandırılabileceği konusuna da yer vermektedir. Yasa dışı kürtaj suçu nitelikli olarak işlenebilecek suçlardan biridir.
Çocuk Düşürtme Suçu Nedir?
Çocuk düşürme suçu anne tarafından işlenirken çocuk düşürtme suçunda 10 haftayı geçen gebeliklerde tıbbi bir gerekçe olmamasına rağmen ceninin dışarıdan müdahale edilerek alınması söz konusu olur.
Çocuk düşürtme suçu anne rızası alınarak ya da rızaya bakılmaksızın işlenebilen bir suçtur. Bu suç nitelikli olarak işlendiğinde verilen cezada artışa gidilir. Gebelik 10 haftadan az ise ve anne rızası söz konusu olduğunda uzman bir doktor tarafından hamileliğin sonlandırılması suç teşkil etmemektedir. Bununla birlikte 10 haftayı geçmiş bir gebeliğin tıbbi bir gerekçe olmadan sonlandırılması suç oluşturmaktadır.
Çocuk düşürtme suçu TCK 99. Madde uyarınca 5-10 yıl aralığında hapis cezası uygulanabilen bir suçtur. Gebenin rızası yoksa ve çocuk düşürtülmüş ise 5-10 yıl aralığında hapis cezası öngörülür. Bu eylem anne bedeninde ve ruhunda hasara yol açarsa 6-12 yıl arası ceza uygulanabilir. Fiil gebenin ölümüne sebebiyet verirse 15-20 yıl hapis cezası verilir.
Tıbbi bir zorunluluk olmadan gebe rıza gösterse dahi 10 haftayı geçen hamileliklerde çocuk düşürtme suçunda 2-4 yıl hapis uygulanır. Gebeliğin sonlanmasına anne rıza göstermiş ise ona da 1 yıl hapis ve adli para cezası verilir. Gebenin beden ve ruh sağlığı zarar görmüş ise 3-6 yıl hapis cezası verilir. Gebenin ölmesi durumunda 4-8 yıla kadar hapis cezasına hükmedilir.
10. Haftayı tamamlamamış olan bir gebenin rızası bulunsa dahi gebeliği yetkisiz kişilerce sonlandırılmış ise 2-4 yıl hapis cezası verilebilir. Kadının mağduriyetine sebep olabilecek bir suç nedeni ile gebe kalması durumunda gebelik süresi 20 haftayı geçmediği takdirde ve rızası doğrultusunda gebeliğinin uzman hekimce sonlandırılması ceza uygulamasına konu olmaz.
Çocuk Düşürme Suçu TCK 100
Çocuk düşürme suçu gebelik süresi 10 haftadan daha uzun olan kadının çocuğunu bile isteye düşürmesi sonucunda işlenir. Bu fiili yapan kadına 1 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası uygulanır.
Türk Ceza Kanunu gebelik süresi 10 haftayı aşan kadının çocuğunu kasten düşürmesi durumunda cezalandırılması gerektiğine hükmeder. Kadına bu tür bir durumda yardım eden, çocuğun düşmesi konusunda onu teşvik eden veya tahrik eden kimselere de suça iştirak sebebi ile ceza verilir. TCK m. 100:
“Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi halinde, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.”
Çocuk Düşürtme Suçu TCK 99
Bu suç işlendiğinde fail anne dışında herkes olabilir. Kanunun yetkili kılmadığı kişilerce yapılacak müdahalede ceninin anne rahminden tahliyesi tıbbi bir gereklilik dışında söz konusu olduğunda suç işlenmiş kabul edilir.
Annenin rızası dahilinde bir müdahale yapılmış olsa dahi işlemde hukuka aykırılıklar söz konusu ise fail anne olmamakla beraber suça iştirak hükümleri devreye girer.
Suçun konusunu anne rahminde bulunan ve doğal yollarla doğmasına müdahale edilerek buradan tahliye edilen cenin oluşturmaktadır. Çocuk düşürtme suçu ile bir sonuç meydana geldiğinden bu tür bir suç netice suçları arasında değerlendirilmektedir.
Anne rızası olmadan işlenen kürtaj suçu söz konusu olduğunda ise mağdur anne olmaktadır. Kanun koyucu cenini yasalar aracılığı ile korumaya alırken kürtaj suçu vuku bulduğunda kasti bir eylemden söz edilmesi gerekir. Cenine karşı işlenmiş olan suçlar söz konusu ise taksirli eylemlere yer verilmemektedir.
Kanun koyucu Nüfus Planlaması Hakkında Kanun 5. Madde kapsamında gebeliğin 10 haftayı geçtiği hallerde anne hayatı tehlikeye düşmediği sürece ceninin tahliye edilmesini suç olarak kabul eder.
Annenin tıbbi gerekçeler doğrultusunda yaşamını tehdit edebilecek bir durum söz konusu ise bu defa ceninin kaçıncı haftada olduğuna bakılmaksızın tahliyesi hukuka aykırı değildir. TCK m. 99:
(1) Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Birinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) İkinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(5) Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde; iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan diğer fiiller yetkili olmayan bir kişi tarafından işlendiği takdirde, bu fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılarak hükmolunur.
(6) Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.
Çocuk Düşürtme Suçu Nitelikli Haller
Bir suç işlendiğinde suça yönelik uygulanacak yaptırımın artması söz konusu ise nitelikli hallerden bahsedilmesi gerekir. Türk Ceza Kanunu madde 99 uyarınca çocuk düşürtme suçunu nitelikli hale getirebilecek unsurlardan söz edilmektedir.
Kadının rızası olmadan çocuğu düşürtüldüğünde ve bu durum onun beden ve ruh sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yarattığında fail 6-12 yıl hapis cezası alabilir. Hukuka aykırı fiilin yol açacağı ölüm halinde ise faile 15-20 yıl aralığında hapis cezası verilebilir.
Kadının rızası olsa dahi 10 haftayı doldurmayan bir gebeliğin yetkili olmayan kişi tarafından sonlandırılmış olması halinde 2-4 yıl aralığında hapis cezası verilir. Oldukça ağır yaptırımların öngörüldüğü bu suça ilişkin ceza avukatı yardımıyla süreci takip etmek çok daha faydalı olacaktır.
Çocuk Düşürme Suçu
Türk Ceza Kanunu 100. madde uyarınca bir kadın gebelik süresi 10 haftayı geçtikten sonra isteyerek çocuğunu düşürürse 1 yıl hapis cezasına ve adli para cezasına çarptırılır.
Çocuk düşürme suçu işlendiğinde cezai sorumluluk anneye geçmektedir. Hamile bir kadının herhangi bir tıbbi zorunluluk dışında ve gebelik süresi de 10 haftayı geçtiği halde kendi iradesine bağlı olarak çocuğunu düşürmesi suç teşkil eder.
Hamile kadın bu suçu işlerken kendisine yardım edenler ve onu çocuğunu düşürmesi yönünde azmettirenler için de kanun ceza verir. Bu durumda da suça iştirak hükümleri uygulanır.
Çocuk Düşürme Suçu Zamanaşımı Süresi
Çocuk düşürme suçu ya da çocuk düşürtme suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almaz. Bu suç ceza davasının konusudur. Ceza davasına konu olan suçlarda savcılık makamı şikayete tabi olmayan bir suç söz konusu ise resen harekete geçme yetkisine sahiptir.
Ceza davalarını ilgilendiren suçlarda şikayetten vaz geçilmesi sonuç doğurmayacağından dava görülmeye devam eder. Ceza Davaları kamunun mağdur edilmesi nedeni ile kamu adına yürütülen davalar arasındadır. Toplumun zarar görmesi devletin istemediği bir durumdur.
Bu sebeple de devletin yetkili organları vasıtası ile kamuyu oluşturan toplum korunur. Ceza davalarını ilgilendiren suçlarda savcılık makamı iddia makamıdır ve kamunun temsilcisi sıfatına haizdir. Savcılık makamı yeterli suç şüphesi oluştuğuna dair delil elde etiğinde soruşturma ve kovuşturma başlatır. Dava sonuçlanana dek savcılık davaya iddia makamı sıfatı ile dahil olur.
Çocuk düşürme suçu ve çocuk düşürtme suçu rızaya dayalı olduğunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç rızaya dayalı olmadan işlendiği takdirde ise dava zamanaşımı süresi 15 yıl olarak değişmektedir.
Çocuk Düşürtme Suçu Şartları
Çocuk düşürtme suçu işlendiğinde şartların varlığına bakılır. Bu durumda aşağıdaki hususların dikkate alınması gerekir:
- Gebe kadının rızası dışında çocuğun düşürtülmesi,
- Gebe kadının rızası alınmış olsa dahi 10 haftayı geçen bir gebeliği sonlandırmak,
- Gebe kadının çocuğunu düşürtmek sureti ile beden ve ruh sağlığına zarar vermek.
Çocuk Düşürme (Kürtaj) Suçu Uzlaşma
Ceza davalarına konu olan suçlarda kamunun korunması esas alındığından toplumun zararına sebep olabilecek her türlü hukuka aykırı fiil cezalandırılır. Çocuk düşürme ve çocuk düşürtme suçları da ceza davası kapsamında yer alan suç türleri arasındadır.
Her iki durumda zarar gören cenindir. Ceninin yaşama hakkının anne rızası dahilinde ya da dışında sonlandırılması Türk Ceza Kanunu uyarınca tıbbi bir gereklilik söz konusu olmadığında suç olarak kabul edilir.
Uzlaşma kurumu ile suç isnat edilen kişi ile suçun mağduru arasında anlaşma sağlanarak sonuç elde edilir. Çocuk düşürme suçu ve çocuk düşürtme suçu uzlaşma kapsamına alınmayan suç türleri arasındadır.
Adli Para Cezası, HAGB, Erteleme Kararları
Çocuk düşürtme suçu TCK 99 uyarınca adli para cezası seçimlik yaptırımlar arasında yer almaktadır. TCK 100 uyarınca düzenlenen çocuk düşürme suçunda verilen hapis cezası 1 yıl ve daha az süreli ise seçimlik yaptırım olarak adli para cezası uygulanabilmektedir.
Kasti olarak işlenen suçlar için verilen hapis cezası 1 yıl ve altında ise hükmün para cezasına çevrilebilmesi mümkün olmaktadır. Erteleme ise sanığın cezasının infaz kurumunda çekilmesinden şartlı olarak vaz geçilmesi halinde uygulanan bir karar türüdür.
Bu tür bir suç için verilen hapis cezası 2 yıl ve altında olması halinde erteleme kararı verilebilmesi mümkün olmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması olarak adlandırılan ve HAGB olarak tanımlanan uygulamanın ise sanık hakkında hükmedilen cezanın belirli bir denetim süresi içerisindeyken sonuç doğurmaması anlamına geldiği görülmektedir.
Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı olarak bir suç işlememesi ve kendisine tanımlanan yükümlülüklere uyması durumunda ve kendisine verilen ceza 2 yıldan az hapis cezası ise HAGB kararı uygulanabilir.
Çocuk Düşürme Suçu Etkin Pişmanlık
Çocuk düşürme suçu sebebi ile etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılamamaktadır. Etkin pişmanlık hükümleri Türk Ceza Kanunu uyarınca yürürlükte olan bir uygulamadır.
Etkin pişmanlık hükümlerine bağlı olarak ceza indirimi ya da cezasızlık uygulanabilmesi mümkündür. Türk Ceza Kanunu her suç tipi için etkin pişmanlık hükümleri düzenlemediğinden çocuk düşürme suçu için de bu hükümler geçerli olmamaktadır.
Çocuk Düşürme Suçu Görevli Mahkeme
Çocuk düşürme suçu ceza davasına konu olan suçlardan biridir. Ceza davaları kamu davası niteliğine haizdir. Bu davalar sırasında toplumun zarar gördüğü düşünülerek kamu adına ve kamuyu temsilen savcılık makamı iddia makamı sıfatı ile taraf olur.
Çocuk düşürtme suçu için de aynı koşullar geçerlidir. Çocuk düşürme suçu işlendiği takdirde Asliye Ceza Mahkemesi aracılığı ile dava görülür. Bu suçta TCK 100 uyarınca görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.
Çocuk düşürtme suçu ise Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına girer. TCK 99 Çocuk Düşürtme suçunda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi’dir.
Çocuk Düşürme Suçu Yetkili Mahkeme
Çocuk düşürme suçu görevli ve yetkili mahkeme kanalı ile cezalandırılan bir suçtur. Görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi olurken yetkili mahkeme ise genel hükümler doğrultusunda belirlenir.
- Suçun işlendiği yerin belli olmadığı hallerde şüpheli veya sanığın yakalandığı yer mahkemesi,
- Suçun işlendiği yer belli değilse ve şüpheli veya sanık yakalanmamış ise şüpheli veya sanığın yerleşim yeri mahkemesi,
- Sanık ya da şüpheli Türkiye’de yaşamıyorsa Türkiye’de en son adresinin bulunduğu yer mahkemesi,
- Mahkeme belirlenemiyorsa ilk usul işlemi yapılan yer mahkemesi yetkilidir.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin çocuk düşürtme suçu hakkında vermiş olduğu 22.04.2019 tarihli kararı şu şekildedir:
“İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İddia olunan çocuk düşürtme olayının yaşandığı belirtilen 2008 yılı Ocak ayı itibarıyla on yedi yaşı içerisinde bulunan, mağdurenin 20.02.2010 tarihli savcılık beyanında, doktora gitmeden önce hamile olduğunu babası olan sanık …’nın eczaneden aldığı testle öğrendiklerini, daha sonra doktorun özel muayenehanesine gittiklerini, babasının doktora kendisinin amcasının oğluyla sözlü olduğunu cahillik yaparak ilişkiye girdiklerinden bahsettiği, doktor sorduğunda da kendisinin bu durumu teyit ettiğini, doktorun kendisine bir buçuk aylık hamile olduğunu ve kürtaj olmak isteyip istemediğini sorması üzerine istediğini beyan etmesiyle kürtaj işleminin yapıldığını anlattığı ve bu olayın iddia olunan çocuk düşürtme olayından yaklaşık 2 yıl sonra intikal etmiş olması nedeniyle gerekli araştırmaların süresinde yapılamayıp intikalde mağdure hakkında aldırılan 23.02.2010 tarihli raporun da içeriği itibarıyla yetersiz olduğu, mağdurenin çocuk düşürtme olayı esnasında doktor ve yanındaki hemşire ile aralarında geçen konuşmalar ile gittikleri doktorun muayenehanesinin konumuna ilişkin beyanlarının da çelişkili olduğu nazara alındığında, iddia olunan çocuk düşürtme eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği ve gerçekleşmiş ise mağdurenin rızası dışında kürtaj işlemi yapılıp yapılmadığı hususlarında sanıkların savunmalarının aksine cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
İşlenen cinsel istismar suçu neticesinde mağdurenin hamile kalması nedeniyle sanıklar haklarında 5237 sayılı …nın 99/6 ve maddesi, Nüfus Planlama Kanunun 5. maddeleriyle buna dayanılarak düzenlenen Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük Hükümlerine aykırılık bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı, sanık … ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi”
Sıkça Sorulan Sorular
Çocuk Düşürme Suçu Etkin Pişmanlıktan Yararlanılabilir mi?
Çocuk düşürme suçu için etkin pişmanlık hükümleri geçerli olmamaktadır. Bu suçta şartlar sağlanmış ise HAGB kararı uygulanabileceği gibi adli para cezasına çevrilme söz konusu olabilmektedir.
Çocuk Düşürme Suçu Şikayete Tabi mi?
Çocuk düşürme suçu şikayete tabi suçlar arasında değildir. Bu suçun işlendiği haber alındığında savcılık derhal ve kendiliğinden soruşturma başlatabilme yetkisine sahiptir.
Çocuk Düşürme Suçu Görevli Mahkeme Hangisidir?
Çocuk düşürme suçu görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir. Çocuk düşürtme suçu için görevli mahkeme ise Ağır Ceza Mahkemesi olmaktadır.